Aşkın Sesi

Bölüm 44

Bölüm Şarkısı : Berkay & Demet Akalın - 5 Yıl
Keyifli okumalar dilerim🙏😊

Beste

Eriz'in uyanmasını bekliyordum heyecanla. Onun sesini tekrar duymayı özlemiştim. Bu sefer daha farklı olacaktı. İstediği gibi uzun cümleler kuracaktı. Benim sesimi duyacaktı. Acaba sevecek miydi sesimi merak ediyordum. Ben onun sesini çok sevmiştim insana huzur ve güven veren ses tonu vardı. Sadece onun sesi ile uykuya dalabilirdim eminim ki. Yanında duran tekli koltukta oturmuş gözlerimi ondan ayırmıyordum. Uyanınca yanında beni görmesi ona iyi gelir diye tahmin ediyordum. Göz kapaklarının kıpırdatmaya başlaması ile heyecanlandım. Eriz gözlerini tamamen açıp bana çevirdi bakışlarını. Önce o muhteşem gülüşünü hediye etti bana.

' Eriz. Duyuyor musun beni.'

Eriz'in gülüşü sesli gülmeye dönüştü birden. Duyuyordu kesinlikle. Başını salladı ve hemen ardından konuştu

' Evet. Duyuyorum Beste gerçekten duyuyorum ben. Bu imkansız bir şeydi. Olmaz sanıyordum. Ben gerçekten duyuyorum seni. Sesin tahmin ettiğimden bile daha güzel.'

' Çok mutluyum aşkım. Tahmin edemeyeceğin kadar mutluyum. Sesler nasıl geliyor kulağına. Doktor bir süre uğultu gibi gelebilir demişti '

' Hafiften bir uğultu geliyor ama çok az. Ne dediğini anlayabiliyorum. Bu rüya falan değil değil mi. Ben şuan gercekten duyuyorum. '

' O da düzelecek. Doktor bir iki aya düzelir dedi. '

' Ben buna da razıyım ki. '

Hic duyamadığı için bu kadar duyması bile iyi gelmişti ona. Rüya gibiydi şuan gerçekten imkansızı başarmıştı Eriz. Bunun tarif edilemez bir mutluluğu vardı üzerimde. Birlikte çok güzel şeyler yapabilirdik artık. En önemlisi de birlikte dans edebilmekti. Eriz duymadan önce bile çok güzel uyum sağlamıştı bana artık daha büyük performans sağlayacaktı kesinlikle.

***

Buse

Hastanede canım sıkılıyor ve her an Ertuğ geliyordu aklıma yemeğini yedi mi uyudu mu ağlıyor mu diye sürekli düşünüyordum. Telefonum çaldığında uzanıp aldım Erdem arıyordu. Hiç beklemeden açtım telefonu

' Ertuğ iyi mi.'

' Bende iyiyim canım sen nasılsın.'

' Ben Ertuğ'u sordum ama.'

' İyi iyi ama mamasını yemiyor sıpa. Annemle iki saattir uğraşıyoruz Nuh diyor Peygamber demiyor. Aç aç da uyutamayız ki.'

' Getir oğlumu benim elimden yemek istiyor o.'

' Ama yasak değil mi.'

' Başlatma yasağına. Aç mı kalsın çocuk. Belli işte benim elimden yemek istiyor benim oğlum. '

' Bende aç kalsın istemiyorum. Yapacak bir şey yok. Getiriyorum hemen. '

' Görüşürüz. '

Telefonu kapatıp bıraktım. Daha 3-4 saat olmuştu yanımdan ayrılalı ama hemen özlemiştim onu. Aç kalmasına da hiç istemezdim. Normalde Erdem' in elinden de yerdi mamasını ama şimdi durum farklıydı biraz naz yapıyordu küçük aşkım. Yarım saat geçtiğinde kapı tıklandığında çiçek uykusundan uyanıp kalktı. Sözde bana refakat ediyordu.

' Kim ki bu.'

' Erdem abin gelecekti odur aç sen kapıyı.'

Kapıya ilerleyip açtı. Erdem ile Ertuğ gelmişti. Ertuğ beni görür görmez gülümsedi