Bölüm 6

2.3K 344 391
                                    


Meksika'nın olduğu topraklarda yüzyıllar önce Aztek İmparatorluğu hüküm sürüyordu. Dönemin en güçlü devletlerinden olan Aztekler gelişmiş tarım yöntemlerine,kendi dinlerine ve alfabeye sahipti. İnşa ettikleri şehir son derece temizdi. Yaptıkları yapılar şu an bile sağlam bir şekildeydi ve biz şu an onların yaptığı 500 yıllık bir hapishanenin içindeydik. Hapishanenin inşa edilme sebebi ise çok korkunç bir olaya dayanıyordu.

Aztekler ne kadar gelişmiş bir halk olsalar da medeniyet kavramının yokluğunu yaşıyorlardı. İnsanlara değer vermiyorlar ve istedikleri an cinayet işliyorlardı. Durum öyle bir seviyeye gelmişti ki temizliğiyle ün salmış şehrin her köşesinde cesetler vardı. O dönemin hükümdarı bu duruma çözüm bulmak için ne yaptıysa da halka engel olamıyordu. Yıllarca devam eden bu katliamlar binlerce insanın sebepsiz yere ölmesine neden oldu.

Durum iyileşmesi bir yana her gün daha da kötüleşiyordu. Öyle ki Tanrıları için kutsal kabul edilen Ay Piramiti artık insan kurban edilen bir mekan haline gelmişti. Şu an bile piramitin içindeki insan kemikleri görülebiliyordu. Bunlar tamamen gerçek olaylardı ama işte bu noktadan sonra işe bazı hikayeler giriyordu.

Anlatılanlara göre Tanrılar daha fazla bu yapılanlara göz yummamış genç hükümdar Eztli'yi bir gece rüyasında ziyaret etmişti. Yaşına göre çok zeki olan hükümdar o gece rüyasında 2 şeyle ödüllendirmişti. Tanrılar ona halkının bu durumdan kurtulması için bir piramit daha yaptırmasını söylemişlerdi. Ay Piramitinin yanına yapılan Güneş Piramiti de böyle inşa edilmişti. Eztli suç işleyen herkesi 21 katlı piramite hapsediyordu. Durumdan korkan ve özgürlüklerini kaybetmek istemeyen halk da suç işlemeyi bırakmıştı.

Durum çok iyi kontrol altına alınmış gibi görünse de kimsenin bilmediği Tanrıların sunduğu diğer seçenek vardı. Eztli lanetlenmişti. Her gece kana susuyordu ve kimsenin bilmediği bir girişten piramite giriyordu. Suçlularla beslenip güneş doğduğunda tekrar çıkıyordu. Halk bunu yıllarca öğrenmedi ama bir gün Eztli'yi piramite girerken gören küçük bir çocuk her şeyi bozmuştu. Eztli'yi ağzı yüzü kanlar içinde gören halk ondan ölümüne korkmuş ölmesini istemişlerdi. Ona taktıkları lanetli yaratık ismi de böyle ortaya çıkmıştı. Halkının onu böyle görmesine dayanamayan Eztli piramite son kez girmiş ve bir daha asla çıkmamıştı. Halkı için yaptığı şey yine halkı tarafından hor görülmüştü.

Eztli piramite girdiği gece Tanrılar Aztek halkını bir hastalıkla lanetledi. Büyük bir halkın yıkılışı da böyle oldu. Aztek İmparatorluğu kendi sonlarını kendi kazmıştı. Yıllarca anlatılan o korku hikayesi böyleydi. İlk duyduğumda Eztli'den neden bu kadar korktuklarını anlayamamıştım. Bana göre o halkı için kendini feda eden bir kahramandı. Gerçek suçlu halktı ama Meksika halkı ondan delicesine korkuyordu. Onun hala piramitte olduğunu savunuyordu.

Ailem yıllarca piramitin girişini bulmaya çalışsa da hiçbir şey elde edememişlerdi. Çünkü anlatılan bu efsanelerin yanında Güneş Piramiti inanılmaz bir yapıydı. O dönemin şartlarında yapılamayacak kadar görkemliydi. Ailem de bu gizemi çözmeye çalışmıştı. İçten içe ben de her zaman girişi bulmak istemiştim. Aileme bakın ben bulabildim,demek istiyordum ama durumun böyle olacağını asla tahmin etmezdim.

Girişini bulmuştum hatta içindeki her şeyi bizzat görmüştüm ama tahmin etmediğim bir şey vardı ve bu şey şu an benim deli gibi korkmama sebep oluyordu. Çünkü anlatılan efsane doğruydu. Hükümdar Eztli ya da halkın ona taktığı isimle El Criatura Maldita hala buradaydı. Hala kan istiyordu ve ilk kurbanını almıştı.

Ellerimin üzerindeki kırmızı sıvı benim vücudumdan çıkmasa da en az öyleymiş gibi acı veriyordu. Karanlığın izin verdiğince görebildiğim yüzlerdeki ifade korkunun en büyük resmiydi. Ukala maskelerinin altındaki insancıl duygular elimdeki kanın tenimi kapladığı gibi kaplamıştı. Nutku tutulmuş dilleri küçük gördükleri benliğimden halliceydi.

PURGATORY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin