Sabah 8' de kalktım. Bugün yeni okuluma gidicem. Aslına bakarsanız heyecanlı değilim. Sadece kişileri merak ediyorum. Tam okul üniformasını merak eyordum ki kapıdan içeriye yıllardır bizimle çalışan Binnur teyze girdi. "Günaydın kuzum bak bu yeni okulunun üniforması, yeni okulun hayırlı olsun kuzum" dedi ve üniformalı yatağın üstüne koyup gitti. Bende hemen üzeri Bordo pantolonu siyah olan üniformayı giydim. İçimden bir cümle geçiyordu. "LÜTFEN ŞANSIM YAVER GİTSİN!" sadece bu geçiyordu. Üniformayı giydikten sonra saçlarımı açık bıraktım. Ayağıma siyah spor ayakkabıları giydim ve çantama telefonumu kaptığı gibi çıktım. Ali abiye selam verdim ve beraber arabaya bindik. Aslında ben olayların bu kadarda hızlı gelişiceğini hiç düşünmemiştim. 15 Dakika sonra okula vardık ve kapının önünde beni bekleyen muhteşem ikilime doğru gittim. "Günaydın" dedim ve der demez rüveyda soluklan bireyler anlatmaya başladı. "Şu yanımızdaki üç kişilik grubu görüyor musunuz? İşte o grup geçen sene bizim okuldaydı hatırladınız mı?" O üç kişilik gruba döndüm ve gözlerimi kısarak baktım. "Ben hatırladım ama o kadarda çok kalmamışlardı, Ömer ve Deniz hala gelmediler bişey mi oldu acaba" Zelihanın sözünden sonra cebimden telefonu çıkardım ve Ömeri aradım. "Alo Ömer neredesiniz?" dedim ve dememe kalmadan önümüzde Ömerin arabasını gördük. "Tam karşındayız" Ömerin sözüyle telefonu kapattım ve cebime koydum. "Günaydın kızlar bakıyorum şu yanınızdaki üçlü grup size bakıyor ben sinir oldum bunlara eğer bir tanıdığınızsa söyleyin yoksa okulun ilk günü disiplin cezası alıcaz!" Deniz anında farketmişti, zaten Deniz ve Ömer çocukluğumuzdan beri bizi hep korurlardı. Orta okulda bizim için kavga bile etmişlerdi." Aynen bende uyuz olmaya başladı"Ömerin sözüne cevap vermeye kalmadan Deniz üçlü gruba bağırdı " Noldu bir sıkıntı mı var gözlerinizi ayırmadan bakıyorsunuz?" Denizin bağırışlarıyla adeta kız gibi ordan uzaklaştılar. "Heh şöyle" Denizin sözünden sonra Zeliha devreye girdi. "Onlar geçen sene bizim okuldalardı o yüzden bakıyolardır boşver sen onları kanka eeee artık içeri girebiliriz değil mi?" Zelihanın sorusundan sonra hepimiz içeri girdik. Girer girmez bütün gözler bize çevrildi. Hatta birkaç çocuğun "yeni kızlar taş" dediklerini bile duydum. Hemen Rüveyda ve Zelihaya söylemem gerekti. "Şu arkamızda kalan birkaç çocuk bize 'yeni kızlar taş' dediler" dememle Rüveyda başını onlara çevirdi ve Zeliha söze girdi. "Duydum, duyunca onlara öldürücü bakışlarımı attım siz merak etmeyin" dediğinde yüzüme hafif bir gülücük yerleşti. "Çocuklarda yakışıklıymış ama" Rüveydanın söylediklerinden sonra başımı hayır anlamında salladım ve yürümeye başladık. Hep bizim okulumuza yeni kişiler gelir ve bizde onları konuşurduk ama bu sefer tam tersi oldu. İlk olarak müdürün odasına gittik Ömerciğimiz sağolsun bu okulu biliyormuş ve bizi hemen müdüre götürdü. Kapıyı tıklattık ve beşimiz birden içeriye girdik. "Merhaba gelin çocuklar sizleri okulumuza görmek büyük bir şeref" daha adını bile bilmediğimiz müdürün ardından Rüveydanın sorusunu duyduk. "Siz bizi tanıyomusunuz?" demesine kalmadan müdür cevap verdi. "Tabiki de hepinizi tanıyorum mesela siz Rüveyda Gölgeci siniz" dediğiyle birlikte Rüveyda başını salladı. Sonra müdür hepimizin adını teker teker saydı. " Sizleri üst kattaki 12/A sınıfına alalım buyurun, bu arada benim adım Muhammed artık sizin müdürünüzüm" müdürün adı muhammed miş, üst kata çıktık ve ders başlamıştı bile. Muhammed hoca kapıyı tıklattı ve hep beraber içeriye girdik. Girer girmez arkalardan "ooooo" seslerini duyduk. Müdür söze başladı "İyi dersler Sevgi hocam bu güzel öğrencilerimiz yeni nakiller, çocuklar arkadaşlarınıza iyi davranın, bu öğrenciler sizin bildiğiniz diğer öğrenciler gibi değiller, ayağınızı denk alın!" ne demek istemişti şimdi?.Müdür sınıftan çıktı ve çok iyi bir hoca olduğunu düşündüğüm Sevgi hoca söze başladı." Merhaba hoş geldiniz çocuklar ben Sevgi Didar sizin Kimya hocanızım şimdi sizleri boş olan sıralara alalım. Buyurun lütfen " dedi ve Ömer ile Deniz, Rüveyda ile ben oturdum Zeliha da arkamızda boş kalan bir kişilik yere oturdu. Herkesin gözü bizim üzerimizdeydi ve Sevgi hoca bize döndü." Tekrar hoşgeldiniz buyurun kendinizi tanıtın" dedi ve ilk olarak Denizi ayağa kaldırdı "Merhaba ben Deniz Baykal. Şimdilik bu kadarını bilmeniz yeterli." dedi ve bütün herkes "ooooo" lara başladı bütün kızlarında gözü Deniz ve Ömere döndü. Sıra Ömere geçti ve Ömer de kendini anlatmaya başladı. "Merhaba ben Ömer Asaf Karakaya." dedi ve yine "oooo" lar yükseldi şimdi sıra bana gelmişti. Bende ayağa kalktım ve söze başladım "Merhaba ben Nur Oğuz " dedim ve bu sefer benim için "ooooo" lar başladı. Rüveyda ya sıra geldiğinde "Merhaba ben Rüveyda Gölgeci." dedi ve yine "oooo" lar yükseldi son olarak Zeliha da kendini tanıttı. "Merhaba ben Zeliha Purut" dedi ve yine "ooooo" lar yükseldi. Sevgi hoca "Memnun oldum çocuklar" dedi. Yaklaşık 20 daika sonra zil çaldı. Ben sınıfı hiç incelememiştim çünkü inceleme gereği duymadım. Tam teneffüs için ayağa kalktık ki yanımızda 3 tane çocuk belirdi. Rüveyda, Zeliha ve ben ne olduğunu şaşırdık. Sağ tarafta olan uzun boylu sarışın kahve rengi gözlü çocuk komuşmaya başladı. "Merhaba kızlar ben Mert Can. Sizi az önce tanımış oldum ve tanıştığıma memnun oldum" dedi ve el sıkışmak için Rüveydaya elini uzattı. Rüveyda onun elini sıkınca yüzüne bir gülümseme yerleşti. "Merhaba bende tanıştığıma memnun oldum." Rüveydanın sözünden sonra ona nedense şaşkın şaşkın baktım. Ortadaki siyah saçlı, beyaz tenli, ela gözlü çocuk konuşmaya başladı. "Merhaba kızlar bende Sinan bende tanıştığıma memnun oldum." bir diğer çocuğun adı da Sinan'mış üçümüzde aynı anda gülümsedi ve sol taraftaki kahverengi saçlı ve siyah gözlü olan çocuk konuşmaya başladı "Merhaba kızlar ben Yiğit bende tanıştığıma memnun oldum" dedi ve ona da gülümsedik. Zeliha söze başladı "Merhaba bizi zaten az önce tanıdınız bizde memnun olduk ama şuanda gitmemiz lazım sonra görüşürüz" dedi ve bizi kolumuzdan tutup başı kızlarla kaplanmış Ömer ile Denizin yanına götürdü. O kadar çok kız vardı ki zar zor girebildim araya "pardon kızlar, afedersin, merhaba geçebilirmiyim, Ömer, Deniz ya Bi çıkın şurdan, oofff!" bağırarak geçmeye çalışıyodum ki sonunda Deniz bey söze başladı. "Kızlar sonra konuşalım lütfen şuanda gitmemiz lazım, Ömer hadi abi yürü!" Deniz ve Ömer zar zor yanımıza geldi ve Ömer bizi sorguya çekti. Sınıftaki herkes bize bakıyordu. "O yanınıza gelen çocuklar kimdin ne dediler? Özelliklede sen Rüveyda kimse hiçbir çocukla el sıkışmazken sen neden el sıkıştın?" Ömer in sorularına Rüveyda cevap verdi "Ya çocuklar geldi işte tanıştık hem bize 3 kişi size 20 biz size soruyormuyuz, elini uzattı el sıkıştık ne var bunda? Ömer bak kardeşim senin bizi koruman hoşuma gitmiyor değil ama bu sınıfa yeni geldik aynı sizin gibi bizde insanlarla tanışıcaz!" Rüveyda nın sisteminden sonra hepimiz sustuk. Bende ortamı düzeltmek için söze girdim" Ay tamam yeter öf ben böyle suskun yapamıyorum kantine inelim ben kahvaltı yapmadım çok karnım aç hadi yürüyün ya! "dememle ortam düzeldi ve Ömer ile Deniz şakalaşmaya başladılar. Herkes ama herkes, bütün okul bize bakıyordu. Kantinde boş masallardan birine oturduk ve oturur oturmaz yanımıza iki tane kız geldi ve Rüveyda, Zeliha ve beni çağırdı, bizde yanlarına gittik tabi. Kızlar bizi biryere götürürken Zeliha fısıltıyla bana "kesin bu kızlar Deniz ile Ömerin sevgilisi olup olmadığımızı sorucaklar, kesin!" dedi ve bende başımı evet anlamında sallayarak kıkırdadım. O anda Rüveyda "Abi bunlarda Ömer ile Deniz ile ilgili sormazlarsa bende hiçbişey bilmiyorum!" dedi ve ikimizde başımızı salladık. Yanımızdaki esmer kız söze başladı. "Şimdi size bir soru sorucaz ve lütfen yanlış anlamayın. O yanınızdaki iki tane çocuğun sevgilisi mi oluyorsunuz? "dedi ve üçümüzde birden kahkaha atmaya başladık, kızlar bize şaşkın şaşkın bakıyolardı ki ben söze girdim." Hayır canım sevgilisi olmuyoruz kardeşleri oluyoruz ama bu sizi ilgilendirmez hadi biz kaçtık" dedim ve üçümüz yürümeye ve yürürkende kahkaha atmaya başladık. Kantine girdiğinizde Ömer ve Denizin karşısına oturduk. Onlar söze başlamadan Zeliha onlara anlatmaya başladı. "Bizim sizin sevgiliniz olduğumuzu düşünmüşler ve bize sizin sevgiliniz olup olmadığımızı sordular!" diye kahkaha içinde anlatıyordu Zeliha. Ömer ve Denizin hoşuna gitmişti bu çünkü çocukluğumuzdan beri ikisinin hoşuna giden şeylerde yüzlerini değişik bir hale getirip sırıtırlardı. O anda zil çaldı ve hepimiz sınıfa gittik. Sınıfa girince direkt sırama oturdum. Sıram en arka sıranın bir önündeydi ve aramızdaki sırada tek başına Selim oturuyordu. Sırama oturdum ve çoktan birbirleriyle konuşmaya başlamış olan Rüveyda ve Selim'e döndüm. "Bu ders boş olucakmış." Selimin sözüyle birden sevindim. Çünkü boş dersleri çok seviyodum. Tam önüme döndüm ki sınıftan içeri giren bir kişi gördüm. O'nu gördüm...
Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum... Siz benim ŞANSIMSINIZ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS
Dla nastolatkówİlk görüşte aşka inanır mısınız?...Peki Şansa?... İnsan Şans ile yaşar... Aşk ile ölür... Şans ile Aşk'a şait olalım sizinle... 💫