France-2

105 17 11
                                    

"Günaydın" diye mırıldandım otelin gereksiz süslü altın işlemelere sahip sandalyesini çekerken. Oturduğum an kasıklarıma dolan keskin acıyla yüzümü buruşturdum. Calum da bir sandalye çekip yanıma oturdu. Pis pis sırıtıyordu. Şerefsiz her yerde şerefsiz.
" Noldu hayatım iyi misin?" dedi sahte bir endişeyle. Iyiyim diye mırıldandım.
Ona bakamıyordum bile yaptıklarımız çok çok kötüydü. Aklıma geldiğinde bile yüzümün kızarmasına yetecek kadar kirliydi.

" Günaydın!" diye şakıyarak geldi Kenny. Bu tatil tek ona yarayacaktı. Hep Fransaya gitmek istemişti. En azından arkadaşımın hayalini gerçekleştirmiş olmak beni biraz mutlu etmişti. Karşımda oturan Sheryl'e ve Ashton'a baktım. Sheryl'in kıvırcık saçları dağılmış, bir elini çenesine yaslamış neredeyse uyuyarak önündeki kahveyi karıştırıyordu. Ashton ise mutsuz ve dağılmış gözüküyordu. Hera ile aralarında bir şey olduğunu biliyordum ama bunun onu üzebilecek bir şey olduğunu bilmiyordum. Ah benim minik bebeklerim çok yorgun gözüküyorlardı.

Bebek demişken o anda aklıma dün gece korunmadığımız geldi. " Yanında ertesi gün hapı olan var mı?" dedim hızlıca. Hepsi tuhaf tuhaf bana baktı. Calum dahil. Öksürerek boğazımı temizledim. " Şey, korunmadığımızda olası bebekleri engellemek için, hani yanınızda yoksa eczane bulmalıyım. Benim kalmadı." Böyle konularda onlardan utanmamalıydım.Luke onda olduğunu söyledi. Bu beni şaşırtsa da cüzdanından çıkarıp verdiği hapı içtim. Anne olmak için daha gençtim.

Kahvaltının sessiz geçmesinden sonra nerelere gitmek istediğimizi planlamıştık. Sandalyeden kalktığım an kasıklarıma yeniden bir ağrı girmesiyle inledim. Bugun benim için çok zorlu olacaktı. Ama dün akşam Calum beni jakuziye çağırırken hayır dememiştim.

Calum bu halime üzülmüş olsa gerek ki duş alıp birkaç saate buluşmayı teklif etti. Diğerleri de kabul edince dağıldık. Odamıza geldiğimizde beni soymaya başladı. Üzerimdeki günlük giysiler yeri boylarken, dudakları tenime ufak öpücükler bırakıyordu.
Bu kasıklarımın daha da sızlamasına sebep olurken, bacaklarımı birbirine bastırdım. Calum da acımdan öleceğimi anlamış gibi beni kucağına aldı ve sıcak suyun ortasına ilerledi. Sıcak su bana iyi geliyordu. Rahatlamış hissediyordum.
Calum bana ufak şarkılar mırıldanırken kendimi onun ellerine bıraktım. Dün biraz fazla sıktığı yerlerim morarmıştı.(Aynen Edward Cullen bu)Güneş ışığı gözüme geldiğinde biraz doğrulup pencereden dışarıya baktım. Eyfel kulesinin ucu biraz gözüküyordu. Babam ve Bay Irwin kim bilir bu otele ne paralar dökmüştü. Altını çiziyorum, babam dedim. Adam hayatıma gireli iki gün oluyordu ama onu anlamadığım bir şekilde kabullenmiştim. Ama yine de test yaptırmıştık sonuçları bekliyordum.

Titrek bir nefes verirken, Calum'un elini topuz yaptığım saçımda hissettim. Tokayı çektiğinde saçım omuzlarından aşağı döküldü. Calum benim hem annem hem babam gibiydi. Benimle ikisinden çok ilgileniyordu. Omzumdan tutup beni kendine döndürdüğünde onun önüne oturdum. Ben yeniden inlerken, Calum özür diledi. Otelin en sevdiğim yanı değişik kokan şampuanlardı. Hepsini tek tek kokladıktan sonra kivi kokulu olanı seçtim. Kiviyi severdim, kiviyi severdik.

Calum saçlarımı duruladıktan sonra ona döndüm. Bazen kendimi onun çocuğu gibi hissediyordum. Benimle böyle ilgilenmesi beni delirtecekti onu kalbime yerleştirmek ve sevgiye boğmak istiyordum. Kendimi onu boğarken hayal edip kıkırdadım.

" Neye gülüyorsun bebeğim?" dedi Calum burnumun ucuna minik bir öpücük kondururken. AH CALUM BU HALLERIN BENI ÖLDÜRECEK! diye bağırmak istiyordum ama bağıramadım. Tek yaptığım onun güzel yüzünü izlemek oldu. Kocaman olan burnuna öpücükler kondurduktan sonra ısırdım.

" Hayvan yerinden sökseydin?!" dedi geri çekilirken. Güldüm.

" Bir de gülüyor, cadıya bak!" dediğinde daha çok güldüm. Sonra dudaklarına yaklaştım. İçimdeki tüm saf duygularla onu öpmek istiyordum.
Dudaklarım sıcak dudaklarına değerken, dikleştim ve iki elimi yanaklarına yerleştirdim. Bir eli belimde dururken diğeri kalçama kaydığında öpmüşmemiz ateşlenmişti.

Let it happen |HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin