Hello?

941 44 155
                                    

Öncelikle herkese merhaba!

Bu hikayemi daha önce okumuş olabilirsin ama şu anda bazı bölümlerde sadece ufak değişiklikler yaparak bazılarını da kökten değiştirerek yeniden yayınlıyorum.

Eğer ilk defa okuyorsan hoş geldin!

Eğer ikinci kez buradaysan, ki bunu tavsiye ediyorum. Çünkü 40 bölümün ilk 20sini değiştiriyorum.

Ve daha da önemlisi bu hikayeyi Wattpad harici bir platformdan okuyorsan, kötü amaçlı yazılımsaldırısı riskinde olabilirsin. Eğer bu hikayeyi orjinal halinde ve güvenli bir şekilde okumak istiyorsan Wattpad'deki @florencehood isimli profilimden oku, teşekkür ederim.

Bu kurguyu yazmaya başlama hikayem çok komik ama bundan bize ne dediğinizi duyar gibiyim.

İyi okumalar!!!
-----
Bölüm şarkısı: If these walls could talk - 5sos

" Lanet kornanı sustur Sheryl!" diye bağırdım odamın camından. Boğazım acımıştı. Ama bir yandan yaşlı komşularımı düşünüyordum. Evet, evet, iyilik meleği Lily Hemmings konuşuyor.

Sheryl camdan kafasını çıkarıp bana orta parmağını gösterdi.

Sabahın körüydü ve ben yine geç kalmıştım. Aslında Sheryl'i sinirlendiren şey her sabah geç kalmamdı.

Fedakar yakın arkadaşım Sheryl, sabahları özel şoförlüğümü yapıyordu. Çünkü ben araba kullanamıyordum. Benden 11 ay büyük abim olacak Luke Robert Hemmings ise beni okulumuza bırakmayacak kadar sürtüktü.

Gerçi onu da okula götürecek kendi arkadaşları vardı, aslında arkadaşlarımız vardı.

Arabaya binip,Sheryl'e günaydın dediğimde bana küfür etti. En nefret ettiği şey her sabah geç kalmamdı. Ama napayım, ben sonradan gidip gözleri üzerime çekmeyi seven biriydim.

Sheryl ise bundan nefret ederdi. Beni affetmesi için arka koltukta olduğum yerde doğrulup, kıvırcık saçlarıyla oynadım.

" Geri çekil sarışın sürtük. Yemem bu numaralarını." Ah o zaman ikinci plana geçmem gerekiyordu. Okula gidince ona kahve alacaktım. Belki beni affederdi.Onu rahat bırakmaya karar verdim, bu sabah huysuzdu.

" Kenny günaydın canım,kafanı telefonundan kaldırsaydın geldiğimi görebilirdin." dediğimde Kenny yavaşça bana döndü.

" Lily, geldiğini görmüştüm zaten." Sonra yeniden telefonuna gömüldü.
Ben de gözlerimi devirip, arkama yaslandım. İkisi de beni taktırmıyordu.

Okula geldiğimizde yine benim geç kalmama rağmen yine erken gelmiştik. İlk dersim Bay Payne ile edebiyattı. Geçemediğim ve sevemediğim tek ders. Bu dersim kimseyle ortak değildi.

Oflayarak dolabıma ilerlerken, karşıdan geçen Ashton beni görüp yanıma geldi.

" Günaydın tavuğum."dedikten sonra yanağımı sulu sulu öptü.

Ashton en iyi arkadaşımdı. Kenny ve Sheryl en yakın arkadaşlarım olsalar bile Ashton'un yeri ben de ayrıydı. Ama şöyle sulu öptüğü an bir tane geçiresim gelmiyor değildi.

Let it happen |HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin