Cuma okuldan sonraBugün okulda kimseyle konuşmamıştım. Hatta öğlen yemek bile yememiş, Brandon ile kütüphanede çalışmıştık.
Babamlar bu akşam gelecekti. Mutfağa girip buzdolabından bir şeyler yedikten sonra telefonumu elime alıp, biraz instagrama bakmaya karar verdim.
O sırada gördüğüm şey ile neredeyse ağlayacak gibi oldum.
calumhood: Duke miss his mommy, L pls visit us... Ur bois miss u a lot
Duke'u çok seviyordum. Yani gerçekten çok. Calum onu ilk aldığı gün yanındaydım. Ama Italya'ya gidip dönme şeylerim olunca neredeyse 6 aydır onu düzgün görmüyordum. Gerçekten oğlum gibiydi.
Bi ara ziyaret ederdim artık, aslında şu an bile gidebilirdim. Ama Calum'dan uzak kalmak istiyordum. Ama Duke'u da görmek istiyordum.
Evde tek başımaydım. Üstümde sweatshirt ve altımda tayt ile oturuyordum.
Babamlar 2,5 saate burada olacaklardı. Luke ile almaya gidecektik ama çıkmazsak geç kalırdık. Çünkü havalimanı 1,5 saat uzaklıktaydı.
Telefonumu alıp, Luke'u aradım.
" Hey, nerelerdesin? Havaalanına geç kalmak istemeyiz değil mi?"
" Ben Ashton ve Kenny ile keman bakmaya gittim.Ve eve dönmem 2 saat sürer, ters yöndeyim. Başkasıyla git."
Kenny, keman çalıyordu. Ve bu yıl sonu gösterisine hazırlanıyordu.
" Ya kiminle gidicem Luke!"dedim oflayarak.
" Calum ya da ne bileyim Sheryl." dedi. Sesinden göz devirdiğini anlayabiliyordum.
" Sheryl'in ev hapsi var."
" E o zaman cevabı biliyorsun. Hadi oyalama beni, eve gelince arayın." dedikten sonra suratıma kapattı.
Oflayarak, anahtarlarımı ve telefonumu alıp, Calum'un evine doğru yürümeye başladım.Neyse Duke'u da görmüş olurdum.Kapıyı çalıp, biraz bekledim. Kapıyı Joy açtı.
" Bu ne hoş süpriz tatlım! Calum ile barıştınız mı?"dedi bana sarılırken.
"Hayır, Joy. Daha affetmek için erken."
Biraz ayaküstü sohbet ettik. Daha sonra Calum'un nerede olduğunu sordum. Yukarıda Duke'u yıkıyormuş.
Üst kata çıktığımda ses çıkarmadan, onları izlemeye başladım." Of! Oğlum ben bu kızla napacağım? Fotoğraf numarası da işe yaramadı. Oh, o kadar güzel ki aklımdan çıkmı- ama neyse biliyorum beni süründürecek."
Hafifçe kıkırdadım. Beni iyi tanıyordu.Sonra Duke beni görüp, kımıldamaya başladı.
" Hey Duke!Kıpraşma!" diye sesini yükseltince Calum, Duke biraz sessizleşti ama hala bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let it happen |Hood
FanfictionBaktığımda bile içimde bir şeylerin harekete geçmesini sağlayan kaslı kolları, bana sarılıydı. Beni yakıp kavuran dolgun dudakları sarı saçlarıma ufak öpücükler konduruyordu. Havai fişekler gecenin karanlığını aydınlatırken, ona bakıp gülümsedim. On...