''Sonunda tanıştığımıza memnun oldum Lily'' Cassopeia -Remusun sevgilisi- bana sevecen bir şekilde gülümserken şimdi cafeden çıksam ne olurdu acaba?
Kafeye gelmiştim ve Remusun bize kahve almasını bekliyordum.
Remus hiçbir şey bilmiyordu.
Hiçbir şey
''Kahveleriniz de geldi hanımlar.'' Tepsideki kahveyi bana uzattığında americano kokusu burnuma geldi'' Lilse her zamanki gibi americano'' diğer kahveyi Cassopeiaya - ya da Cass çünkü isminin gereksiz uzun olduğunu düşünüyor- uzatırken dudağının kenarından öpmüştü.
Onları gülümsyerek izlerken kahvemden yudum aldım.
Kahve benim için her zamanki gibi değildi çünkü en son 2 sene önce yine Remusla kahve içmiştim.
''Eee nasıl tanıştınız anlatın bakalım. '' Uzun zaman sonra bir kızla arkadaşça konuşma yapmak garip geliyordu. Cass kahvesinden acele bir yudum aldıktan sonra saçlarını kulağının arkasına aldı.
Çok güzel biriydi.
''Arkadaşlarımla Parise tatile gelmiştik. Onlar şarabı fazla kaçırmışken bende merak ettiğim Louvre müzesine gitmeye karar verdim. Orada Psyhke ve Cupid heykeline bakarken tanıştık ve-'' Elini Remusun yanağına koyarak devam etti ''Şimdi buradayım.''
''Pyske ve Cupid mi? Fazla romantik '' Yüzümü buruşturarak onlara döndüğümde gülmeye başladık.
'' Aslında onu ilk Mona Lisanın yanında gördüm. Dünyanın en görkemli tablosuna değilde onu izlediğimi fark edince konuşmak istedim.'' Elini omzuna atıp güldüğünde Cassopeianın ona bir kez daha aşık olduğuna emindim.
''Burada temelli misin Cass?'' Onunla nasıl bi anda samimi olduğumu bende anlamamıştım ama kendine çekiyordu. Samimi bir yapısı vardı.
''Keşke kalabilsem ama tatillerde buradayım hep'' Kahvesinden bir yudum daha alıp konuştu '' Remmyi sahipsiz bırakmaya kalmıyor sürekli bir kavga ve dövüş içinde. ''
Kaşlarımı alayla kaldırmadan edemedim.
'' Sen birde Jamesi gör'' diye mırıldanmadan edemedim.
''Siz Severus ile nasıl tanıştınız?'' diyen Cassopeiya baktığımda ela gözlerinin Jamesinkilere ne kadar benzediğini fark ettim.
Farklı gözler ama aynı etki
''Lisenin açıldığı hafta yemekhanede yanına oturmuştum. Ondan beri arkadaşız.'' Omuz silkerek kahveden yudum aldığımda Remusun boğazına kahve kaçmıştı.
''Arkadaş mı? Siz çıkmıyor musunuz?'' Nefesini düzene sokabildiği zaman bunu sormuştu. Üstüne giydiği mavi gömleğin ilk iki düğmesini açmış nefesini düzenlemeye çalışıyordu.
''Hayır. Severus benim arkadaşım.''
''Ama o-'' Derken sustu ve az önce püskürttüğü kahveden bir yudum daha aldı.
Biraz daha konuştuktan sonra kalkmaya karar vermiştik. Cassopeiya sarıldığımda kulağıma '' Bunca erkeğin arkasında bir kız arkadaşa arıyorsan bir telefon uzağındayım'' demiş ve telefonunu vermişti.
Remus ile nasıl ayrılacağımıza karar verememiştik. Sarılsa mıydık yoksa el tokalaşsak yeter miydi? En sonunda Remus kolumdan tutup sarıldığında ona sarılmadan edememiştim. Remusun her zaman benim için özel bir yeri vardı. Leylak kokusunu duyumsadığımda gözlerim dolmadan edemedi.
Sarıldıktan sonra '' Okulda görüşür müyüz? '' dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım sadece. Eğer konuşursam sesim titrerdi çünkü.
Elini yumruk yapıp '' Sonunda be '' dediğinde üçümüzde güldük. Onlar köşeden dönerken bende caddede yürümeye devam ettim. Kitaçının önünden geçerken kapının önünde durdum. Dükkana girdiğimde eski kitap kokusu burnuma dolmuştu. Alt katı kitapçı üst katı kafe tarzı bir yerdi ve boş gözüküyordu. Klasiklerin olduğu yere geldiğimde elim Vadideki Zambağa gitmişti.
Telefonum titrediği zaman elimi kitaptan çekip telefonumu cebimden çıkardım.
.
jamestheprongs: naaaber zambak?
lilyofthevalley: hiç sen
jamestheprongs: iyiyim bende sıkılıyorum
jamestheprongs : napıyorsun
lilyofthevalley: dışarıdayım sen
jamestheprongs: bende basketbol sahasındayım gelmek istersen dedim :)))
lilyofthevalley: kalsın
jamestheprongs: üzüyorsun
lilyofthevalley: sen üzüntü görmemişsin
.
Basketbol sahasının sadece bir sokak ötemde olduğunu bilmek pek de iyi değildi.
Ona aşırı kızgındım. Basketbol topunu kafasında patlatabilirdim pişman olmaz oh olsun der geçerdimKesin geçerdin ben yürekten inandım buna
Yapamayacağımı bende biliyordum ama insan hayal etmek istiyor işte.
Vadideki Zambak ile göz göze geldikten sonra dükkandan çıktım ve basketbol sahasının oraya gitmeye karar verdim.
Sonuçta birileri sıkılmıştı.
.yazamıyom
çok saçma sapan olcak diye de korkuyorum
saçma sapan oluyorsa söyleyin alınmam🥺🥺
oyveyorumbekliyombb
cass ve remus un tanışma hikayesini 1 bölümlük yazabilirim çünkü yüce remus
tabi siz isterseniz 🥺🥺🥺
gidiyorum bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
affection | jily
Fanficjamestheprongs: dün eziyet gören, bugün eziyet gören, herkesin, hatta ne uğruna acı çektikleri ne de sebep oldukları felaketlerin suç ortağı olan iki kederli meleğin darbesini yiyen bu zavallı ruh, kendisine hiç darbe indirmeyen, onu fırtınalardan...