Herkese selam, Kaşmir huysuz, hırsız hafızasız, Rafael sessiz ve monk tam destek yine karşımızdalar. Yorumlarınızı ve tahminlerinizi yazmayı unutmayın sakin tatlı okurlar!
Sizleri seviyorum... iyi okumalarrrr :)
***
Kaşmir buz mavisi gözlerini hiç kırpmadan ona doğru daha da yaklaşan hırsızın hareketlerini izliyordu. Onu daha seksi gösterdiğini düşündüğü saçları açıktı ve omuzlarından aşağı parlayarak su gibi akıyordu. Cildi her zamanki gibi pürüzsüz ve arzuluydu. Gri mavi gözleri o kadar güzeldi ki uzun kirpiklerine tek tek dokunmak istiyordu.
Hırsızın dudakları arzuyla onunkilere yaklaşırken, eli saçlarında dolaştı ve yavaşça dokunuşu göğsünden karnına kaydı. Kaslarının her bir parçasının gerilmesine neden olan tutkusu, suikastçının başını döndürmüştü. O kadar güzeldi ki, onun içine dolan kokusunu tarif edemiyordu. Sadece kaybolmak ve sadece onunla, onun dokunuşu altında kalmak istiyordu. İçinde biriktirdiği onca öfkeden sonra hala dizlerinin bağını çözmesine izin verebiliyor olduğuna inanamıyordu. Onu mahvediyordu. Onu tek bir nefesle öldürebilecek kadar güçlüydü.
Kaşmir hırsızın beline uzandı ve vücudunun sıcaklığını daha da yakınına çekti. Nefesini kesen bu yakınlıkla, artık bedenindeki tepkileri kontrol edemiyordu. Onu istiyordu. Onu o kadar çok özlemişti ki, bu tutkuyla onu koca bir gece boyunca esir alabilirdi. Eğilip onu öpen dudakları daha da tutkuyla kapladı ve kendine hakim olamadan kaçan nefesi inlemeye dönüştü. "Benden uzaklaşmandan nefret ediyorum güzel şey, bunu bana bir daha yapma" dedi istemsizce. Fısıltısı duvarlarda bir rüzgar gibi dolandı ve hırsızın gözlerini onunkilere sabitleyerek başını sallamasına sebep oldu. Sonra Kaşmir'i kendine getiren bir cümle söyledi.
— Elimde değil. Rafael'in bana hissettirdikleri çok güzel, neden ikinize de sahip olamayayım ki?
Kaşmir'in kıskançlık ve öfkeyle kısılan gözleri bir anda onu kendinden itmesine neden oldu ve "bu bir rüya değil mi? Rüya" diye söylenerek başını sallamaya başladı. Bu bir rüya olmalıydı. Athena bunları söyleyebilecek bir kadın değildi. Bunu ona yapamazdı.
***
Gözlerini açtığında nefes nefese kalmıştı ve terle beraber yaraları da korkunç bir şekilde sızlıyordu. Bu bir rüya değildi. Bu bir kabustu. Hala içinde yanan öfkeyle dişlerini birbirine bastırdı ve gözlerini kapayarak sakinleşmeye çalıştı. Sonra karşısında uyurken bıraktığı kurt ve hırsızı bulmak için gözleri hareket etti. Hırsız hala oradaydı fakat kurt muhtemelen yine ormanda kaybolmayı tercih etmişti.
Kaşmir ellerini yüzüne kapatarak başını ağacın gövdesine yeniden yasladı. Hala kalbi korkunç bir hızla atıyordu ve öfke, çok güçlüydü. Sonra bir anda karşısında beliren gölgeyle gerçek dünyaya dönmeyi başardı. Arsen, tüm neşesiyle ona bakıyordu.
— Biraz kendini saldın bence patron, sana haberler getirdim.
Kaşmir gözlerini kısarak önce onun ne kadar gerçek olduğunu anlamaya çalıştı. Gölgeler sanki hiç yok olmayan ruhlar gibi hissettiriyorlardı. Ama onun bu ekipten olmasından memnundu. En azından uzun bir süre ondan ayrılamayacaktı ve bu iyiydi.
— İyi misin Arsen?
Kaşmir, onun söylediklerini duymamış gibi endişeyle ona baktı. Elinde değildi. Bu gölge olayını tam olarak anlayamıyordu ve ne hissettiklerinden bir haberi yoktu. Bu yüzden gerçekten rahatlaması gerekip gerekmediğine karar veremiyordu. Genç suikastçı başını sallarken "ben çok iyiyim patron, artık bunu düşünme lütfen, bu senin suçun değildi" dedi. Ama Kaşmir hiç böyle hissetmiyordu. Tam da kendi suçu olduğuna emindi. Ama o bu gölge halindeyken onunla tartışmaya girmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöl Hırsızları 2 - "Buz Mavisi Gölge" (Devam Ediyor)
خيال (فانتازيا)Çöl Hırsızları birinci kitapta Beyaz Prens ve diğerleriyle savaşarak, Çöl Şehri'nin hakkı olan varisi bulmasına yardım eden ekibimizi bu sefer daha da karanlık anlar bekliyor. Athena yönetimi anlamaya çalışıp, kendini dış şehirlere kabul ettirmeye...