BÖLÜM 39: Affet beni!

13 4 0
                                    

Başımın ağrısıyla uyandım. Hazırlandım ve okula gittim. Size şunu söyliyim o şarkı ödevini yapamadım ve hocadan azar yedim. Okula vardığımda beni bekliyordu. Onun yanından geçerken kolumdan tuttu. "Yaman bırak!" dediğimde "ders sonrası benimle geliyorsun!" dedi aynı edayla. "Bana emir verme  ve ben gelmiyorum!" dediğimde "özür dilerim!" dedi. Kolumu ondan çektim ve sınıfa geçtim. Sınıfta Rüveydaların yanına oturunca Mert konuşmaya başladı. "Nur gerçekten bak biliyorum ve bende şuanda onu hiç sevmiyorum ama dün gece bize herşeyi anlattı. Lütfen onunla bir konuşun!" yalvarır gibi konuşuyordu ve ben bu yalvarmalara dayanamayan birisiyim. Derin bir nefes verdim ve "tamam!" dedim. Rüveyda buna sevinmişti. 

 3. Ders bittikten sonra sınıftan çıkarken Selim ile karşılaştım. "Nur!" dediğinde "benimle konuşma!" dedim. Sinirle kolumdan tuttu ve beni çok sert bir şekilde çekmeye başladı. Herkes bize bakıyordu. O da ve çok sinirli bakıyordu. "Selim bırak!" dediğimde daha sıkı tuttu. 

Beni okuldan çıkartmış ve okulun tam yanındaki sahaya getirmişti, arkama baktığımda Yaman delirmişçesine arkamızdan geliyordu. "Beni dinliceksin!" dedi ve bende sinirlenerek "hayır dinlemicem ve bana emir verme!" dediğimde sinirle konuşmaya başladı. "Bak o gece sana doğruları söyledim. Ben sana aşığım Nur! Ben onun gibi gitmem! Hem aşık olmak kötü birşey mi? Hemde sana!" dediğinde Yaman yanımıza gelmişti. Birazdan yumruklar konuşucaktı. " Evet çok kötü birşey! Keşke diyorum aşık olmasaydım. Sende bırak beni. Aşk iğrençtir tamam mı? Aşktan nefret ediyorum ama aşığım işte!" Son kelimem Yamanı sevindirmişti. Ama bir yandan da üzmüştü. "Bana mı?" Selimin umut içinde sorusuyla başımı şaşkınlıkla ona çevirdim. "Bak aynısını bana o söylese ölürüm. Ama lütfen beni sevme çünkü ben biliyosun başkasını seviyorum!" dediğimde Yamanın gülümsemesi daha da büyümüştü. "Onda  olup ta bende olmayan ne var?" dediğinde Yaman artık kendini tutamadı ve bir yumruk savurdu. 

Yumruklar, bağırışlar hepsi aynı anda oldu. Ben onları ayırmaya çalışırken bir yumrukta benim koluma geldi ve herkes durdu. Selim vurmuştu bana. Kolumu tuttuğum gibi Yaman telaşla konuşmaya başladı. "Orospu çocuğu ne vuruyosun lan kıza?" çok sinirlenmişti. "Güzelim iyi misin? A-ah morarmış bile. Lan ben senin-" dediğinde konuştum "Yaman! Tamam!" dedim ve durdu. Kolumun acısıyla okula doğru yürümeye başladım. "Nur!" Yaman endişeli bir şekilde konuşuyordu. "Ben revire gidiyorum!" dediğimde "bende geliyorum!" dedi. Beraber revire gittiğimizde pansuman yaptılar. "Şimdi iyi misin güzelim?" dediğinde başımı salladım. "Eve gidicem!" dediğimde "tamam ben seni bırakırım!" dedi ve arabaya bindik. İkimizde konuşmuyorduk. Annemin aramasıyla sessizlik bozuldu. Annemle konuşmamız bittikten sonra başımı Yamana çevirdim. "Bu akşam babamın ortakları ile yemeğimiz varmış. " dediğimde derin bir nefes aldı. "Sen bilirsin!" dediğinde aslında onunla ne kadar çok konuşmak istediğimi  fark ettim. 

Beni eve bıraktı. Saatlerce Şans ile oynadım. Hem anlattım hem oynadım. Saat 7 olduğunda eve çıktım ve hazırlandım. Balkonumdan etrafa baktığımda Yamanı gördüm ama halisülasyon olarak. Hemen ilacımı içtim. Annemlerle birlikte kapıdan çıkıyorduk ki bir an başımın dönmesiyle durdum. "İyi misin kızım?" babam korkarak sormuştu bu soruyu. "Hayır yani başım ağrıyo biraz ben gelmiyim en iyisi uyurum. Berata özür dilediğimi söyleyin ben onunla sonra konuşurum." dediğimde başlarını salladılar ve annemin tembihlemeleri arasında onları geçirdim. Derin bir nefes aldım ve odama çıkıp şortlu pijamalarımı giydim. İlacımdan içtikten sonra kapının çalmasıyla aşağıya indim ve kapıyı açtım. Karşımda Yaman vardı. "N'oldu gitmedin mi?" dediğinde "başım çok ağrıyor gitmedim!" dedim. İçeriye girdi ve odama çıktı. 

"Artık konuşalım!" dedi ve başımı salladım. Odamın balkonuna çıktık. Hava çok soğuktu ve balkonumdaki camları hemen kapattım. "O 3 hafta boyunca kafayı yedim. Acaba nasıldır? Acaba beni sevmeyi bırakmış mıdır? Acaba hayatına başka birisi girdi mi? Hepsi kafamın içinde beni mahvetti.Sonra zaten döndüm ama karşına çıkamazdım. Çünkü geldiğimde halini gördüm. Poşet poşet, kutu kutu ilaçlar içiyordun. Halisülasyonların, kabusların hepsi benim yüzümden. Okula gittiğin ve basketbol maçındaki gün. Delirdim. O şerefsiz senin bileğini burkturdu, ayrıca kucağına aldı. Orada onu ben sanman ve 'Yaman!' diye söylemen beni mahvetti. O gece, kütüphanedeki gece. O kulaklığı ben koymuştum ve sende tahmin ettiğim gibi o şerefsiz sanıp kestin. O an dedim ki 'işte bneim sevgilim!' çünkü sen benim civcivimsin, sevgilimsin. Doğum gününde yanında olamadım ve o p*ç  seni öptüğünde artık karşına çıkmanın zamanı geldiğini anladım. Lütfen sevgilim! Affet beni!" dediğinde ağlıyordum. "Tamam!" dedim ve başı bana döndü. "Affediyorum seni çünkü ben sensiz yapamıyorum Yaman! İnsan şansını nasıl affetmez?" dedim ve bana sarıldı. Kokusunu o kadar çok özlemiştim ki. Birden şarkı söylemeye başladı. Şarkı söylemisini bile çok özlemiştim. 

Bi' yanlışım mı var? 

Hep yağdırırdı kar

Bu akşam da aklımdasın 

Derdimiz mi var?

  Sorun kalbimizde yar

Bu akşamda aklımdasın...    

Devamını beraber söylüyorduk. Aşk kötü ama güzel bir şeydir. Kötülüğü siz, mahveder, bitirir, değiştirir, kendinizi tanıyamamınızı sağlar. İyiliği ise sizi sevindirir, ilk defa birisine aitmişsiniz gibi hissettirir. İşte aşk böyle karışık bir şeydir. 

Bu bölümü çok sevinçle yazdım ama beni ve bence sizi üzen birşey söylüyorum. Birkaç bölüm sonra final:( Bu kitap benim ilk göz ağrım. Her zaman en sevdiğim kitabım olucak. Ama  bitirmem gerekiyordu. Başka bir kitap yazıcam tabikide. Lütfen oy verip yorum yapınn!:)

ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin