The way to England

67 16 10
                                    

CALUM <3

( Şu ordan buraya gitme bölümleri hep Calum'a povdan hehehehe.)

Yanımda esneyen Lily'e baktım. Sabah sabah kapımıza esmer bir herifin dayanmasıyla uyanmıştık. Lily ile konuşmuştu. Şimdiyse bizimle ingiltereye gelecekti. Babasının adamlarından biriydi ve bizi rahat bırakmayacaktı. Özellikle Lily'i.

Sinirimi bozan şey ise aşırı yakışıklı, yavşak ve çekici olmasıydı. Havaalanına iki saat erken götürmüştü bizi. Resmen tekmeleyerek. Bize karşı kabaydı.

Şimdiyse havaalanının içinde olan kafelerden birinde bize zorla bir şeyler yediriyordu.

" Zayn,sabahları sadece kahve içiyorum." dedi Lily kafasını omzuma yaslarken. Çok uykusu varmış gibi gözüküyordu.

" İyi ama yanına kuruvasan da alıyorum. Kızlar size de aynısından alıyorum. Ve siz diğerleri, geçin ne istiyorsanız alın." dedi ve arkasını dönüp gitti.

" Tanrım!Çok seksi değil mi?" dedi Kenny öne eğilip.

Lily kıkırdadı.

" Evet, Zayn öyledir."

" Tanrı özene bezene yaratmış." dedi Sheryl, Zayn'in arkasından bakarken.

Ashton boğazını temizledi.

" Tamam bu kadar yeter kızlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Tamam bu kadar yeter kızlar."

" Of çok uykum var." diye isyan etti Lily.

" Sevişceğinize uyusaydınız." dedi Sheryl, sonra Luke ile beşlik çaktılar.

O sırada da Zayn yanımıza geldi.

Kenny inler gibi bir ses çıkarınca Lily güldü. Ben ise kaşlarımı çatıp ona baktım. Bana bakıp dudak büzerek omuz silkti.

" Alın bakalım kızlar." dedi hepsinin önüne birer kahve ve kuruvasan bırakırken.

Lily bir ısırık aldıktan sonra doğruldu.

" Yaa Zayn, vanilyalı almışsın. En sevdiğim." dedi.

Zayn ona bakıp göze kırptı.

Ben ise sinirden kudurmak üzereyken bir elimi Lily'nin bacağına koyup sıktım. Yerinde zıplayıp bana döndü.

Let it happen |HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin