England-3

62 15 0
                                    

Lily& Calum

" Vay anasını! Şirkete bak!" dediğinde Calum'un kafasına vurdum.

" Gören de fakir sanacak!"

" Bizim şirketin 2 katı kadar."

Gözlerimi devirdim.

" Çünkü aşkım, burası ana şirket ve Styles bizden kat kat ünlü bir marka."

Bana doğru yaklaşıp fısıldadı.

"Onlar da kaçakçılık yapıyor mu?" dediğinde güldüm.

" Malları onlardan temin ediyoruz, genellikle. Yani hem giysi de hem de mal da markalar." dedim.

Kafasını salladı. Ama geri çekilmedi sıcak nefesi boynuma vuruyordu.

" Bir de az önce sen bana aşkım mı dedin?"

Kırmızı rujlu dudaklarımı birbirine bastırıp ona döndüm.

" Öyle mi demişim?"

Dudaklarıma yaklaştı.

" Bir daha desene çok hoşuma gitti."

" Siktir git,Hood!" Karnına yumruk attıktan sonra beraber şirketin önünde dikilmekten vazgeçip içeriye girdik.

Danışmanın önüne geldiğimizde, mor saçlı kadın kafasını kaldırıp bana baktı. Kırmızı dar mini etek, üstüne de aynı renk ceket, içine beyaz büstiyer ve ayağına da stiletto giymiş, 18 yaşında olmak üzere olan ama 25 gösteren bana. Sonra bordo gözlüklerini düzeltip, Calum'a baktı.

Baştan aşağı simsiyah giyinmiş, siyah gömleğinin birkaç düğmesini açık bırakmış Calum'a...

" Nasıl yardımcı olabilirim beyefendi?" dediğinde sinirlenmiştim. Tırnaklarımı masada tıngırdattım.

" Bay Styles ile görüşecektik." dediğimde bana bir anlığına bakıp, yeniden Calum'a döndü.

" Randevunuz var mıydı?"

Derin bir nefes aldım.

" Lily Hemmings ve Calum Hood geldi demeniz yeterli olacaktır." dedi Calum bir elini belime koyarken.

Kadın telefonla işini bitirince bizimle asansöre bindi. Calum'un eli hala belimdeydi. Kadının gözleri ise hala Calum'un üzerindeydi. Biraz daha uzatırsa, mor saçlarını eline verecektim.

Bir elimi Calum'un yanağına çıkardım ve okşayarak gözlerine baktım. O yavaşça göz kapaklarını kapatınca dudağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım. Gözleri açıldı. Dudaklarını bana biraz daha sertçe bastırdığında güldüm ve geri çekildim. Parmağımla dudağında kalan ruju temizledim. Sonra çantamdan peçete alıp elimi temizledim.

Asansör de ayna olmasını fırsat bilerek rujumu düzelttim. Tam işimi bitirdiğimde kapı açıldı.

Calum ile beraber Bay Styles'ın odasına ilerledik. Bay Styles ile bir süre babam ve işler hakkında konuştuk. Birkaç yere imza attım. Sonra oğlu ve kızını çağırdı.

Gemma soğuk biriydi sevmemiştim. Sadece adını söyleyip, oturmuştu. Ah bana kalırsa kabaydı. Ama ingilizler soğuk insanlardı.

Sonra bir anda kapı açıldığında o tarafa dönmekle resmen şok geçirdim.

"Harry?"

"Lily?"

Gülerek yanına gittim ve ona sarıldım. Bir süre onlarla da sohbet ettik. Yani aslında Harry, Bay Styles'ın oğluymuş. Bay Styles Harry ile tanışmama baya şaşırdı. Calum biraz bozulmuş gözüküyordu.Bay Styles'ın toplantısı çıkınca, onun yanından ayrılıp Harry'nin odasına ilerlerken, kapıdan Gemma beni ittirerek çıkınca sinirlenmiştim.

Let it happen |HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin