Hüzün Kovan Kuş

XXXVIII

Kuşlarım multimedia'da Mercan (nam-ı diğer Casper) var!

❆

Hüzün Kovan Kuş: Günaydın Casper (08.17)

Casper: Ay günaydın kuşum (08.17)

Casper: Ama ben daha uyanamamış da olabilirim (08.18)

Casper: Malum dün akşamdan sonra gece pek uyuyamadım (08.18)

Hüzün Kovan Kuş: Ben de :) (08.19)

Hüzün Kovan Kuş: Ben hala olanlara inanabilmiş değilim biliyor musun (08.19)

Hüzün Kovan Kuş: Ben de :) (08.19)

Casper: Yaa yerim seni ama (08.20)

Hüzün Kovan Kuş: Kahvaltı yaptın mı (08.20)

Casper: Yok daha kuşum yeni kalktım (08.20)

Hüzün Kovan Kuş: Harika (08.21)

Hüzün Kovan Kuş çevrimdışı*

❆

Mercan Belçin

Yatağımda uzanmış mesajlaşırken Barlas'tan gelen son mesaj ile kapının çalması bir oldu. Gözlerim kocaman açılırken içimden gelenin o olmaması için dua ederek yataktan fırlayıp cama koştum. Ama tam kapının önünde Barlas'ın arabası duruyordu.

İki elimi cama dayayıp bakarken zilin sesini tekrar duymamla kendime gelip koşarak merdivenleri inmeye başladım. Merdivenlerin sonunda duran aynadaki görüntüm bana sırıtıyordu.

Üstümde My Little Ponny'li pijamalarım ve uykudan yeni uyanmış makyajsız ama kocaman gülen suratım ile Barlas'a tam bir Mercan olarak açacaktım kapıyı.

Biraz tedirgin hissederek kapıyı açtığımda Barlas tam karşımda duruyordu. Benim aksime tamamen kusursuzdu. Siyah kazağının içinde bembeyaz cildi ve dağınık sarı saçları parlıyordu. Ama gözlerini güneş gözlüğü ile örtmüştü, beni maviliklerinden mahrum bırakıyordu.

Kapıyı açıp onu süzmemi bitirdikten sonra kollarımı açarak "Günaydın!" dedim sonunu uzatarak. Sonra bir kez daha üstüme bakıp "Kusura bakma." dedim. "Daha yeni uyandım, geleceğini düşünemedim." Cümlemin bitiminde kenara çekilip geçmesini işaret ettim.

Kocaman bir gülümseme ile bana bakıp içeri geçerken "Pijamanı sevdim." dedi. Kapıyı kapatırken de ayaklarımı işaret etti. "Ama panduflarını daha çok sevdim." Gözüm ayağımdaki hamburgerli panduflara kaydığında ben de güldüm. "Ben de istiyorum." dedi çocuk gibi dudaklarını büzerek. Ağzını yüzünü yerim derken şaka yaptığımı zannediyordu galiba.

Ona kahkaha atarak bir elimle yüzünü avuçladım. "Hep bunu yapmayı hayal ediyordum." dedim kıkırdayarak. "Onu fark ettim." dediğinde ise elimle yüzündeki gözlüğü çıkardım. "Gözlerine aşık olduğumu biliyorsun, niye saklıyorsun?" diye cık'ladım. "İstemiyorsan takmam." dedi keyifle gülümseyerek.

Beraber salona geçerken "Babam evde yok şanslısın." dediğimde "Biliyorum." diyerek koltuğa oturdu.

"Nereden biliyorsun?" dedim karşısına oturup ayaklarımı altıma toplarken. "Onun çıkmasını bekledim mesaj atmadan önce." deyince kaşlarımı havalandırdım. "Sen kapıda mı bekliyordun?"

Başını sallarken gözü etrafta geziniyordu. "Babanla bir an önce tanıştırmalısın." dedi tekrar bana bakarak. Sonra birden ellerini birbirine çırptı. "Hadi hazırlan, seni kahvaltıya götürüyorum!" diye bağırdı.