sonunda şimdiki zamandayız be
yetti be
bıktım ulam dramadan
şaka şaka dramasız yapamam ben
iyi okumalar
.WhatsApp konuşması
Severus: Konuşabilir miyiz?
Severus:Lütfen
Lily: tamam
Lily: eve gel dışarıya çıkmaya üşeniyorum
Severus:Peki
Severusun gelmesini beklerken paketteki sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. İki sene önce yaşadığım şeyler hem çok uzak hem de çok yakın hissettiriyordu.
Olanlardan sonra hepsi ile arama bir set çekmiş ve tatilin geri kalanını Petunianın yanında geçirmiştim. New Yorkta 2 hafta boyunca kalmış ama bir kere bile dışarı çıkmamıştım.
Ne pişmandım oysaki şuan. Birisine sizi kırma gücünü maalesef siz veriyordunuz ve 16 yaşındaki Lily bunu bilmeyecek kadar toydu. 18 yaşında ve 1 hafta sonra 19 una girecek Lily ise...
İyi bir maskeye sahipti diyelim.
Kapının çalması ile kapıyı açıp arkamı döndüm. Bu eve annem be babamdan daha çok kez gelmiş ve uzun zaman sonra arkadaşım olduğunu bildiğim birisinin böyle ürkek davranması sinirimi bozuyordu. Kanepeye kendimi attığımda o da arkamdan gelip yanımdaki yere oturmuştu.
Sigara dumanını ona doğru üflediğimde rahatsız olmuş olacak ki yüzünü buruşturdu. Küçük bir kıkırtı ağzımdan çıktığında yüzü gevşemişti. Yerimden kalkıp mutfağa gittiğimde "Ee sen ne şekilde ayakta uyuttun beni?" diye sormuş bir yandan da üst kattaki şarap şişesini çıkarmıştım.
Günah çıkarıyor gibi hissettiklerine emindim. Sigarayı lavabonun içine atıp suda sönüşünü izledikten sonra kadehe koyduğum şaraptan bir yudum daha aldım.
O da konuşmaya başladı.
" Bak bunların hepsi 2 sene önce oldu tamam mı-" dediğinde elim ile durdurdum.
Bahane değil gerçeklere ihtiyacım vardı.
"Severus... Yapma ama hadi söyle de bitsin." dediğimde kadehi kafama diktim.
Az kalsın dedikleri ile şarap boğazıma takılmıştı.
"Sana aşığım."
Hayır bu değil.
"Uyuşturucu bağımlısıyım."
Hayır bu da değil.
"Ben James ile üvey kardeşim."
Öksürürken bir yandan da nefeslerimi düzene almaya çalışıyordum.
"Ne sikimden bahsediyorsun sen?!" dediğimde omuz silkti.
" 2 sene önce buraya geldiğimizde babam ve Bayan Potter ya da Snape mi demeliyim- Her neyse birbirlerini seviyorlar ve o yazın sonunda evleniyorlar." Şokla onun dediklerini dinlerken Bayan Potterı en son gördüğüm zamanı hatırlamaya çalışıyordum.
"James ile birbirimizi sevmeyiz çünkü annesi ile babamın tanışması biraz da bizim yüzümüzden oldu ve bunu kaldıramadık. En azından ben kaldıramadım. Bayan Potterın yanını yakmak istiyor onun tek değerlisi oğluna her şekilde sataşıyordum ama yetmiyordu bende oğlunun en değerlisine gözlerimi diktim." dedi ve bana döndü "Yani sana"
Bir şey demeden ona bakarken bir yandan da kadehteki şaraba bakıyordum. "Evinin önünde bilerek bisikletimi çarptırdım ama o geldi işte. Aranızda bozulduğunda bende gözümü karartıp senin arkadaşın olmaya karar verdim. James ile aranı bozmuş olman Jamesin değerlisi olmadığın anlamına gelmiyordu ama işler her zaman istediğimiz gibi gitmiyor" dedi ve güldü ama gülüşü kırıktı. "Seninle arkadaşken tek amacım Jamesin kalbini kırmaktı ama bir süre sonra bende seni arkadaş olarak görmeye başladım eğlenceli ve bir kadar da sevimliydin. Jamesin neden değerlisi olduğunu anlamıştım ve bir anda benimde en değerlim oluvermiştin. Karanlık dünyamda kızıl bir güneş gibi doğmuştun ama sana yaptıklarım yüzünden vicdanım bana kan kusturuyordu. Bende bir nevi kendimi cezalandırdım ama şuan borç batağındayım" diyerek bileklerini gösterdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
affection | jily
Fanfictionjamestheprongs: dün eziyet gören, bugün eziyet gören, herkesin, hatta ne uğruna acı çektikleri ne de sebep oldukları felaketlerin suç ortağı olan iki kederli meleğin darbesini yiyen bu zavallı ruh, kendisine hiç darbe indirmeyen, onu fırtınalardan...