ŞANS

BÖLÜM 13: BİRBİRİMİZİN ŞANSIYIZ

İkimizde birbirimizi seviyorduk. "Yamanın sevdiği kız çok şanslı" diye söylemiştim ya işte o şanslı kız BENİM.  İlk görüşte aşka inanmıyordum. Ta ki onu görene kadar. İlk görüşte aşka hala inanmayanlar var. Birkaç hafta öncesine kadar bende o kişilerdendim. Birkaç hafta öncesinde bana ilk görüşte aşkı sorsanız ben " bence ilk görüşte aşk yok, ilk görüşte aşk dış görünüşünü beğenmek ve kişinin karakteri isterse bir katil, isterse bir masum olsa bile sadece dış görünüşünü sevmektir. " derdim ama şimdi sorsanız " İlk görüşte aşk vardır ve gerçektir. Ben bunu görmüş ve öğrenmiş oldum. Aslında ilk görüşte aşk onun bakışlarına aşık olmaktı. Çünkü insanın bakışları nasılsa kişiliği de o şekildedir. Bakışlarıyla her şeyini  anlayabilirsiniz." derim. 

O gün Yamanla birlikte eve yürüyerek döndük. Bugün cumartesi olduğundan hep beraber -sevgililerimiz de dahil- hamburgerciye gittik. "Abi varya bu aralar böyle bir yerleri gezmek yerine sadece yemek yemeye gidiyoruz. Sizin yüzünüzden kilo alıyorum!" Rüveydanın siteminden sonra Ömer devreye girdi "n'oldu canım kilo alınca sevgilin seni beğenmez diye mi korkuyorsun?" Ömerin sorusuyla araya Mert can girdi ve "ben sevgilimi bütün halleriyle seviyorum. İster çok kilolu ister çok zayıf, ben yinede sevgilimi seviyorum." deyince Deniz gözlerini açtı ve "e bi zahmet" deyince bende kıkırdadım. Yaman çoğunlukla benim yanımda konuşuyor ama arkadaşlarımın yanında suskun tavrını koruyordu. Yaman bana döndü ve kulağıma " sen nasıl olursan ol ben seni kabul ederim" dediğinde güldüm. 

Oradan çıktık ve hepimiz dağıldık. Deniz ile Ömer Denizin arabasına bindiler ve beraber internet kafeye gittiler. Berk ile Zeliha da Berkin motoruyla gittiler. Bende Yaman ile birlikte Yamanın arabasına bindim."Sonunda baş başa kalabildik. Nereye gitmek istersin güzelim?" dediğinde bir an şaşkınlıkla "güzelim mi?" diye sorunca bana döndü ve "evet hem çok güzelsin hemde sadece benim güzelimsin" dediğinde yanaklarımın kızardığını hissettim. "Seni çokm güzel bir yere götürücem" dediğinde "nereye?" diye merakla sordum ama kaşlarını havaya kaldırdı.

15 Dakika sonra geldiğimizde gördüm ki beni kıra götürmüştü. Her yerde papatyalar vardı. "En sevdiğin çiçeğin papatya olduğunu bildiğim için seni buraya getirdim. Hem o güzel saçlarına beraber pir papatya tacı da yapalım dedim." deyince " ay Yamaann" diyerek boynuna sarılmıştım ve o da bana sarıldı. "Seni seviyorum" dediğimde "kendimi seviyorum" dedi ve bende gülerek "pislik" dediğimde kaşlarını çattı " az önce 'AY YAAMMAANN' değilmiydim? Ne ara pislik oldum?" diye sorunca ikimizde güldük. Üzerimde beyaz uçlarında papatyalar olan bir elbise  vardı. Papatyalardan topladık ve beraber çimlere oturduk. Ben tac için uğraşıyordum ki bana uzun uzun baktığını fark ettim. Tacı bitirdiğimde başıma taktım ve "nasıl oldum?" diye sorunca güldü ve "nasıl mı oldun? Her zaman ki gibisin. Yine çok güzelsin. O kadar çok güzelsin ki sana bakmaya bile korkuyorum. Çok güzelsin" dediğinde yanaklarım kızardı. "Utanman bile çok güzel. " dediğinde utançtan ölücektim neredeyse. 

Gün batımıydı. İkimizde birlikte gün batımını izlerken bana döndü ve 

"Sence bizim tanışmamız şans mı? Yoksa kader mi?" diye sorunca başımı salladım

"Biz birbirimizin şansıyız..."