Beklettiğim için özür dilerim ama bugüne kadar paylaştığım en uzun bölüm oldu.
Umarım okurken eğlenirsiniz ve sıkılmazsınız.
İyi okumalar!
Ps: Daha sonra okuyup yazım hatalarını düzelteceğim...
Tenime değen yumuşak çarşafları hissedebiliyordum. Kollarım ve bacaklarım kurşun gibiydi, göz kapaklarım açamayacağım kadar ağırdı... Bu rahat yatakta, sonsuza kadar yatmak istiyordum. Kulağıma dolan boğuk sesleri işitebiliyordum.
"İşte, maalesef Peter bu şekilde kaçtı," diyordu Snape'in buz gibi soğuk sesi. "Onları bulur bulmaz buraya taşıdım ama görüyorsunuz Sirius Black'in de..."
"Tanıklık etmeni anlıyorum," dedi, Sihir Bakanı Fudge, sesi oldukça telaşlıydı. "Ancak yeterli kanıt yok, Pettigrew'i getirmiş olsaydınız eğer... Halk bunu kabul etmeyecektir, insanlar panik içinde olacak. Kimsenin Black'e inanacağını sanmıyorum."
"Ama o masum!" Harry'nin yükselen sesini duydum.
Gözlerim hızla açıldı, her şey biraz flu görünüyordu. Karanlık hastane kanadındaydım. Koğuşun sonunda, sırtı bana dönük, bir yatağın üzerine eğilmiş Madam Pomfrey'yi seçebiliyordum. Onun kolunun altından Ron'un kızıl saçları gözüküyordu.
Çaprazımdaki yatakta Hermione yatıyordu, yatağına ay ışığı vuruyordu. Onun da gözleri açıktı, taşlaşmış gibiydi. Karşımdaki yatakta Harry, yanımda ise Draco vardı.
"Aaa uyandın mı sen?" Madam Pomfrey elinde kocaman bir çikolata parçasıyla, Harry'ye doğru ilerliyordu. O esnada koridorda konuşmakta olan Fudge ile Snape de içeriye girdi. Kendimi toparlayıp doğrulmak istedim, bir şey beynimi fena halde zonklatıyordu.
"Masum olduğunu siz de biliyorsunuz, Profesör," dedi Harry, dosdoğru Snape'e bakıyordu. "Her şeyi gördünüz."
"Doğru, Potter," dedi Snape hoşnutsuzluk içerisinde onaylarken.
"Ama Harry," dedi Fudge, ikna edici bir ses ile konuşmaya çalışıyordu. "Bu hikayeye kim inanır? Peter yaşıyor ha... Bakanlığın böyle bir durumun içine düştüğü öğrenilirse... Yaşanacak paniği düşünebiliyor musunuz?"
"Ne yani, masum bir adamın öylece öldürülmesine seyirci mi kalacaksınız?" diye sordum yattığım yerden ayaklanırken. Tüm gözler bir anda bana çevrilmişti.
"Öldürülmek mi?" dedi Fudge şaşkınca. "Henüz ne yapacağımıza karar vermedik ama öldürmekten söz eden olmadı... Ayrıca Sirius Black Azkaban'dan kaçtı, bu da ciddi bir suçtur."
"Çünkü masumdu!" dedi Hermione, o da en az Harry kadar öfkeli görünüyordu.
Madam Pomfrey araya girdi.
"Bakan bey! Profesör! Gitmeniz konusunda ısrar ediyorum. Onlar benim hastalarım ve üzülmemeleri gerekiyor!"
"Ben üzgün değilim," diye itiraz etti Harry öfkeyle. "Onlara neler olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bir dinleseler-"
Madam Pomfrey onun ağzına kocaman bir parça çikolata tıkıp yatmaya zorladı.
"Bakıma ihtiyaçları var, lütfen gidin," dedi Harry yatırmak için mücadele ederken.
Aniden aklıma gelmiş gibi Snape'e döndüm, "O kadın nerede?" diye sordum sabırsızlıkla. "Kimdi o? Bayılmadan hemen önce başıma gelen..."
"Orada kimse yoktu," dedi Snape, kafası karışmış bir halde. "Sadece siz ve Malfoy-"
"Peki, Ruh Emici?" Bir Ruh Emici'nin ölümüne sebep olduğumu bilip bilmediklerini merak ediyordum. Sonuçta orada bizden başkası yoktu ve o Ruh Emici yere serilmiş, boylu boyunca yatarken-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer Harry Potter'da Olsaydım (3)
FanfictionKitabın içinde kaybolmak gibiydi, Harry Potter'ı okumak... BU KİTAP 3. KİTAP OLUP (AZKABAN TUTSAĞI) DEVAM NİTELİĞİNDEDİR, LÜTFEN ÖNCE DİĞER İLK İKİ KİTABI OKUYUNUZ.