3 bin olmuşuz yuuh
çok teşekkür ederimmmm
.Felix beni evime bıraktıktan sonra kendi evine doğru yürümeye başlamıştı. Yolda onun öteki kasabanın lisesine gittiğini öğrenmiştim. Fen derslerini seviyor edebiyattan nefret ediyordu ama ilginç bir şekilde kitap okumayı seviyordu.
Film izlemeyi seviyor komedi dışındaki bütün türleri seviyordu. Ben romantik film sevmezdim ve ikiziminde ortak olarak sevmediği tür romantik komediydi. Eğlenceliydi ve yaptığı espriler karnıma ağrılar girdiriyordu.
Ama bir şey eksikti işte.
Eve girdiğimde evin sessizliğine alışıyor gibiydim. Karnıma bir anda giren ağrı ile yere düştüm.
Siktir ya.
Hemen banyoya gidip üstümü değiştirdikten sonra yatağa kendimi atıp acının geçmesini bekledim. Yatakta yok olmuştum hava ılıktı ama bana yetmiyordu.
Acıdan gözlerim dolduğunda kendimi uyumaya zorladım. Yan tarafta çalan telefon ile bakmadan açtım.
"Lils!" Jamesin coşkulu sesine karşı sadece mırıldandım. Konuşursam sesim çatlar ve ağladığımı anlardı.
"Bizimkiler ile ağaç evde buluşacağız sende gel. Ağaç evi çok boşladık şu sıralar" dediğinde yatağın diğer yanına bile kımıldayamadığımı nasıl söyleyecektim acaba?
"Uğraşamam sonra gelirim." diyip kapattığımda yorganın içinde kendimi boğmaya çalıştım.
Üşüyordum.
Uykuya dalacağım sıra kapının çalması ile irkildim. Kapı çalıyordu ama benim açmaya gücüm yoktu. Çalar çalar susar diyerek gözlerimi kapattım. Bir süre sonra ses kesilmiş bende yatakta yatıyordum. Pencereden gelen sesle arkamı döndüğümde balkondaki Jamesi gördüm. Zorlada olsa kalkıp balkonu açtığımda içeriye soğuk girmişti. Hızlıca pencereyi kapattım ve geri yatağa uzandım. Utanmamaya çalışıyordum ama yüzümün saçlarım gibi olduğuna emindim.
"İyi misin?" dedi ceketini çıkarıp sandalyeye asan James "Sesin kötü geliyordu." dediğinde kısık sesle "İyiyim karnım ağrıyor sadece." dedim.
Anlama lütfen.
Kaşlarını kaldırıp indirdiğinde "Yapabileceğim bir şey var mı?" dedi. Kafamı iki yana salladım yine ama titriyordum. Isıtıcıları açsa fena olmazdı aslında.
"Isıtıcıları açsan olabilir aslında." dediğimde kafasını sallamış hızlıca aşağıya inmişti.
Geri geldiğinde pna baktım. Üstündeki tişört bile ıslanmıştı. Dışarıda o kadar yağmur yağıyor muydu cidden.
"Isıtıcılar en yüksek seviyede çalışıyor." dediğinde "Üşüyorum" diye fısıldadım. Tişörtünü çıkarıp dolabımdaki kendi tişörtlerinddn birini almıştı.
Büyüdükçe kaslanıyor ve esmer vücudunda güçleniyordu. Ona bakmamam gerekse de bakıyordum. Tişörtü giyip bana döndüğünde kararsız bir şekilde bana bakıyordu. "İstersen yanına yatabilirim... yani uzanırım ki ev cidden sıcak Lily." dediğinde kafamı olur anlamında salladım. Konuşmak pek istemiyordum.
Yanıma uzandığında tarçın kokusu her yeri işgal etmişti. Çocukken James bizde sürekli kalır ve beraber uyurduk ama şuan farklı gibiydi.
Kulaklıklarını ve telefonunu çıkardığında" Müzik dinleyelim istersen dediğinde kulaklıklardan bir tanesini alıp kulağıma taktım.
Yeşil gözlerim onun ela gözlerine baktığında kalbimin kasıldığını hissediyordum. Sanki kalbim 3 parçaya ayrılmıştı bir parçası ailem diğer parçası arkadaşlarımdır son parça ise tamamıyla oydu. Baştan sona ela gözleri ile bana kumdan kale yapmama yardım eden çocuk.
James.
Gözlerim dolduğunda kaşlarını endişe ile çatmıştı. Hislerimden utanıyordum çünkü o beni arkadaşı olarak görüyordu.
Bir damla ben istemeden gözlerimden aktığında elini enseme koyup beni kendisine çekmişti. Boynuna yaslı bir şekilde yatıyordum hatta neredeyse üstüne bile çıkmış olabilirdim.
Kulaklıklardan çıkan ses ile kulağıma şarkının sözleri doldu.
"Kuşlar ağaçları terk etmiş, ışık beni bunaltıyor
Orada tek başına uzandığını hissedebiliyorum
Buraya zor yoldan geldik, takas ettiğimiz tüm kelimeler
Vaziyetin kötüye gittiğiden şüphe var mı?Çünkü kalbimde ve kafamda
Söylediklerimi asla geri alamayacağım
O kadar yüksekte ki düştüğünü hissediyorum
Dedi ki, kalbimde ve kafamda
Bunun neden sona ermesi gerektiğini söyle bana
Oh hayır, oh hayır"Nakarata gelince Jamesin kısık sesle şarkıya eşlik ettiğini hissettim.
" Bizi kurtaramam, Atlantis'im, düşeriz
Bu şehri dayanaksız toprağa inşa ettik
Bizi kurtaramam, Atlantis'im, oh hayır
Şehri yıkmak için inşa ettik "Mayışmıştım ve artık üşümüyordum. Uyumadan önce belime sarılı kollarla gülümsedim.
Düşsem bile onunlayken çok da önemli değildi.
.Kafaları karıştırmaya bayılıyorum ya
#teamfelix
#teamjames
#teamseverus
#teamşarap
py ve yorumlarınızı bekiyorum 🥺🥺🥺🇨🇭

ŞİMDİ OKUDUĞUN
affection | jily
Fanfictionjamestheprongs: dün eziyet gören, bugün eziyet gören, herkesin, hatta ne uğruna acı çektikleri ne de sebep oldukları felaketlerin suç ortağı olan iki kederli meleğin darbesini yiyen bu zavallı ruh, kendisine hiç darbe indirmeyen, onu fırtınalardan...