30. Bölüm

98 12 0
                                    

Merhaba Arkadaşlar. İyi okumalar.

...........

Yatağıma uzandım ve gözlerimi kapatoluyordu?

Kalktığımda her yerim uyuşmuştu. Ah kalkamıyorum.
Başım çatlıyor. Offf yaaa neden dün gece yarısına kadar ayaktaydım ki? Uykummmm vaaaaarr. Daha fazla uyumamak için gidip duş aldım. Çıktığımda hala kimse uyanmamıştı.
Günlük rutinimi yapıp kahve alıp bahçeye çıktım.
Acaba neden bora , yaren, zeyneb ve gökhan bizle çok muhatap olmuyor. Sanki bizden bir şey saklıyorlardı.
Kimsenin olmadığı bir banka oturdum. Gerçekten nasıl oluyorda biz vampir oluyoruz. Artık kahve içmemem lazım çünkü kimse kandan başka bir şey içmiyor. Bende kimse görmeden sabah içiyorum ama onu da yapmamalıyım. Farkındayım ki benim bir görevim var. Yanıma ekin geldi yere cebinden bir şey düştü. Yereee eğilmeden bakınca dolabın anahtarı vardı. Yere eğilip aldım. Tam geri verecektim ki aklıma dahiyane bir fikir geldi. Dolabından kimliğini alıp doğum tarihine bakmak. Böyle gizli kapaklı şeyşer yapmazdım ama onlar istediler. Selinde ekinde söylemitor. Söyleseydiler böyle olmazdı. Ne zaman doğum gününüz ne zaman sorsak bahaneyle konuyu değiştiriyorlardı .
Selin ve ayaz da aşağı inince odada ders kitabımı unuttum bahanesi ile ekingilin odaya gittim. Boragil olamaz çünkü gelirken hepsi kafede oturuyorlardı. Hızlı hızlı ekinin dolabını açtım. Doğum günü Ocağın yirmi altısıydı. Demek ki aramızda tam altı ay var.
Dışarı çıkıp odadan ders kitablarımı aldım ki yalanımı anlamasınlar. Ekinin kimliğini çekmeyide unutmadım tabiki. Aşağı inip konuşmaya devam ettik. Derse girdik. Ders bitince bahçede dolaştık. Bir hafta boyunca böyle geçti.
İkinci haftanın ilk günü ne kadar da sıkıcı. Selinin yanına gidip.
-selin sana bir şey diyicem.
-de.
-bak benim sözümü kesmeden dinle biliyorum ki siz doğum gününüzü söylemiyorsunuz ama sadece doğum gününüz oldu mu olacak mı?
Olmadı dedi. Bir şey belli etmedim ama yani ocakta olması lazım. Bunlar ya bir şey karıştırıyor yada selin yalan söylüyor. Ben en iyisi selinin kimliğine de bakıyım. Bügün de bitince herkes yattı. Ben uyumadım. Herkesin kesin uyuduğunu anladığımda yataktan kalkıp selinin çantasını aldım. İçinden kimliği bulunca hemen alıp lavaboya gittim.

Selinin doğum günü tarihini görünce şok oldum. Hani bunlar ikizdi. Temmuzun birinde doğmuş. O zaman selinle ekin ikiz değil. Anne babaları aynıydı ama. Peki neden yalan söylediler.
Kapı birden çalınmasıyla ayağa fırladım. Hemen suyu açıp bekledim anlamasın diye. Bu sırada da kimliğin fotoğrafını çektim.
Suyu kapatıp dışarı çıktım. Selinle karşılaşınca kalbim durdu. Yani durmadı ama durmuş gibi korktum.
Hemen odadan selinin çantasının içine kimliğini koyup yatağa yattım.
Uykuya daldım.

Kalktığımda kimse uyanmamıştı.
Duş almak için kıyafet aldım.
Duş aldıktan sonra kantine gidip bir kan aldım. İçmem lazımdı. Normal yemek de yesem kan vücudumu daha çok güçlü hissettiriyor. Aslında ekingille yemekte sadece kan içiyoruz orası ayrı. Bir gün kesinlikle yaş pastanın üstündeki kakaonun yerine kan döküp kanlı pasta yiyeceğim. İğrenç gelebilir ama iki uemek türünüde sevdiğim için karıştırırsam en iyisi olur.
Kanım bitince kalktım. Odaya giderken lendini kurt diye tanıtan kişiyle karşılaştım. Nedense onu görünce içim bir tuhaf oluyordu. Sanki o kötü biriymiş gibi hissediyordum. Biliyorum ki insanları dış görünüşe göre yargılamamalıyız. Mesela ben dıştan güzel bir insan gözükürken içten yine güzel ama insan değil vampirim. Sanırım biraz mantıksız oldu. Ah çağla şimdide kendi kendine konuşuyorsun. İçinden konuşsanda sonuçta kendi kendine konuşuyorsun.
Odaya gidip çantamı aldım. Kızlarda uyanınca derse gittik. Tabiki ben ve selin ayrı gittik çünkü zeyneb ve yaren bizi beklemedi.
Derste kurtta sınıfa geldi. Hoca neden geldiğini anlattı. Meğerse biz onlarla savaşıp kendimizi koruyacakmışız.
Bir gün de böyle geçti. Akşam Yatağıma uzandım ve yattım.

Uyandığımda kimse uyanmamıştı. Kalkıp duş aldım. Duştan çıktıktan sonra kot şort giydim. Üstünede kısa kollu tişört giydim.
Saçımı da dağınık topuz yaptım.
Telefonumuda alıp dışarı çıktım. Kafeteryadan bir kahve aldım. Artık kahvaltı yapmadan kahve içmeye alışmıştım. Kafeterya da ki çoğu masa boştu. Cam kenarında ki masaya oturdum. Cama döndüm. Her yer ağaçlıktı. Bu yıl kan içmeye başlayacaktık. Ah aslında kan içmek iğrenç ama yinede içmek istiyorum. Nedense kan eskisi kadar iğrenç gelmiyor.
Ne tuhaf, daha geçen sene kandan tiksinirdim şimdi ise kanı içeceğim. Kahvemi içtim. Odaya gidip çantamı aldım. Kızlar da uyanmıştı.
Onlar da hazırlanınca birlilte derse gittik. Ekinle ben oturdum. Ekin bir kolunu omzuma attı. Hoca gelince kolunu çekmek zorunda kaldı. Hoca konuşmaya başladı.
- merhaba arkadaşlar. Bügün kan içeceğiz.
Herkesten uğultu çıktı.
-susun arkadaşlar. Şimdi bazıları tam olarak on dokuzunuza girmemiş olabilir ama yıl olarak girdiniz.

Şuan aklıma geldide ekin ve selin neden bize doğum günü tarihşerini açıklamıyorlar. Acaba ekin mi zorladı. Olabilir. . Kan dolu bardakları önümüze koydular. Ben de bir dikişte bitirdim gerçekten güzeldi. Biraz da ders dinledikten sonra ders bittiği için kafeteryaya gittik. Ekinle selin doğum tarihini demediğine göre bir şey karıştırıyorlardı. Şuan tam zamanıydı. Gidip ekinin de kimliğine bakıcaktım. Yalandan odamda bir şey unuttum diyip odaya çıktım.
Ayazın bana ne olur ne olmaz onların odasının yedeğini vermişti. Ayaz kaybederse benden alsın diye. Bende anahtarı alıp odalarına gittim. Kapıyı sessiz bir şekilde açtım. İçeri girip kapıyı kpattım. Şimdi zor yer hangisi ekinin dolabıydı? Dolaplardan işki kilitliydi. İkinci açıktı. Açtığımda gökhan ve zeynebin fotoğrafı vardı. Belliki bu gökhanındı. Üçüncü de açıktı. Boranın fotoğrafı vardı. Belliki buda boranındı. Dördüncü kapıda kilitliydi. Off dışarı çıkıp kafeteryaya gittim. Bu aralar yaren, bora, zeyneb ve gökhanla aramız açıldı. Neden olduğunu da bilmiyorum. Sadece bildiğim aramız açıldığı.
Biz daha çok ekin ben selin ve ayaz dolaşıyoruz. Doğum günümde zeynebgil sadece hediye verip dördü birlikte takıldılar. Bizde selingille takıldık. Nedenini bende bilmiyordum ama sanki biri bizle konuşmamalarını mecbur bırakmış gibiydiler ama üstünde durmadım isterse giderler. Zaten bu aralar bizden bir şey saklıyorlarmış gibiler.
Belliki bizle arkadaş olmak istemiyor. Kendi bilir biz ekingille biz bize yeteriz.
Kafeteryada masanın altında bir kimlik gördüm. Hemde ekinin altında. Gökte ararken yerde buldum. Hemen gizli gizli aldım. Doğum tarihine bakınca ocak ayında olduğunu gördüm. O zaman doğum günü geçmişti. Benden tam olarak altı ay büyüktü çünkü o ocağın yirmi altısında doğmuş. Ben ise haziranın yirmi altısında doğdum. Doğum günü tarihini bildiğimi ikisinede demiyecektim. Kimliğin iki tarafının da fotoğrafını çektim. Sonra bir daha aynı yerine koydum. Ah ekinle selinşn doğum tarihi farklıydı. Bunu nasıl fark etmedim. Bu nasıl oluyordu? Bunlar ikiz değil miydi? Peki neden saklamışlardı?

......

Merhaba Arkadaşlar. Yorumlarınızı bekliyorum. Bir daha ki bölümde Görüşmek üzere.

Melez İkizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin