Yeni bölümde iyi okumalar.
.............
Ben o korkuyla bilincim giderken zar zor ayakta kalıyordum daha dayanamadım tam düşecekken acaba fazla acırmı diye merak ediyordum bana çarpan kişi hemen belimden ve bacaklarından tutup kaldırdı. Yere düşmedim zar zor gözlerim açık duruyordu. Ve kapandı.
MURATTAN
Zaten soyguncular geldi diye polisi aradım. Ben onu niye yalnız bırakıyorsam.
Adam silahı çağlaya doğrultunca korktum.
Sataşsak bile o benim tek kardeşim onsuz olmaz.
Yoksa ben kimi sinir edicem.
Koşa koşa içeri girip kardeşimi kurtarmak istiyordum.
Ama kardeşime zarar gelsin istemiyordum. Adamlar torbaları dolaştırırken benim geveze kardeşim yine konuştu.
Bu nasıl bir çene mübarek rehinken bile konuşuyor adam buna bir şey dedi ve kardeşim sustu.
Sonra adam çağlanın karnına dirsek atınca onu gebertesim geldi. Gerçekten kardeşime çok acıdım.
İçim yandı , sanki içimde ateş yakmışlar.
Diğer soyguncu etkisizdi. Birtane adam arkadan adamın kafasına vurup yere düşerdi.
Gerçekten ordan çıksınlar ona teşekkür ediceğim. Sonra bir silah sesi duyuldu. Ve adam çağlayı kucağına alınca korkudan öldüm.
Hemen adamı bizim arabaya yönlendirdim.
Ve adamla hasteneye gittik.
Daha doğrusu ben kimseye arabamı sürsün diye vermem ama hastanenin yolunu bilmiyordum.
Çağla çok kan kaybediyordu.
Hastaneye gidince hemen sedyeye aldılar. Amelyata girdi.
Ve yarım saat orda ben ve çağlayı getiren adam bekledik. Ben adamın yanına gittim.-Teşekkür ederim kardeşime yardım ettiğin için.
Dedim ve elimi uzattım.
-ben murat
O da başta bir bana bir elime baksada sonra elimi sıktı.
-bende ekin
Dedi
- Sevgilin için üzüldüm.
Dediğinde güldüm. Gerçekten bizi sevgilimi zannetti. Ben zaten okulda bu yüzden çağlayla olmak istemiyorum. Yanlış anlaşılmasın diye. Bana niye gülüyorum diye bakıyordu. Sanırım beni deli sandı.
- o benim sevgilim değil. Öz ve öz kardeşim.
Diyince tamam anlamında başını salladı.
Bu amelyat ne zaman biticek. Koltuğa oturdum olmuyor, yere oturdum olmıyor, ayakta durdum olmuyor ben nasıl beklicem. Kardeşime bir şey olucak diye içim içimi yiyor.
Zaman kavramı diye bir şey kalmadı sanki saatler, saniyeler durdu.
Doktar amelyat haneden çıkınca yanına koştum. Hele şükür kaç saat oldu bekleyeli. Aslında yarım saat belkide daha az oldu çünkü sadece sıyırmıştı. Ama ben yıllar geçmiş gibi hissettim.
Doktar anlatmaya başladı.- sağlığı iyi iyiki zor yerinden vurulmamış. 10 dakikaya uyanır. Amelyat zor geçmedi ama fazla kan kaybetmiş. Kan grubunu biliyormusunuz?
- Brh pozitif
- sizin kan grubunuz ne?
- Arh negatif
Ekin ordan atıldı
-benim kan grubumla aynı ben veririm.
Dedi.
-ne zaman görebiliriz.
Diye sordum.
- bilinci yerine gelene kadar göremezsiniz.
Diyince tamam anlamında başımı salladım. Ekin kan vermeye gitti 5dakila sonra elinde pamuk ile geldi.
Sonra camdan kardeşimi izlerken gözlerini açınca hemşireyi çağırdım.
Doktar bize çok yormamak şartıyla içeri aldı.
Ben ayazın yanına gittim.- sağol kardeşim buraya kadar bekledin. Kendini istersen daha yorma . Kanda verdin teşekkür ederiz.
dedim .o da benle sanki onun yakınıymış gibi bekledi.
-bir şey olmaz
Sonra çağla uyandığı için gitti ama çağla onu görmedi ama görmek istedi ama ekin gitmişti.
Nedense ekine karşı çok yakın hissediyorum.
Kardeşimle 4, 5 saattir burdayız ve ekin denen çocukta burda benle bekledi.
Çağla taburcu olunca evimize doğru gittik..............
En kısa zamanda yeni bölümü atıcam. Bir dahaki bölümde görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez İkizler
RandomArkadaşlar 11 yaşında yazdığım bir kitap olduğu için hatıra kalsın diye silmiyorum. Her şey yeni şehre taşınmam ile başladı. Hayatım değişti. 18 imde babamın mektubunu okudum. Yaşadığım her şey yalandı. Ne annem ne ikizim ikiside gerçek ailem deği...