Cihan Mürtezaoğlu - Kimse Değil Aptal.
Gülten Taranç - Sobe.
Yalın - Oyunbaz.
Öncelikle bölüme geçmeden önce kısa bir konuşma yapmak istiyorum. Arkadaşlar
Son bölümleri elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum, sizin daha uzun bir bölüm okuyarak mutlu olmanız için gece yarılarına kadar elimden telefonu düşürmüyorum.
Ama bu emeğime karşılık sizlerden yeteri kadar geri dönüş alamıyorum.
Yorum sayısı oldukça düşük.
Bu beni gerçekten üzdü.
Sizden zor bir şey istememekteydim sadece duygu ve düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı istemiştim.
Ama maalesef olmadı sağlık olsun.Bu bölüm finalden önce son bölüm canlar.
Final bölümünü elimden geldikçe en kısa sürede yayımlamaya çalışacağım.Sizleri seviyorum ve sevmeye devam edeceğim. ❤
iyi okumalar dilerim. 🌹 🌕
Abluka altında kalmış, üç bir yanımız çevrelenmişti ve biz şuan kapana kısılmış fare misali yerimizde duruyorduk.
Barlas önde ben onun hemen arkasında İltan'ın evinin hemen önünde duruyorduk.
Barlas bizi çevreleyen savaşçıları hiç umursamayarak dudaklarından o sert tını vuku buldu."İltan!" Diye adeta kükredi.
Göğsü sinirden hızla kalkıp inerken devam etti.
"Çık lan dışarı! Çık!"Gökyüzü, içimizde kopan fırtınalar dan nemalanarak kapkara bulutlarını bir çarşaf misali serdi önümüze, yavaş yavaş gökyüzünü kaplayan kara çarşaf kısa sürede kendini fırtınaya gebe bıraktı.
Sertçe esmeye başlayan rüzgar, sarı uzun saçlarımı şiddetle dalgalandırırken gözlerim İltan'ın evinin kapısında geziniyordu.
İltan kısa sürede kapıyı açıp çıktığında hemen arkasındanda Akay çıkmıştı.İltan'ın gözleri önce benim yüzümde gezinmiş ardından Barlas'a çevrilmişti.
Yüzüne yerleştirdiği pis sırıtışı ile kollarını açtı."Vay vay vay kimleri görüyorum ben. Andora hükümdarı bölgeme teşrif etmiş aman ne büyük şeref."
"Kes lan tatavayı!" Dedi Barlas ve sol elinin yumruğunu sıktı. Gözleri kısa bir an Akay'a kaydığında sert bir soluk aldı. Bilinen gerçekler insanın içini acıtmazdı sadece yüz yüze gelindiğinde içte körüklenen öfkeyi büyütürdü.
Akay'ın köstebek olduğunu bilen Barlas'ın şuan ki sessizliği gibi. Onu tutan engeller onu sinir ediyordu.
Barlas gözlerini yavaşça kapatıp ya sabır çekerek kısa sürede gözlerini araladı.
"Sen nasıl bu kadar şerefsiz bir insansın lan? Nasıl bu kadar acımasız olursun? Hiç mi vicdanın, vicdanınız yok sizin?"Akay, Barlas'ın sözlerini kaile almayarak alayla gülümsedi.
İltan'da Akay gibi kocaman sırıtarak başını salladı.
Ellerini hızla pantolonunun ceplerine götürüp bir şey arıyormuşcasına ceplerini karıştırdı.
"Lan burada bir yerde olacaktı ama nerde acaba?" Gözlerini Akay'a çevirip bizi alaya alırcasına yüzünü endişeye büründürdü.
"Sen gördün mü Akay bir kırıntısı olacaktı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
FantasyTehlike altında bir kent. Kayıp bir anahtar ve kilitli bir kapı. Şakaklardan sızan susmak bilmeyen fısıltılar onu çağırıyor. Görev; üçüncü dolunay tutulmadan Andora'yı kurtar. (04.08.2017)