Let it happen |Hood

We've never existed

Hangi zaman dilimi olduğunu okuyunca öğrenirsiniz...

"Evet, baba beni neden çağırdın?" dedim Andrew'in klasik deri koltuğuna otururken. Arkasın bana dönüktü. Sesimi duymasıyla bana döndü ve gömleğinin kollarını açıp, kıvırmaya başladı.

" Önemli bir şey konuşmamız gerekiyor, Lily-Anne."

Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Aslında hayatımız yolundaydı, şimdi neyin nesiydi bu?

"Dinliyorum.." diye mırıldandım ve elimi sarı uzun saçlarımdan geçirdim, uzun dediğim, belimdeydi.

" Şimdi nerden başlasam bilmiyorum ama bir yerden başlamam gerekiyor. Bu konuşmayı yapmak için geç kalmış olmak istemiyorum. 1 hafta içinde çok büyük bir karşılaşma olacak. Biliyorum hazırsınız ancak, bu gerçekten basit bir şey değil. Lily, sen annenden bana kalan tek şeysin, eğer yaşasaydı ve seni tanısaydı, yaşıyor mu bilmiyorum. Yıllardır tek bir yeni iz yok ama kesinlikle seni çok severdi. Gurur duyardı. Kızım ben de seninle gurur duyuyorum. Biliyorum sen büyürken yanında olamadım ama sen tam benim kızım olmuşsun, özünde bensin. Güçlüsün ama senden daha da güçlü olmanı isteyeceğim. O gece orada bana bir şey olursa tüm mal varlığımı sana bırakıyorum. Avukatlarım bundan haberdar. Luke tek bir kuruş bile istemiyor ama o da benim oğlum, senin kardeşin. O yüzden ne zaman ihtiyacı olursa ona yardım et. O gece, kesinlikle büyük kayıplarımız olaca-"

"Kiminle karşılaşacağımızı söylemedin."

Oflayıp, masaya yaslandı.

" Lily, bize düşman olan herkes bir araya geliyor. Michelle'yi bile çağırdım. Üzülerek söylüyorum, Niall ve Michael da karşıdalar. Seni şoka uğratacak bir şey ise, Harry Styles. Ailesini reddetip, karşıya geçti. William, Venice, Leila, Francesca orada olacak."

Yutkunarak ona baktım.

"Bu iş bittiğinde, bana bir şey olmuşsa, yönetimi sen devir alıyorsun. Grace'in durumu kötüye gidiyor, onun gelmesini istemiyorum. Bebeğine dikkat etmiyor. Luke da aynı şekilde, geleceğini söyledi ama O kadın aklına girmiş gözüküyor. Eğer o ikisine bir şey olursa, bebeklerini sen büyüteceksin. Hera ve Ashton için de aynısı geçerli. Calum ile evlenmek istersen evlenebilirsin, 22 yaşında ve aklı başındasın. Doğru kararı vereceğine inanıyorum."

Sadece kafamı sallayabildim. Aylardır bunun için hazırlanıyordum ve gergindim. Ama ben Lily Hemmings'tim.

Ayağa kalkıp, kollarımı babama doladım. Kokusu burnuma dolarken, birkaç damla gözlerimden süzüldü. Hayatıma geç dahil olsa da, onu seviyordum.

" Dediklerini yapacağım, umarım en az zararla atlatırız."

Onun dolu olan gözleri benim mavi gözlerimle buluştu. Nasırlı eli saçlarımı okşadı.

" Beni affeder misin? Sana babalık yapamadım ve senden çok şey istiyorum."

Dediği şeye güldüm.

"Tabii ki affediyorum. Bana yalan söylemedin, hayatıma geç de olsa girdin, baba. Seni seviyorum."

Alnımı öpüp bana sarıldı.

" Ben de seni seviyorum kızım."

------------

"Uhuu, bayan çatıda sigara içen ama çocuğu olan Grace hanım kadını, sigarayı pasla!" dedim düşmemek için dikkat edip, kaygan çatıdaki yukarı doğru acılan pencerenin altına oturdum. Soğuk mermer beni titretirken, Grace'in hissizce mermerde oturmasına şaşırdım. Bana döndüğünde kan çanağına dönmüş gözleri içimi sızlattı.