5.2

540 45 53
                                    

Okula geldiğimizde dersim onlardan ayrı olduğu için ayrılmıştım. Hiçbiri sabah arabaya bindiğimde şaşırma tepkisi göstermemiş sanki bu rutin bir olaymış gibi davranmışlardı.

"Maçtan önce görüşürüz güzelim" diye alnıma küçük bir öpücük bırakan Jamese gülümsemiştim. Sirius, Remusa dönüp "Sana demiştim Lames gerçek" Remus ta haklısın dercesine omuzlarını kaldırmıştı.

Gülerek orta parmağımı kaldırmış ve arkalarındaki Petera göz kırpmıştım. Üstüne alın Gülerek göz kırptığında arkamı dönmüş okul binasının içine giriyordum. Tarih sınıfına girdiğimde gördüğüm Severus ile omuzlarım düştü. Arkadaşlığımızın tamamiyle oyun olduğuna mı sinirlenseydim yoksa Jamesi üzecekken asıl üzülenin kendisi olmasına mı üzülmeliydim bilmiyordum.

Ondan uzak bir sıraya çantamı attığımda uykum olmadığı için telefonuma bakındım. İnstagramda gezinirken gelen mesaja gülümseyerek cevap verdim.

Jamestendi.

Antrenman konsantre olamıyorum seni özledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Antrenman konsantre olamıyorum seni özledim

Gülümsememi bastırmadan fotoğrafa bakarken kamerayı açtım ve bende ona bir fotoğraf attım.

bende dediğimde anında açmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bende dediğimde anında açmıştı. Yazmaya başladığında sınıfta kimler var diye baktım. Severus ile göz göze geldiğimizde önüme döndüm.

jamestheprongs: Bende ne¿?

lilyloveslilac: Eben

jamestheprongs: bende seni seviyorum:((

lilyloveslilac: maç ne zaman?

jamestheprongs: öğle arası. Dersin sonunda Peter alır seni gelirsiniz

lilyloveslilac: >:c

jamestheprongs: noldu

lilyloveslilac: hiç hoca geldi öpüyorum

jamestheprongs: ÖPtüN mÜ ciDdEN

lilyloveslilac: aptaaaal

.
Tarih dersini dinleyip not almaya çalışırken kafam ister istemez Peterin dediklerine kayıyordu. Çocukların hiçbir şey bilemediği belliydi. Bunu duyduklarında duyacaklar üzüntü ve hayal kırıklığıdan dolayı endişeliydim.

Yine bir şey olmasını istemiyordum.

Önüme atılana kağıt parçası ile kafamı kaldırdığımda kağıdı veren çocuk Severusu gösterip omuz silkti. Kağıdı alıp açtığımda İyi misin?  yazısı ile yöz göze geldim. Kafamı ona çevirdiğimde göz yöze geldik kafamı salladığımda bana inanmamış gibi bakıyordu.

Ben onu 2 yılda tanıyamasam bile o beni tanımıştı sanırım.

Umurumda olmadığını belli etmek için önüme döndüm. Önüme birkaç kağıt daha bırakıldığında elimle kağıtlara bakmadan geri çocuğun sırasına attım.

Bir daha da kağıt gelmedi.

Ders bittiğinde npt aldığım kağıtları defterimin arasına koyup çantama attığımda sıranın önündeki ile nefesimi sesli bir şekilde verdim.

"Koşa koşa mı geldin?" dediğimde çantamı alıp tek omzuna atmıştı. Kalktığımda kolunu omzuma atıp kendine çekmiş "Senin için her zaman gelirim Lilycim" dediğimde iğrenerek kolunu geri çektim.

"Peter midem zayen bulanıyor daha da bulandırma lütfen " dediğimde kahkaha atmış "Sen nasıl istersen" demişti.

Hala Peterin neden benden nefret ettiğini bilmiyordum.

"Benden neden nefret ettin?" diye sorduğumda koridorun ortasında durup bana baktı. Gülen yüzü tamamiyle dümdüzdü ve insanı gerecek cinstendi.

"Senden nefret ettiğimi nerden çıkardın?" dediğinde kaşlarımı kaldırarak "Bilmem..." dedim düşünürmüş gibi yaparak "Beni bütün arkdaşlarımdan ettin?" Gülerek omuzlarımdan bemi spor salonuna itti.

"Yaparım arada öyle şeyler" Başımı geriye doğru döndürüp ona baktığımda dibimdeydi. Mavi gözlerine bakıp "Bakalım Jamesler her şeyi de öğrenince böyle sırıtacak mısın Pete?" diyerek elimle saçlarını karıştırdım. Bu sefer gülen bendim.

Zafer kazanmış bir şekilde dışarı futbol sahasına girdiğimde tribünlerin hepsi doluydu neredeyse. Sirius beni gördüğü an elindeki şeyleri Remusa atarak el salladı ve" Lils! Buradayız!" diyerek bağırdı. Birkaç kişi bu tarafa döndüğünde utançla saçlarımla kenfimi gizlemeye çalıştım.

Yanlarına ulaşabildiğimde Remus yana çekilmiş tam ortalarına oturmam için yer açmıştı. Sirius kola verdiğinde biraz içtim.

"Barışmışsınız" diye konuşan Remusa döndüm. Kafamı salladığımda gülerek "O salağın hesabını ödediğim değmiş en azından." dediğinde güldüm. Sirius "Peki beni neden orada bıraktın bebeğim?" diyerek Remusa döndüğünde Siriusa bakmıştım "Beni Azkabanda bıraktı ve gitti" dediğinde elimle saçlarını karıştırarak sevdim. "Benim biricik bebeğimi nasıl orada bırakırsın Rem? " Sirius ilgi gördüğü için gayet mutlu bir şekilde omzuma kafasını dayamıştı.

Azkaban belkide kasabadaki en leş bardı. Genelde ucuz birasından dolayı öğrenciler giderdi.

"İlk senin gerizekalıyı" diyerek sahadaki Jamesi gösterdi. Kıkırdadığımda o da gülmüştü "Zil zurna sarhoş buldum. Yanında şu gerizekalı ile" diyerek Siriusu gösterdi. "Bende birini senin başına diğerini Petere atıp kendim içtim." Şaşkın şaşkın ona baktığımda Sirius "Neden sokak ortasında uyandığımı anladım" demişti Petere dönerek. Peterde gökyüzüne bakarak Siriusu görmezden gelmişti.

"Yine hiçbir şey yapmadan çok şey yaptım kendimi tebrik ediyorum" diyen Remusa güldüğümde omzuma dokunan elle Petera döndüm. Siriusun arkasından birbirimize baktığımızda Peter sahayı göstererek "Sahadaki kişilere bak bir istersen" dediğinde hızla kafamı sahaya çevirdim.

Kaptanlar el sıkışıyordu.

James ve Dieter el sıkışırken ikiside gülümsüyordu ama birbirlerini öldürecek gibilerdi. Dieter elini çekmeden önce Jamesin kulağına bir şeyler söylemişti. James dona kaldığında Dieter bu tarafa direkt dönmüştü ve göz göze gelmiştik. Güldüğünde onun kim olduğunu anlamıştım.

Felix.

Petere döndüğümde ağzını oynatarak "Şah mat" demişti.
.

affection affection diyerek bütün iliğimi sömürdün be
oylar ve yorumlar azaldı🥺🥺🥺

affection | jilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin