XXVII

5.2K 287 37
                                    


Hoşgeldiniz kuşlarım!

Yarın sınava girecek herkese de başarılar diliyorum 💚. Sınavı ezip geçin kuşlarım!

Eveeeet sınav öncesinde neşeli bir bölüm atmak isterdim lakin dramatik devam ediyoruz ama ama ama sizin bu bölümü seveceğinizi düşünüyorum. Hemen alayım sizi o zaman!

Mercan Belçin

"Lütfen bittiğini söyleyin." dedim yandaki hemşireye acıklı bir bakış atarak. Hemşire ona seslenmemle sevimli bir şekilde gülümsedi ve yanıma gelip ilacı kontrol etti. "Bitmek üzere. Biraz daha sabredin Mercan Hanım." dedikten sonra tekrar dosyalarını alıp çıktı.

Yorgun bir şekilde başımı geriye yasladım ve damarımdan giren, beni bu lanet olasıca hastalıktan kurtaracak olan renksiz sıvıya baktım. Bu sıvının içindeki küçük savaşçıların gidip benim hücrelerimin yapamadığını yapıp işgalcileri öldürmesi gerekiyordu. Ama içimden bir ses bu gönderilen askerlerin içki içip keyiflerine baktığını, vücut hücrelerimde günlerini gün ettiğini söylüyordu.

Yoksa hastalığımın evre atlamasının başka bir açıklaması olamazdı.

Beceriksiz hücrelerim sayesinde lenf sistemime sıçrayan kanser hücrelerinin ise yapacakları tahribatı az çok biliyordum.

Artık yumurtalık kanseri değildim. Yumurtalıklarım yoktu ki kanser yapsın.

Benim genimi başka bir varlığa, çocuğuma, aktarmamı sağlayacak organlarım artık yoktu. Bu hastalığı oluşturan organlarım kanser hücrelerini tüm vücuduma yayıp gitmişti.

Artık kanserim evre ve şekil değiştiriyor, başka bir şeye dönüşüyordu.

Belki akciğer kanserine, belki lenf kanserine, belki kolon kanserine belki de lösemiye... Sürpriz yumurtadan çıkacak hediye gibi biz de kanserimin bana yaratacağı sürprizi bekliyorduk. Hücrelerim sayısal loto oynamıştı, şimdi sıra sonuçtaydı.

Benim hayatım üzerine kumar oynanmıştı, yine benim hücrelerim tarafından.

Ve bu kumar bana sadece ruhumu kaybettirmekle kalmayacaktı. Benim kalbimi tamamen boşaltıp gidecekti. Sevdiklerimin ruhunu tamamen kaybettirecekti.

Bu hastalığı ilk öğrendiğimde günlerim kendime acımakla ve hayata kahretmekle geçiyordu. Bir hırs içerisindeyim, bana bunları yaşatan hayata gününü göstermek istiyordum. İyileşip tekrar karşısına dikilmek ve "Sen bana neler yaptın, ama bak bana! Ben iyileştim, sağlıklıyım ve şimdi seni yeneceğim." demek istiyordum.

Fakat sonra aşık olmuştum.

Kendi canımdan daha değerli bir can keşfetmiştim. Onun ruhunu korumak kendi ruhumu korumaktan daha önemli olmaya başlamıştı.

Onu tüm üzüntülerden korumak, onu tüm korkulardan korumak istemeye başlamıştım. Onu sımsıkı sarıp kalkan olmak istemiştim. Tüm yaraları kendim almak ve onu yaralardan korumak istemiştim.

Ama sonra bunları yapacak güce de sağlığa da sahip olmadığımı fark etmiştim. Ne onu sımsıkı sarıp yaralardan koruyabilir ne de üzüntülerden sakındırabilirdim.

Bu yüzden de bencil olduğumu fark etmiştim. Onu bu üzüntülerden, korkulardan sakınmaya çalışırken kendimin yeni üzüntüler ve korkular yaratabileceğini es geçtiğimi fark etmiştim. Onun yanında olup diğer şeylerden korumaya çalışırken kendimin üzüntü olacağını anlamıştım.

Onun yanında olduğum sürece ise onu kendimden ve üzüntülerimden koruyamazdım. Kendimden sakınamazdım.

Onun için geri çekilmiştim. Hiç olmamışım gibi hayatına devam etmesini istemiştim.

Hüzün Kovan KuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin