35.Bölüm

75 12 0
                                    

Merhaba Arkadaşlar. İyi okumalar.
..........

Kalktığımda selin uyanmıştı.
Aynaya bakıyordu.
Kalkıp yanına gittim. O aynada işini bitirince aynayı aldım ve kendime baktım ama bakmaz olaydım. Bunu ne hal? Rüyamda görsem korkarım. Bunu biraz abartı oldu ama gerçekten felaket haldeyim. Off saçım başım dağılmış yüzüm desem buraya direk partiden geldiğimiz için makyajlı duruyordum ama şimdi makyajım dağılmış. Yüzüm topraklar içinde kalmıştı.
Gidip yüzümü bir güzel yıkadım. Saçımıda tarayıp balık sırtı şeklinde ördüm.
Selinin yanına gidince ekin ve ayazın hala uyuduğunu gördüm.
-ekin ve ayaz kalkın.
Çıt yok.
-ekin ve ayaz kalkın.
Yine çıt yok.
-kalksanıza
Çıt yok.
-oooo bunlar kış uykusuna yatmış diyeceğim kış değil o zaman yaz uykusunu yatmışlar.
Dedim seline.
Kaç kere daha dedim bilmiyorum ama kalkmadılar.
Ekin sonunda imdat diye bağırdım. Tabi ki de ikisi de ayağa fırladı.
Ayaz çok komikti. Bunu ekin son ayaz ve murata yapmıştım ama fark olarak onlara hırsız varmış gibi yapmıştım.
Ah eski anılar ah. Sizi özlüyorum. Kalkıp avlandıktan sonra yola çıktık. Çok fazla ilerledik. O yüzden çok yoruldum. Selinle en son pes ettik.
Dinlenmek için oturduk.
Ekingilde oturdu.
Biraz zaman geçince kalktık.
Yürümeye devam ettik.
Hala bir şey çıkmamıştı karşımıza.
Birden ilerleyince karşımıza çıkan dere ile şoka girdik.
Dere buz tutmuştu. Hemde bunu sıcakta. Derenin ilerisin de değil kardeşim vardı. Burası yaz orası kıştı.
Sanki görünmez bir cam vardı.
Tam ilerleyecektim ki bir şeye çarptım. Çarpmanın etkisiyle yere çakıldım. Ekin elimden tutup kaldırdı.
-burada duvar varsa o zaman seçilmiş kişi bunu duvarı açabilir. O yüzden çağla elini koy açılırsa sen seçilmiş kişi olursun olmazsa da ayaz sen dene olursa o zaman sen seçilmiş kişi olursun. Biz zaten ekinle seçilmiş kişi olduk. Bir tek siz kaldınız.
Selin dedi. Kalkıp elimi duvara koydum. Olmadı. Duvar görünmezdi. Ayaz elini koyunca duvarda bir kapı açıldı. Kapıdan geçtik. Dere buzlandığı için üstünden geçecektik.
İyikide buzlanmış yoksa hiç yüzemezdim. Derenin ortasına kadar geldik. Tam bir adım daha atacaltık ki buz kırıldı ve hepimiz suya düştük.
Etrafıma baktım beş kişiydik. Beşinci kişiye iyicemen bakınca jack olduğunu gördüm. Ayazgilede gösterip onu gizli gizli takip ettik. Dibe geldiğimizde yerden bir kutu aldı. İçinden gümüş bir şey çıkardı. Büyük bir ihtimal anahtardı.
Biraz daha ilerledi. Bizde takip ettik. Karşımıza batmış bir gemi çıktı. Jack içine girdi. Bizde kendimizi belli etmeden içine girdik. Jack bir kapıdan içeri girdi. Kapı otomatik ti.
Kapı kapanmaya başlayınca hızlı bir şekilde içeri girdik. Burası bir lavabatuardı ve burda hava vardı. Nasıl oluyorsa denizin içinde bir odada hava olabiliyor anlamıyorum.
Jack bizi görmesin diye masanın altına girdik.
Jacke bakınca dilim tutuldu.
O o kareyi almıştı ve o anahtarda karenin anahtarıydı.
Ah olamaz.
Aslında savaşabilirdik. Sonuçta biz dört o ise tekti. Tam lavabatuar dan çıkıyordu ki hepimiz masanın altından çıktık. Jack bize bakıp güldü. Bunu neye gülüyordu derken eliyle iki kere alkış tuttu. Biz neden olduğunu anlamadan etrafımızı tahminen otuz kişi sardı. İşte bunu hiç iyi değildi. Adamlar bize saldırmaya başlayınca bizde savaşmaya başladık.

AYAZDAN

Jack bize bakıp güldü. Bunu neye gülüyordu derken eliyle iki kere alkış tuttu. Biz neden olduğunu anlamadan etrafımızı tahminen otuz kişi sardı. İşte bunu hiç iyi değildi. Adamlar bize saldırmaya başlayınca bizde savaşmaya başladık. Sekiz kişinin işini bitirdikten sonra jacki bulmak için etrafa göz attım. Jacki gördüm. Lavabatuar dan çıkıyordu. Tam onu takip edecektim ki biri bana saldırdı. Bende cadı gücümle ateş çıkararak işini bitirdim.
Hemen lavabatuar dan çıktım. Etrafıma bir göz ttım ama kimse yoktu. İleride baloncukları görünce anladım ki orada çünkü nefesle baloncuklar çıkar. O yüzden jackin nefesi baloncuk oluşturdu. Belki de balık da olabilir ama jackin yeri ile ilgili başka bir ipucu yoktu.
Baloncukları takip ettim. Etrafıma bakınca jackin sudan çıkmaya çalıştığını gördüm.
Hemen yukarı çıkıp büyük bir nefes aldıktan sonra jacki suya geri çektim.
Jackin yüzüne yumruk attım. O da bana attı. Derken biz dövüşmeye başladık. Daha doğrusu suda neden kadar dövüşülürse o kadar dövüştük.
Biz dövüşürken dibe doğru batıyorduk ama o sinirle umrumuzda bile değildi.
Ekin son daldım bir yere çarptı. Nereye çarptığına baktığımda kumu gördüm. Demek ki dibine gelmişiz.
Benim anlamadığım bir derenin bunu kadar büyük olması. Acaba buda çağlanın yaptığı çantalar gibi küçük gözüküyor ama büyük bir şey mi?
Jacki ters çevirerek onun sırtını yere değmesini sağladım. Yüzüne yumruklar attım ekin sonunda o beni çevirdi. Yüzüme yumruklar atınca bende onu çevirdim. Ona yumruk atarken cebinden bir şey çıkardı. Ne olduğu bakınca şok oldum desem yalan olur çünkü bıçaktı. Bıçağı kalbime batıracaktı kişi tuttum. Ben dikkatimi bıçağa verdiğim için beni yere yatırıp üstüme çıktı.
Bıçağı kalbime tuttu. Ben bıçağı tutmaya çalışsamda bıçağın ucu çoktan derimi kesmişti. Bıçağı ters çevirmeye çalıştım. En sonunda jack bana yapıştı ve bıçak sesi batma gibi ses duyuldu.
İlerden çağlagilin ayaz diye bağırışını duydum. Su kandan dolayı bulanıklaşmıştı.

..........

Merhaba Arkadaşlar. Bir daha ki bölümde görüşürüz.

Melez İkizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin