affection | jily

2.9

merhaba neden okunduğunu bilemediğim kitabımın okuyucuları
şimdide bb bölüme
tekrar ediyorum hava çok sıcak

Hızlıca kapıyı açıp onları içeri aldım. James, Severusu omuzlanmış salona götürürken banyodaki ilk yardım kitini aldım. Salona geri döndüğümde ikisini de yan yana koltukta buldum. Jamesin gözleri açık olsada Severus baygın bir şekilde yatıyordu. İlk Severusa yöneldiğimde James bakıp kafasını diğer yana çevirdi.

Etil alkolü pamuğa döktükten sonra kaşı ve ağzının kenarındaki yaralara ufak ufak dokundurmaya başladım. Kaşları çatılmaya başlayınca geri çekildim. Gözleri açıldığında nerede olduğunu anlayamamış gibi bana baktı

"Lily?" diye fısıldadığında sesi hırıltılıydı düzeltmek için birkaç kez öksürdükten sonra Jamese baktı. Vende Jamese baktığımda gözünü hala pencereden ayırımadığını gördüm. Severusa döndüğümde bana bakıyordu.  Kremi elime sıktıktan sonra yaralarının ve morlukarının üzerine sürüp Jamesin yanına gittim. Başka bir pamuk ile kaşına uzandığımda eliyle elimi durdurdu. "İstemiyorum. Severusu bırakmak için geldim zaten" diyerek ayağa kalkmaya çalışınca durdurdum.

"Kapıya gidene kadar ölüp gideceksin James otur oturduğun yerde" dedim sinirle. Doğru düzgün nefes alamıyordu. Kafası kanamasaydı kafasına vururdum.

"Sizi kim dövmüşse...onu hem tebrik edeceğim hem de döveceğim" Dudağının kenarındaki yaraya krem sürürken James ile gözlerimiz birleşmişti.

Oh hayır... bu klişe sahne için fazla sinirliyim.

Geri çekildiğimde o da kafasını koltuğa yasladı. Balkondan sigara paketini açıp birini dudaklarımın arasına yerleştirdim. Mutfağa gidecekken de homurdanıyordum "Sayenizde hem alkolik hem nikotin bağımlısı olacağım"  Yaktıktan sonra bir nefes çektim be önlerindeki sehpanın üstüne oturdum.

Neyseki zayıfım.

James ağzını açıklamak için açmıştı ki Severus "Bir şey olmadı klasik kavga ettik" dediğinde James ona ciddi misin dercesine baktı.

"Klasik olarak kavga etmenize mi yoksa bana yalan söylemene mi üzülmeliyim Sev..." dedim dumanı üflerken. Severus bana baktıktan sonra kafasını duvara çevirdi.

İkisininde ortak özelliği beni görmek istemeyince kafalarını başka tarafa çevirmeleriydi sanırım. Ha bir de beni deli etmeleri.

Jamese dönüp" James açıklayacak mısın? " dediğimde Bir bana bir de Severusa döndü. Severus ile bakıştıktan sonra" Lily biliyorsun yüzüne baktığım an ellerim kaşınıyor" dedi be gülmeye çalıştı.

Sinirlerim iyice bozulduğundan olsw gerek kahkaha attım. Yalan söylediklerini daha fazla belli edemezlerdi.

"Burada ne bok yerseniz yiyin ben yukarıdayım. Biriniz ölmediği sürece yukarıya gelmeyin yalancılarla işim yok benim. Arabanın anahtarları tezgahta James" dedim ve merdivenlere doğru çıktım. En üst merdivende durup görülmediğimr kanaat verip oraya oturdum. James ve Severus illaki bir şeyler öterdi.

"Adamları tanıyor musun?" dediğinde bu ses Jamesten yükselmişti. Kısık sesli olduklarından az çok duyabiliyordum.

"Hayır" dedi ve devam etti "Ama niyetlerini biliyorum adamları dövmek bir sike yaramaz James şimdi daha fazla isteyecekler" dedi sinirle

Neyi isteyecekler

"Borcun ne kadar?" James yine konuşmuştu. Kaşlarım çatık, Severusun neye borcu olduğunu düşünüyordum.

"Seni zerre alakadar etmeyecek kadar" dediğinde Jamesin gözlerini devirdiğini tahmin edebiliyordum.

"Hem yolun ortasında beni dövmek ne it? Bu sefer neyim battı" diyen Severusa gülmek ile kızmak arasında kaldım.

Ayrıca bu ikisi neden kırk yıllık arkadaşmış gibi davranıyorlardı. Kesin başlarına çok darbe almışlardı.

"Sebebim var." diyen Jamese kaşlarım çatıldı.

Zil çaldığında yerimden kalktım. Aşağı indiğimde sustular kapıyı açıp yan tarafta duran vazonun altından para çıkarıp pizzacıya verdim. Kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydü.

Yakışıklı biriydi.

Gülümseyerek iyi geceler dediğinde bende gülümseyerek iyi geceler dedim. Kapıyı kapattığımda en azından hala nazik insanlar olduğuna sevindim.

Pizzaları salona götürürken televizyondaki açık filme ve çocuklara baktım. Şanssızdım. Pizza kutularını koyduktan sonra mutfağa gittim. Bardakları almak için yukarı uzanırken James'in bağırması ile bardağı düşürdüm. Bardak yerde parçalara ayrılmışken açık olan salona döndüm.

"Niye bağırıyorsun gerizekalı!?" Yanına doğru gelirken ayaklarım acıyordu. Endişe ile yanaklarından tutup bir şey mi olmuş diye bakarken "Ne oldu?!" dedim. Dayak yemelerinden kalan başka bir yara yoktu. James mırıldanarak ismimi söylediğinde Severusun hoodiyş çekiştirdiğini fark ettim. Ellerimi çektiğimde yanaklarım saçım ile aynı renkteydi. Eli ile pizza kutusunu gösterdiğinde pizzalara baktım.

Pizza kutusunun içinde ölü fareler vardı.

Hay sikeyim ya.
.

noluyor amk
neyse bende bilmiyorum
pizzacı çocuk arıorum canım pizza çekti ama içinde fare olmasın:d
ben: hikayeye daha fazla kaos katmayacağım
yine ben:
hafi bb