Herkese merhaba canlar.
Bölüme geçmeden önce size bir duyuru yapmak istiyorum.
Öncelikle yorum ve beğeni sınırı tekrar koyacağım ve sınır koymamın tek amacı sizlerin bölüm hakkında duygu ve düşüncelerinizi öğrenmektir. 😉
55 beğenme ve 100 yorum sonucu bölüm gelecektir.İkinci olarakta bu bölümden sonra kitabın tam ortasına gelmiş bulunmaktayız canlar. Bununla birlikte finale çok az kaldığını belirtmek isterim. Kaç bölüm sonra final yapacağıma daha karar veremedim ama sona çok yaklaştık.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Kendinize çok iyi bakın olur mu?😊
İyi okumalar canlar. 🌹
☀
Gök gürlemesi şiddetli bir şekilde kendini yinelerken bir gün bu günün tekrar geleceğini ikinci savaş sonucundan sonra hepimiz çok iyi biliyorduk.
O gün kendi içimde neler yaşamıştım, nelere sitem etmiş ve kimleri kaybetmiştim çok iyi hatırlıyordum.
Ettiğim tüm yeminlerde bugün toprak altından gün yüzüne çıkıyor ve kendilerini hatırlatmak adına kulaklarıma fısıldanıyorlardı."Şimdi ne yapacağız?" Dedi Sardes.
Somsoğuk çehresi ile gökyüzünü izlerken.
Aklından neler geçtiğini biliyordum.
Her ne kadar belli etmesekte içimizde korku vardı şüphesiz.Sert bir soluk alıp verdim.
"Yapmamız gerekeni."Sardes kafasını ağır ağır sallayarak beni onayladı.
"O zaman ben Bilge dede'ye giderim. Sende Mina'nın yanına git. En kısa zamanda toplanmamız gerekiyor."Gözlerimi maviliği bozulan ve yerine kasfet siyahları ile kaplanan gökyüzünde gezdirirken başımı olumsuzca salladım.
"Önce Pars ve Uzer'den haber bekleyelim Sardes ona göre toplanıp Dora meydanına çıkarız."
Sardes'e çevirdim bakışlarımı.
"Sana güveniyorum Sardes. Savaşçıları son güne kadar iyi eğiteceğini de biliyorum iyi komuta edeceğini de. Bu yüzden sana çok ihtiyacım olacak. Bu sefer senin yerini Pars alsın. Meydana sen değil Pars gelsin."Sardes hızla kaşlarını çattı ve başını bana çevirdi.
"Saçmalamayı kes Barlas!"
Dudaklarını hızla dili ile ıslandırdı ve parmağını kaldırıp kendini işaret etti. "Oraya ilk defa gitmiyorum daha önce iki kere gittim. Bir defa daha giderim benim için sorun değil. Hem o kapıyı sadece sen ve ben açmasını biliyoruz. Senin gidemeyeceğin için ben giderim evham yapma lütfen.""Benim için sorun Sardes!" Diye yükseldim. Beni anlaması gerekiyordu.
Bir kez daha sevdiklerimi kaybedemezdim, daha dikkatli olmalıydım.
"Pars'ta öğrenir anladın mı? Ona tarif ederiz. Ben bir kere daha bu savaşı kaybedemem. Bu bizim son şansımız anla beni. Sana savaşta çok ihtiyacım var orada başına birşey gelmesi durumunda biz çok zor durumda kalırız.""Barlas ama o kapı çok.."
"Hayır son sözüm bu Sardes." Diyerek sözlerini yarıda kestirip attım.
Elimi yavaşça omzuna koydum.
"Lütfen bu sefer beni dinle olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
FantasyTehlike altında bir kent. Kayıp bir anahtar ve kilitli bir kapı. Şakaklardan sızan susmak bilmeyen fısıltılar onu çağırıyor. Görev; üçüncü dolunay tutulmadan Andora'yı kurtar. (04.08.2017)