1.5

715 72 30
                                    

"Pizza yer misin?" diye sorduğumda Severus kafasını hayır şeklinde sallamıştı. Kahve kavanozunu çıkardığımda "O zaman kahve yapıyorum" demiştim. Gülümsediğinde vicdanım insan olmuş ve bana yumruk atıyordu.
Bütün bir geceyi ha siktir ya diyerek geçirebilirdim cidden.
Kahveyi makineye dökerken "Seni hiç kahve içerken görmemiştim."dedi. Elimdeki kahve kavanozunu son anda tutmasaydım yerde ve paramparça olurdu.
" Değişiklik iyidir" dediğimde bana bir şeyler mırıldandı. Tezgahın yan tarafındaki bar sandalyesine oturduğunda kahverengi saçları sarı ışık altında iyice rengi açılmıştı. Siyah gözleri bana döndüğünde gülümsemeye çalıştım. Kaşlarını çattığında "Lils neden solgunsun" dedi. Sandalyeden kalkıp yanıma geldiğinde nefesimi tuttum.
Vicdanım o sıra bedenim ölmüş mü diye ayağı ile dürtüyordu.
Elini yanağıma koyduğunda " Ateşin de yok. Kahve yerine bitki çayı mı yapsak?" dedi. Siyah gözleri birer kara delikti sanki. İster istemez çekiliyordunuz ve asla geri dönüşü yoktu. Biraz daha yaklaştığında artık ne kadar nefes alsam da yetmiyormuş gibiydi.
"Lily..." diye fısıldadığında çığlık atmak istiyordum. Lütfen biraz uzağımda ol.
Ben bir şey diyemeden geri çekildiğinde az önceki yakınlıktan olsa gerek kendimi eksik hissettim.
"Ben salona geçiyorum kahveleri getirirsin" dediğinde sanki az önce hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
Az önce bir şey olmuş muydu ki?
Salona doğru giderken arkasından onu izliyordum. Telefonumdsn bildirim sesi geldiğinde Jamesin bir mesaj daha attığını gördüm.

.
jamestheprongs: lils?
jamestheprongs: cevap vermeyecek misin?
.

Bildirimi gördüğümde sesli bir şekilde tezgahta tepinmeye başladım. Neden hepsi üst üste geliyordu? Köşede sessizce ölmeyi bekleyecektim şimdi.
Kahve makinesinden olduğunu gösteren ses ile kendime geldim.  Kahveyi bardaklara doldururken birine 2 tane şeker atmıştım.
Salona geçtiğimde gözlerini kapatıp uyuya kalmış bir Severus ile karşılaştım. Saat gecenin bir yarısı olduğundan uyuması gayet doğaldı. Kahveleri masaya koyduktan sonra kenarda duran kırmızı battaniyeyi üstüne örttüm. Saçlarını geriye yatırdığımda çilleri daha belirgindi.
Az önceki olan şeyi ciddiye almalı mıydım? Severus öylesine de yapmış olabilirdi.
Ona Remus ve Sirius ile barıştığımı ne zaman söyleyeceğimi bilmiyordum.  Remus ile belki anlaşabilirdi ama Sirius ile birbirlerinden nefret ediyordu.
James ile alakalı konuşmak bile istemiyorum.
Masadaki kahvemi aldıktan sonra balkona çıktım. Telefonun ekranındaki bildirimler beni bekliyordu. Bir şeyler yazmam lazımdı.
.
lilyloveslilac: bunun için sence de biraz geç kalmadın mı?

jamestheprongs:Hiçbir şey bilmiyorsun

lilyloveslilac: hiçbir şey söylemediğindendir

jamestheprongs: Lils...

lilyloveslilac: james?

jamestheprongs: iyi geceler.
.

O gece hiç uyuyamadım. Sabaha kadar dediklerini düşündüm ve ağladım. Geçmişimde kalmaktan korkan birisinin geçmişinde kaldığımı bilmek beni yoruyordu.

.

james iyice şeye döndü. Ben snei üzerim ailevi problemlerim var... anlamıyorsun...
neyse günde 1 veya 2 bölüm yüklemeye çalışıyorum
lütfen hayalet okuyucu olmayın ve oy ile yorum atmayı unutmayın :))

#teamseverus
#teamjames
#teamlily4everalone


affection | jilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin