BÖLM 31: ŞANS PEŞİNİ BIRAKMASIN

12 4 0
                                    

Bugün hayatımın sınavlarından birine gireceğim. Sınavlarından diyorum çünkü hayat zaten bir sınav ve bu sınavın içinde bir sürü sınav vardır.

Soruları yapmaya başladım. Bence ne zor ne de kolay sorular vardı. Sırasıyla sorular teker teker geçerken bir ses duydum. "Arkadaşlar son 20 dakikanız!" müthiş. Benimde tam 10 sorum kalmıştı. Tamam kızım sakin ol! Teker teker sorular geçti. Optikler doldu. Dualar edildi ve adımımı attım. İçimden dua ederek optiğimi verdim ve dışarıya çıktım.

Dışarıda Rüveyda, Zeliha, Mert, Berk ve Yaman beni bekliyordu. "Nasıl geçti?" Rüveydanın sorusuyla başımı salladım "çok güzeldi!" dediğimde benimde! " dedi." Sizin? " diye sorduğumda Mert başını salladı." Bizimkisi de çok güzel geçti! " dedi. Zelihanın ve Berkin de çok güzel geçti haberini aldıktan sonra gözlerim kapıdan çıkan Deniz ve Ömere kaydı. Ömer söylene söylene Deniz ise bıkmış bir şekilde yanımıza geliyorlardı. "Rüya da tam trip atıcak zamanı buldu!" Ömerin bağırmasıyla kahkaha attık. "Noldu?" Zelihanın sorusuyla Ömerin yerine Deniz anlatmaya başladı. "Ya bu yengemiz dün buna trip atmış. Bu beyefendi de hep son güne bıraktığı için çalışmamış. Şimdi de sınavı çok kötü geçmiş. Sınavdan çıktığından beri söyleniyo. İlk önce bu sorulara sövdü. Sonra telefonu eline alıp Rüya dan özür diledi. Ama Rüya 'şuanda olmaz sonra özür dilersin!' deyince bu daha fazla çıldırdı. Yahu insan bir saniye bile susmaz mı!? " Denizin sözlerinden sonra hepimiz gülmeye başladık.

" Anlıyorum seni kardeşim! " Mertin Ömere söyledikleriye Rüveydanın Mertin koluna vurması bir oldu. "Şimdi ne yapıyoruz? " sorumla birlikte Yaman cevapladı" hep birlikte mantıcıya gidiyoruz! " dediğinde herkes sevinçle arabalara bindi.

"Yarın bizim şirketin bir sunumu var ve sende benimle geliyorsun!" dediğinde başımı salladım. Normalde olsa "bana emir verme!" derdim ama bu sefer ki hoşuma gitmişti. Mantıcının önüne geldiğimizde emniyet kemerimi çıkardım ve aşşağıya indim. "Civciv oluyo mu böyle?" Yamanın sorusuyla kaşlarımı çattım. "Ne oldu ki?" dediğimde "ben senin sevgilinim benim senin kapını açmam gerek şimdi yeniden bin arabaya ben kapını açıcam!" dediğinde kahkaha attım. Arabaya bindim ve o kapımı açtı. "Heh şöyle" dediğinde gülmekten ölmek üzereydim.

Mantıcıya girdiğimizde masaya kurulmuş bizi bekliyorlardı. "Hoşgeldiniz!" bu sefer Ömer ve Denizin yanında sevgilileri de vardı. İkimizde boş olan sandalyelere oturduktan sonra "hoşbulduk!" dedim. 10 Dakika sonra mantılarımız geldiğinde kimse konuşmadı çünkü herkes çok açtı. Hepimiz yemeklerimizi yedik, sohbet ettik ve  saatler sonra herkes evlerine dağıldı.

Arabada saate baktığımda saat 7 olmuştu. "Bu kadar geç nasıl oldu?" dediğimde " senin yanındayken zaman hızlı geçiyor!" dedi.

Evimin önüne vardığımızda elimden tuttu ve "yarın  beyaz T-shört, üzerine lacivert ceket ve altına siyah pantolon giy civciv. Hani geçen gün demiştin ya sevgili kombinleri çok tatlı oluyor diye. Bence yarın bizde çok güzel olucaz. Seni seviyorum civcivim. Unutma sen benim ŞANSIMSIN."Dedi ve yanağımdan öptü. Gülerek kapıyı açtım. Ona el salladım ve içeriye girdim.

Girer girmez sıcak bir duş aldım, giyindim, saçlarımı kuruttum ve kıyafetlerimi hazırladım. Yarın çok güzel olacağımıza eminim. Kıyafetlerimin resimi çekip Yamana attığımda gülücük emojisi koydu. Saate baktığımda saat 9.30 du.

Annemlerin yanına gittim ve babam beni neşeyle karşıladı. "Kızım sınavın nasıl geçti?" dediğinde güldüm ve "Sınavım çok güzeldi. Büyük ihtimalle konservatuvar bölümünü kazanacağım!" dediğimde annem sevinçle bana sarıldı. "Çok sevindik canım kızım. Herşey gönlünce olsun inşallah. Yıllar önce anneannen bana bir söz söylemişti 'ŞANS PEŞİNİ BIRAKMASIN'  Demişti şimdi aynı söz senin için geçerli. " dediğinde sevinçle güldüm.

Odama çıktığımda saat 12.00 ydi. Hemen yatağıma yatıp uykuya daldım.

(Ertesi gün)

Sabah kalktım, giyindim, saçımı salık bıraktım, hafif bir makyaj yaptım, ayağıma siyah topuklu ayakkabılarımı giydim ve kapının önünde beni bekleyen kavalyemin yanına gittim. O da benim giydiklerimle aynı renk kıyafetler giymişti. Gerçekten çok tatlıydık.

Yanına geldiğimde ıslık öttürmeye başladı. "Utandım öttürme ve ıslığı sevmem!" dediğimde kahkaha attı. "Seni utandırmak hoşuma gidiyor civciv ve aslında bende ıslığı sevmem ama içimden bir ses bana bunu yaptırdı!" dediğinde kahkaha attık.

"Hadi bakalım civciv. Amcamla tanışıcaksın. Ayrıca bizim şirketin büyük sunumuna katılıcaksın." dediğinde başımı salladım ve "ya yanlış birşey yaparsam?" diye sordum. "Ben sana güveniyorum. Yapmazsın merak etme!" dedi. Derin bir nefes aldık ve birbirimizin elinden tutup içeriye girdik.

İçerisi kalabalıktı. "Acaba bizim giydiğimiz kıyafetler biraz sönük mü kaldı diğerlerine göre?" dediğimde başını salladı ve "bence gayet uygun. Hem sende bende onlar gibi gösterişli şeyleri sevmiyoruz!" dediğinde başımı salladım.

Girdiğimizde bütün gözler bizim üzerimize kaydı. Herkes bize hayranlıkla bakıyordu. Yamanın amcasının oturduğu masaya gittik ve herkes ayağa kalktı. Benim konuşmama izin vermeden Yaman belimden hafifçe beni tuttu ve konuşmaya başladı. "Merhaba bu güzel hanım sevgilim Nur. Sevgilim bu amcam Ege , yengem İlayda, Berki zaten tanıyorsun, Merti de aynı şekilde." dediğinde başımı salladım ve "Mennun oldum efendim ben Nur Oğuz" dediğimde Ege bey başını salladı. "Bizde memnun olduk kızım. Demek o çok ünlü Oğuzlardansın. Baban benim çok sevdiğim ortağım olur. Bir kızı olduğunu biliyordum ama senin gibi güzel olduğunu bilmiyordum." dediğinde utançla başımı salladım. Yengesi konuşmaya başladı "Bende memnun oldum tatlım. Annen benim çok sevdiğim bir arkadaşım olur. Senin gibi bir kıza sahip oldukları için çok şanslılar ve Yamanınsenin gibi bir sevgilisi olduğu için çok şanslı." Dediğinde daha fazla gülerek başımı salladım. Yengesi çok iyi bir kadın bu çok belli.

Sunum başladı ve babamlardan bildiğim üzere yine bu da çok sıkıcı geçiyordu." Çok sıkıldın değil mi? Ben çok sıkıldım hadi gidelim! " dediğinde" ayıp olur ama! " dedim." Merak etme sevgilim ayıp falan olmaz hadi! " dedi ve elimden tutup beni çekmeye başladı.

" Sen delisin bunu biliyorsun değil mi? " diye sordum gülerek." Biliyorum  ve senin için delirdim bunu biliyorsun değil mi? " diye sorduğunda başımı salladım.

"Hadi yürüyelim!" dediğinde başımı salladım ve el ele tutuşarak yürümeyr başladık. 10  dakija yürüdükten sonra ayakkabılarımın ayağıma vurmasıyla yere oturmam bir oldu. "Civcivim iyi misin?" diye sorunca başımı olumsuz anlamda salladım. "Ayakkabılarım ayağıma vurdu çok acıyor!"  dediğimde ayakkabılarını çıkartmaya başladı. "Napıyorsun?" diye sorduğumda ayakkabılarımı çıkartıp ayakkabılarını ayağıma geçirdi. "Ama sen?" diye sorduğumda "senin yanındayken bana hiçbir şey olmaz!" dedi. O an ona yeniden aşık oldum. Ayağa kalktık, benim topuklu ayakkabılarımı eline aldı,elimden tuttu ve yürümeye başladık...

 Ayağa kalktık, benim topuklu ayakkabılarımı eline aldı,elimden tuttu ve yürümeye başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin