" Lily? Beni duyuyor musun?"
Gözlerimi hızlıca açıp kapadım.
" Efendim?"
" Konuşuyorduk ama sen bir anda daldın gittin." dedi Harry.
Ne yani Calum ile o tüm yaşananlar geniş hayal dünyamın sikik bir hayali miydi?
" Pardon, dalmışım öyle..."
" Neyse seninle konuşmak güzeldi. Ama birilerinin şimdi gitmesi gerek." dedi ve veda ettikten sonra konuşmayı sonlandırdım.
Ocağın altını kapatıp arkamı dönmemle çığlığı basıp, küfür ettim.
" Hay ben sizin ebenizi si-"
" Tavuğum sana böyle küfürler yakışmıyor." dedi Ashton.
" -keyim. Eğer mutfağa sinsi sinsi girmeseydiniz, küfür etmezdim. Kimse arkasına dönünce bir kanguru, bir sıçan ve bir zürafa görmek istemez."
Luke gözlerini devirdi.
" Anahtarımı evde unutmuşum ne yapsaydık?Şu sıkıcı hayatta biraz aksiyon istemişiz, karşı mısın?"
Bu sefer ben gözlerimi devirdim.
" Neys-"
" Oooo Lilyciğim, hayatım o çikolatalı puding mi?"dedi Ashton.
Calum'a bakmamaya çalışıyordum. En ufak göz temasından bile kaçınıyordum.
Onaylamak için başımı salladım.
" Ama sana ve size yok. Beni korkuttunuz. Hepsini tek yiyeceğim. Ben depresyonda olan küçük bir kızım."
Tam Ashton'un yanından geçecekken beni durdurup elini belime koydu.
" Sen kilo mu aldın?"
Şaşkınlıkla kendimi süzdüm.
"KİLO MU ALMIŞIM?"
" Hayvan gibi yersen olacağı bu." dedi Luke sandalye çekip otururken.
Hala şoktaydım.Ashton dudak büzüp, kafasını yavaşça salladı.
" Maalesef böyle bile dana gibi olmuşsun. Tatile gidince ne giyeceksin ya da sonra insanlar ne der?"
Kafamı salladım.
" Hele bir de o pudingi tek yersen nasıl olursun bir düşün."
Kafamı hızlıca iki yana salladım.
" Neyse pudingi sizinle paylaşıyorum. Luke sen koyarsın ben üstümü değiştireyim belki beyaz giydiğim için kilolu gelişimdir."
Üstümü değiştirip geldiğimde tezgahta 3 büyük kasede puding vardı. Resmen gözlerim parladı. Ama Ashton denilen yaratık beni kenara ittirip, küçük kasede olan pudingi önüme sürdü.Suratımı astım.
" Bunu senin için yapıyorum tavuğum."
Göz devirdim ve pudingimi yemeye başladım.Biraz sonra bitirip kafamı kaldırdığımda hala canım puding istiyordu.Ashton'a göz ucuyla baktım. Ama bana sırtını çevirdi. Kaşar.
Luke da aynısını yapınca dudak büzdüm. Son seçeneğim Calum'a bakmaktı.Tatlı için adam öldürebilirdim.
Calum tam kaşığı ağzına götürecekken, gözleri gözlerimle buluştu. Isırdığım dudaklarımı serbest bırakıp, yaladım ve ona bakmaya devam ettim.Nefesini sesli bir şekilde vererek kaşığı kendine değil benim ağzıma uzattı. Memnuniyetle pudingini yedim. Sonrası zaten tahmin edilebilirdi. Kasesini önüme çekip yemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let it happen |Hood
FanficBaktığımda bile içimde bir şeylerin harekete geçmesini sağlayan kaslı kolları, bana sarılıydı. Beni yakıp kavuran dolgun dudakları sarı saçlarıma ufak öpücükler konduruyordu. Havai fişekler gecenin karanlığını aydınlatırken, ona bakıp gülümsedim. On...