Bölüm 28: "Kalpteki Saklı Kalanlar"

2.6K 197 74
                                    

Erdal Saraçoğlu - Kırık Radyo

Mert Kıyak - Gel

Manga - Zor

İyi okumalar.🌹





Gözler ruhun aynasıdır derler, ki bu gerçekten de doğrudur.
Karşı karşıya gelen iki yabancı insanın gözlerinde kocaman bir şaşkınlık bir o kadar boşluk görüyordum.
Şaşkındım.
Bir o kadar meraklı.
Anlamlandıramadığım durum içinde kalmıştım.
İdil'in kolunu yavaşça dokunduğumda İdil birden korkarak yerinden sıçlardı.
Elimi hızla kolundan çektim.

"İdil. Sen iyi misin?"

İdil serçe yutkunarak gözlerini Sardes'ten çekerek bakışlarını yere indirdi.
Kaşlarım bu tepkisi ile çatılırken gözlerimi Sardes'e çevirdim.
Sardes tıpkı İdil gibi donuk bakışlar atıyordu.
Ona bakışlarımı çevirdiğimi farkettiğinde İdil'de olan bakışlarını hızla çekip bana baktı.
Yüzü atmıştı ama hızla kendini toparladı ve bana doğru tebessüm etti.

"Elzem." Dedi yanına gelerek.
"Sen, sen nasıl buraya geldin? Nasıl kurtuldun İltan'ın elinden?"

Tebessüm ederek yanıma gelen Sardes'e sarıldım.
"İdil sayesinde." Dedim ve ondan ayrıldım.
"İdil ile beraber başardık ve ordan zorda olsa kaçmayı başardık."

Sardes gözlerini hiç İdil tarafa çevirmeden beni onayladı.
"Seni burada tekrar görmek güzel Elzem. Çok mutlu oldum. Evine hoş geldin öyleyse."

"Sardes, buraya tekrar gelebildiğim için bende çok mutluyum. Sizleri bir daha göremeyeceğim diye korkuyor ve bir yandan da asla bir daha buraya dönemeyeceğim diye tedirgin oluyordum." Dedim ve ekledim.
"Ama artık buradayım öyle değil mi?"

Sardes beni onaylayarak gülümsedi.

Gözlerimi idil'e çevirdiğimde bakışları yerde, parmakları birbirine kenetlenmiş bir şekilde öylece duruyor olduğunu gördüm.
Elimi İdil'in omzuna koyarak gülümsedim.

"Ah sizi tanıştırmayı unuttum." Dedim.
"İdil, canım bak bu Sardes.
Yeni doğan savaşçı eğitmeni."

İdil yavaşça bakışlarını yukarıya kaldırıp Sardes'e baktı.

Devam ettim.

"Sardes, bu da kurtarıcı meleğim İdil."

İkisinin gözleri birbirlerine deydiğinde ikisi de tek kelime etmemiş, konuşmamışlardı ama gözleri sanki çığlık çığlığaydı.
Ne oluyordu Allah aşkına?

Sardes kısa bir süre sonra gözlerini İdil'den çekerek elini omzuma koydu.

"Geri dönmene sevindim Elzem. Benim şimdi gitmem gerekiyor Pars beni bekliyor." Dedi ve ekledi.
"Barlas'a senin burada olduğunu söylememi ister misin onun yanına da uğrayacağım."

Tebessüm ederek onu reddettim.
"Hayır Sardes. Ben Barlas'ın yanına gideceğim. Şimdilik bilmesin burada olduğumu olur mu?"

Sardes beni onaylayarak yanımızdan geçip gitti.

Sardes'in gidişi ile hızla İdil'e çevirdim bakışlarımı.
"İdil neler oluyor? Neden Sardes'i gördüğünde cellatını görmüş kurban gibi bakıyordun. Tek kelime dahi etmedin?" Dedim.

İdil sertçe yutkundu.
"Elzem şuan konuşacak takatim yok. Lütfen bu durum hakkında bana soru sorma olur mu? Sadece şuan bir yere oturmak ve dinlenmek istiyorum." Dedi.

Yüzüne anlamsız bakışlar attığımda dudaklarımı büzerek onu onayladım.
"Peki madem senin dediğin olsun ama benden kurtuluşun yok. Anlatacaksın tamam mı?"

ELZEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin