Hepiniz uzun bir aradan sonra yeniden hoş geldiniz! Bu bölümü yorumlarını da çok sevdiğimiz lemonsevmem e ithaf ediyoruz.
Öncelikle güzel bir haberimiz var! İki demiştik ama bir özel bölüm daha yazmaya karar verdik haberiniz olsun.
Bu güzel haberin şerefine sizden de bu bölüme güzel güzel yorumlar bekliyoruz.
❆
(10 yıl sonrasından devam)
Akasya Özer
Sabahtan beri üçüncü kez seslenmeme rağmen uyanmayan Çınar'ın yanına ayaklarımı vura vura geldim. Yatakta benim yerimi de kaplayacak bir şekilde horul horul uyuduğunu görünce iyice sinirlendim. Komodindeki bardağı aldığım gibi hızla yüzüne çarptığımda Çınar yerinde tuhaf bir şekilde sıçrayarak uyandı.
Kollarımı bağlayıp şaşkın ifadesine gülmeden duramadım. "Akasya, Allah için ya bir kere de normal uyandır lütfen ya!" diye koluyla yüzünü silerken söylendi.
"E, ne güzel uyandıyorum işte ne var?" dediğimde kolunu bir hışım yüzüden çekip yatakta dikleşti. "Yahu kadın, ya bas bas bağırarak uyandırmaya çalışıyorsun, ya tokatlıyorsun, ya da su döküyorsun... ha bir de saç kurutma makinesi ile uyandırıyorsun bazen. Sence bunlar normal mi?" diye çemkirdi.
Bense dediklerine hala gülüyordum. "Sen de uyan o zaman n'apayım?" diyerek omuz silktiğimde kolumdan tutup beni de yatağa oturttu. Karşımda bağdaş krup sevimli sevimli sırıtarak başını yavaşça yaklaştırdı. "Mesela böyle başıma gelsen öperek uyandırsan, kocacım desen..."
"Kocacım desem?" Yavru köpek gibi hızlı hızlı başını salladı. "Sonra saçlarımla oynasan tatlı tatlı uyandırsan, minnoş minnoş sabahlarımız olsa..."
Yüzüne elimi yapıştırıp ittirdim. "Minnoş sabahmış, ulan öğlen oldu öğlen!" diye bağırarak yataktan kalktığımda Çınar hala yatakta oturuyor ve bana gözlerini süzerek cık'lıyordu. "Ben ne diyorum sen ne diyorsun Akasya Durağım."
Tam sinirleniyordum ki kapıdan "Baba," diyen uykulu bir ses duyuldu. Evin uykuda Çınar'la yarışır diğer üyesi gelmişti.
"Annem yine sana yastık fırlatacak benden söylemesi." diyerek yatağımıza çıktı. "Evet kızım çünkü annen çok agresif bir insan. Baban hiç öyle değil baban çok tatlı." diyerek onu kucaklayan Çınar'a ters ters bakarken kucağındaki kızımız bize gülüyordu.
"Ay hadi, iki uykucu kahvaltıya artık. Bir sürü işimiz var bugün. Daha salonu süsleyeceğiz."
"Aa, hayırdır niye ki?" diyen Çınar'la gözlerim kocaman açılıyordu ki kızım benden aldığı nadir genlerin etkisiyle Çınar'a gözlerini devirdi. İki elini açarak "Baba! Bugün doğum günüm ya benim." diyerek of'ladı. Çınar "Sen büyüdün de babaya öf'lüyor musun kız!" diyerek onu gıdıklayınca baba kız yatakta gülüşüp yuvarlanmaya başladılar.
"Ya baba!" diye bağıran Defne de Çınar'ı gıdıklamaya çalışırken Çınar birden dirseğini yatağa başını da eline yaslayarak durdu. Defne de gülmelerini durdurup babasına bakarken "Kutlamıyoruz doğum gününü büyümene izin vermiyorum." dedi.
Defne gözlerini kocaman açarak "Gerçekten mi baba!" dedi. Bir yandan o da yatakta doğrulmaya çalışıyor ama beceremeyerek benim de gülmeme sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzün Kovan Kuş
Romance5*********: Mutlu Yıllaaaar (02.42) 5*********: Mutlu Yıllar sevgilim (02.42) 5*********: Sensiz kutlar bu gece tüm aşıklar (02.43) ❆ Aşkın insana umut vermesi gerekir değil mi? İnsana yaşama gücü vermesi ve insanı iyileştirmeye başlaması gerekir. O...