Medyaya koyduğum şarkı bu bölüm açısından çok büyük bir önem arz ediyor . Sonlarına doğru yaşanan ve hissedilen duyguları sizlere aktarıyor. Bence çok hoş ve bu bölüme yakışır bir müzik. Bu bölümün uzun olmasının sebebi olayları hızlandırmak istemem. Umarım beğenirsiniz . İyi okumalar.
Kompartımanın içi karamsar ve boğucu bir havaya hakim olsa da Freya ve Tom diğerlerinden daha az yıpranmış koltukları bulmayı başarmışlardı. Yolculuk , kuzeyden güneye doğru iki uç nokta olduğu için bir gün trende yolculuk yapacaktı.
Freya bunu hesapladığı için eşyalarının yanı sıra yiyebileceği birkaç yemek de almıştı armut portresinin arkasından.
Yolculuk boyunca Freya Tom ile konuşmamıştı. Tom'da zaten keyfini bozup Freya ile bir sohbete girmemişti. Bu yüzden sessizce oturdukları koltuklardan birini kendilerine yatak yatıp birkaç saat sonra uykuya dalmışlardı.
Sabah olduğunda , güneş neredeyse tepeye çıkmıştı. Neredeyse on iki saat yolculuk yapıyor olmalılardı. Freya , uzun kirpiklerini yavaşça kırpıştırdı ve etrafına bakındı. Kompartıman oldukça sessizdi ve yan koltukta uyuyan Tom'un nefes alıp vermeleri dışında ses çıkmıyordu. Freya uzunca paslı tavanı izledi. Buranın gerçekten çok sağlıksız ve hijyen yoksunu bir yer olduğunu düşünüyordu . Zaten hayatı boyunca böyle istediği gibi temiz yerlerde kalmamıştı ama dört yıl Beauxbattons'da okumak istemeden güzellik algısı oluşturuyordu beyninde.
Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı ve tutulan belini gevşetmeye çalıştı. Bu koltuklar o kadar rahat değildi. Üzerindeki battaniyeyi çekerek ayağa kalktı ve kafasını cama dayadı.
Dışarısı , kuzeye nazaran daha az karlarla kaplansa da beyaz örtü burayı da ele geçirmişti. Ağaçlar azalmış ve minik köy evleri belirmişti. Birçok köy evlerini ve köyleri ziyaret etmişti ama İngiltere'nin köyüne gittiğini hatırlamıyordu. Buraya ilk defa geldiğine bakılırsa çok normaldi ama kitaplardan da görebilirdi.
Tek tük evler artarak insanlar beliriyordu. Bazıları at çeken arabalarını sürüyorlar bazıları da çocuklarının elinden tutmuş yürüyorlardı. Konuşan iki yaşlı adam vardı ara sokaklarda . Gelmişlerdi. Camdan çekilerek tonmuş elini ovuşturdu ve Tom'a eğilerek yavaşça omzunu dürttü.
"Hmmm"
" Tom , kalk geldik. Uyanman gerekiyor." dedi Freya . Birkaç saniye daha cevap vermeyince Freya şiddetle sarstı oğlanı. Tom , çatık kaşlarla hemen uyandı.
" Tamam tamam uyandım yeter!"
Kızı iterek gözlerini ovuşturdu biraz da esnedi.
" Geldik mi?"
" Hayır , seni zevkine uyandırayım dedim. Elbette geldik eşyalarını topla da dışarı çıkalım . Yürürken bir şeyler yeriz."
Tom gözlerini devirerek battaniyesini toparlayarak el bavulunun içine koydu. Freya'da eşyalarını hemen toparladıktan sonra kompartımandan çıkıp treni terk ettiler.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
" Peki nereden başlıyoruz ?" dedi Freya çantasından birkaç sıcak kahve ve ekmek çıkarırken.
Tom , kızın verdiği ekmeklerden birini ve kahveyi aldı.
" Köyün kuzeyinde kilisenin çaprazında bir patika var . O patikada Gaunt'ların evi varmış. Çalılıkların arasında yıkık dökük bir arazide olduğunu söylüyorlar." dedi ve dumanı tüten kahvesinden bir yudum aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucular : Akıl Ve Kalp - Tom Riddle-
FantasíaBu hikaye büyücü dünyasına gelen sihirli kız ve Slytherin Varisi Tom riddle arasında geçmektedir. Olacakları bilen kızımız hiç vakit kaybetmeden harekete geçer bir yandan da soy ağacını araştırmaktadır. Koruyucular serisinin Tom Riddle zamanında ge...