İnsanların özel güçleri var mıdır?Özel güç dediğimiz şey insanın yaşayan diğer milyarlarca insandan farklı olarak yapabildiği şey değil midir? Peki insan neyine dayanarak bu kadar özel olabilir ki? Onun diğer insanlardan farkı nedir ki, Tanrı onu böyle bir şeyle ödüllendirsin? Her insan sözde eşit dediğimiz imkanlarla gelmiyor mu dünyaya? Yetimhanede doğan çocukla, üç katlı bir evin içinde doğan çocuk eşitti mesela. Çünkü Tanrı eşittir, adaletlidir. Değil mi? Annesi onu dünyaya getirirken ölen çocukla, aile sevgisiyle büyümüş çocuk eşittir mesela. Neden? Çünkü Tanrı'nın gözünde her kulu eşittir. Öyle değil mi?
İnsanların özel güçleri var mıdır, bilemeyiz ama bilinen tek bir şey vardı; Herkes özel olmak ister. Lakin öyle herkes için de özel olmak istemez. İnsan bencil çünkü. Sadece onun için özel olan insanları ister. Herkesten ayrı tutulmak, kendine başkalarına davrandığından daha farklı davranılmasını ister.
İnsan, insandan bile özel olmasını isterken Tanrı'dan onu özel yaratmasını istese bu abes kaçmaz ki. Bu yüzden o aykırılığı, farklılığı kanıtlamak için yıllardır devam eden araştırmalara şaşırmamak gerekir. Kendilerine bilim insanı diyen hiç de bir avuç olmayan insanlar, yıllardan beni kendilerine bunu amaç edinirler; insanın duyularıyla yapacaklarını keşfetmek.
Tarihten günümüze kadar devam eden bu süreç hala dünya devi sayılan bazı ülkelerde ilgi odağıydı. Bu ülkeler kendilerine ait parapsikoloji deneyleri bile yapıyordu. Peki neydi bu parapsikoloji?
Karşımda oturan ve elindeki sıcak kahve kupasıyla duran Izel bu parapsikoloji hakkında öyle hevesliydi ki saatlerdir konuşmayı hiç kesmemiş bana anlatıp durmuştu.
''Bana göre parapsikolojik yeteneklerden en havalısı, telekinezi. Düşünsene, sadece zihin gücünle her şeyi yapabileceksin.'' Ayağa kalkıp karavanın önünde bulunan masaya doğru yürüyüp kendine bir toz şeker paketi aldı. Gözlerimle onun ne yaptığını takip ederken Izel tekrar yerine oturmuştu. Toz şekeri kahvesinin içine dökerken ben de kendi kahvemden bir yudum aldım.
''Mesela eğer bende telekinezi gücü olsaydı şimdi ayağa bile kalkmama gerek kalmadan kahveme şeker katabilmiş olacaktım.''
''Bence sen üşengeçliğine yardımı dokunacak bir şeyler arıyorsun.''dedim gülerek. Yaptığım yoruma göz devirip ayaklarını benim gibi masaya uzattı. Izel çok zeki bir kızdı ama gerçekten hayal gücü oldukça yüksekti. Burada iken sürekli beraberdik ve sohbet ediyorduk. Benim konuşmama bile kalmadan Izel tüm konuyu ve kişileri belirliyordu. Bugünkü konusu, parapsikolojiydi. Onun kadar bu konu hakkında bilgili olmasam da parapsikolojinin paranormal olayların gerçekliğini savunduğunu biliyordum.
''Tamam, hemen dağılıyor neşen. Anlatmaya devam et. Dinliyorum.''dedim düşen yüzüne bakarak. Saniyesinde tekrar konuşmaya başladığında gülümseyerek yıldız dolu gökyüzüne baktım. Yıldızlar artık gözüme farklı geliyordu.
Yıldızlar sana olan duygularım.
Kafayı yiyecek gibi oluyordum. Ona hissettiğim duygular o kadar yoğundu ki birbirlerine karışıyorlardı. Bu duygu karışımımın içinden öfkeyi de sevgiyi de birbirinden ayıramıyordum. Aklımda dolaşıp duran bir şey vardı ama insan sana sevdiklerine kırılır, kabul et Can.
''Köken olarak bu yetenekler Mısır'dan gelmiş olsa da bence onlardan daha bilgili olan ülke, Hindistan. Hindistan'da bulunduğum zamanlar-''
''Bir dakika. Hindistan'a mı gittin sen?'' Sözünü kestiğim için koluma çimdik attığında hemen kolumu ondan kurtardım.
''Kesme, lütfen.''