Let it happen |Hood

I love you

balerinoll bu bölüm sana <3

Tek okuyucumla tanışın;-(

Bugün bu dönemin son günüydü. Son cuma günü. O yüzden okulda tuhaf bir heyecan vardı diyemezdim sadece dönem sonu partileri efsane oluyordu, herkes akşam ne giyeceğini konuşuyordu.Okulumuz bazı okulların aksine dönem sonu partisi düzenlemezdi. Sadece yıl sonu ve festival baloları oluyordu. Bu gecenin sahibi Edward olacaktı. Partiye ev sahipliği yapmak demek iyi veya kötü bir şekilde akıllara kazınmak demekti.Yemekhane masamıza doğru ilerliyorduk. Aslında bugun Edward'ın yanına otursam güzel bir gece geçirirdim.Ancak bunu sürtük Lily yapardı, ben değil.

Calum ile dün yaşadıklarımdan sonra, bugun de onu etkilemek için biraz özenli giyinmiştim.Tekrar beraber olduğumuzu bu akşam partide açıklayacaktık. Ama o bu şekilde yanımda gezip, yürümeye devam ederse insanlar anlayacaktı.
Ya da belki de sadece benimle uğraştığını düşünürlerdi.

" Akşam ne renk giyeceksin bebeğim?" diye sordu Calum.

" Bana bir daha bebeğim dersen Calum, yeri öpersin. Ayrıca kırmızı." dedim sinirli bir şekilde bakmaya çalışırken.

" Bu akşam, çok fazla süslenmeni istemiyorum ve elbisenin çok düğmesi olmasın, son olarak da sarhoş olmayacaksın."

Göz devirip, öne eğildim.

" Tamam babacığım."

Yüz ifadesi donarak bana baktı.
Dediğim şeyi farkettiğimde ben de donmuştum. Ama bu sefer o sırıtmaya başlamıştı.

" Şu an aklımdan, neler geçiyor bilmek istemezsin bebeğim." dedi gözlerime bakarak.

Yutkundum.

" Hey!" Edward'ın sesini duymamla ona bakıp, gülümsedim.

" Nasılsın?" dedim ayağa kalkıp ona sarılırken, ama bu Calum'un gözlerinin açılan eteğimde olduğunu fark etmeme engel değildi.

" Bu akşam seni görürsem daha iyi olacağım Lily."

"Kesinlikle geliyorum Edward." dedim göz devirirken.

" Sizinkiler de geliyordur o zaman, akşam görüşürüz, güzelim." dedi yanağıma bir öpücük bırakıp giderken.

Arkasından gülümseyip yerime oturdum.

"Sana şaplak atacağım."

Kafamı masaya yapıştırıp, inledim.

" Neden, Calum neden."

" Zevk meselesi." dedikten sonra yemeğine döndü. Şu an başka şeyler yemesini tercih ederdim.

Ama sanki bunu sesli söylemişim gibi Calum bana pis pis sırıttı.

----------

Zilin çalmasıyla koşarak kapıya gittim.

" Calum bence de çok güzelim, konuşma ve içeri geç."

O içeri yürürken ben ona emir yağdırıyordum." Telefonumu çantama koy, sonra da kırmızı rujumu."

10 dakika sonra saçım bitmişti ve hazırdım.

"Tamam, çıkabiliriz."

Elimi nazikçe tutup, beni arabaya kadar sürükledi.

" Bu gecenin yıldızı olacağız."

Göz devirdim.

" Hep öyleydik."

Arabayı sola çevirirken bana 'senin o egonu kıçına sokarım' bakışı atınca, 'sen işine bak' bakışı attım.