32. Bölüm

82 12 0
                                    

Merhaba arkadaşlar. Sizi çok seviyorum ve iyi okumalar.

..........

SELİNDEN

Kapı kurpu bir tek neden bana açılmıştı? Neden ben seçilmiş kişiydim. kaldırımda yürürken insanlar iş çantasıyla yürüyorlardı.
Biraz daha ilerleyince ilerde yanında hiç bir ev olmayan bir ev dikkatimi çekti. Bu ev annem beni bırakmadan önce bana verdiği resimde ki evdi. Çağlagile evi gösterdim. Onlar beni takip etti.
Eve geldiğimizde kapı kilitliydi. Nasıl açılacaktı. Etrafa bir göz attım. Dikkatimi bir örüntüde ki bozukluk çekti.
İyicemen bakınca bu bir düğmeydi. Düğmeye basınca birden kapıda bir yazı belirdi.

Kapının açılması için seçilmiş kişi elini koyup çıkacak bilmeceyi bulması lazım. Üç hakkınız var.

Yazı okununca karşıda bilmece çıktı.

Dağların arasında baktı bize,

Gece oldu gitti eve.

Herkes düşünmeye başladı. Ne olabilirdi ki?
Ayaz hayvan olabilir mi? Diye sordu. Denedim ama olmadı.
Ç

ağla gölge olabilir mi ? Dedi. Aslında mantıklı güneşte gölge olur. Gece çökünce gider.
Denedim ama olmadı bu son şansımız. Ekin birden
-güneş
diye bağırdı.
-Ne güneşi?
Dediğimizde
-cevap güneş
diye cevapladı. Bu son şansımızdı ama denemeydim. Elimi çıkıntıya koyup güneş diye yazdım. Birden yeşil bir tik yandı. Bu gerçekten güzel bir histi. Kapı açılınca içeri girdik. Kapı arkamızdan kapandı. Korksak da belli etmedik. Evin her yerini didik didik aradık. Bir şey bulamadık. En son kütüphane kalmıştı. Kütüphaneye gittik. Hepsi diziliydi. Aradık ama bir şey bulamadık. Ekin birden bağırdı.
-şuraya bakın kitaplar dümdüzken bu kitabın sırası farklı.
Diyip kitabı çekti çekmesiyle küçük bir kapı oluştu.hepimiz içine girdik. Her yer karanlıktı. Ayaz ve çağla elleriyle ateş yaktı.
Etraf azda olsa ışıklanmıştı. İlerleyince bir litabşık ile karşılaştık. Biraz daha ilerleyince ileri de bir anahtar gördük. Tam gidecektik ki bir lazer ortaya çıktı. Lazer den nasıl kurtulacağız?
Biraz daha böyle durduk. En mantıklısı benim geçmem. Ayağımı ilk lazere deymeden ilerlettim. Başımı eğerek diğer ayağımı lazerin üstünden geçirdim. Diğer lazer üst taraftaydı. O yüzden eğildim. Eğilince
diğer ayağım hafif sıyırdı. Ah acıdı.
Hiç takmadan diğer ayağımı alıp geçirdim. Biraz daha böyle geçtikten sonra sona ulaştım. Hemen anahtarı alıp. Yine lazer den geçtim.
Şimdi ne yapacağız? Eve gitmeden önce kitaplardan biri ilgimi çekti. Hızla alıp gizli yerden çıktık. Eve gelince kitabı açtım. İçinde bir kağıt vardı.
Şöyle yazıyordu.

Sevgili kızım,
Eğer bunu sen bulduysan selin. Seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin. İyi ki benim kızımsın. Ben bir hastalığa yakalanmıştım. Ölecektim. Bunun farkındaydım. Şuan bunu okuyorsan büyük ihtimal ölmüşümdür. Senin kehanete göre melez arkadaş bulman lazımmış. Bunu bana kehanetçi söyledi. Başta inanmamıştım ama bir adam gelene kadar. Adam bana çağla adında bir kız verdi. Bakmam için. Başta kabul etmedim. Ben şuan ölmemişsem ve sen şuan çağlayla arkadaşsanız beni göreceksindir. Ben ölmemişimdir.
Seni bıraktım , bunu bende isremezdim ama kehanetde verilmezse aile hastalığa yakalanır, yazıyordu. O kadar kanıt rağmen inanmadım. En sonunda hastalığa yakalandım. Kusura bakma kızım, ama vermek zorunda kaldım. Sen gidince murat diye birini evlatlık aldım. Çağlayla çok anlaştılar. Neyse buraları geç anahtatı almışsan, zaten büyük bir ihtimal almışsındır. O karenin birinin alabilmek için kullanın ve seçilmiş kişi
olmanın sebebi kehanette senin çağlanın babası doğru kişi olduğunuzu anlayınca bu evi şifreledi. Sizden başkası giremesin diye. Elinde sonunda buraya geleceğini biliyordum. Başaracağına inanıyorum. İyi ki varsın kızım. Seni çok seven annen.

Gözlerim yaşlar dolmuştu. Yani benim annem ölmedi mi? Ah şükürler olsun.

.........

Merhaba Arkadaşlar. Yorumlarınızı bekliyorum. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere.

Melez İkizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin