29. Bölüm

103 13 0
                                    

Merhaba Arkadaşlar. Sizi çok seviyorum. İyi okumalar.

...........

Gözlerimi açtığımda herkes uyuyordu. Duş almak için kıyafetlerimi alıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra bahçeye çıktım. Şuan düşünüyorum da ben bir yıl önce hayatım normeldi. Donra ikizin ve annem onlar değilmiş. Babamın mektubu ve görevler. Bir yıl kaldı görevlere ama nasıl yapılacağını bile bilmiyorum. Kareler birleşince neden herkesi yönetebiliyor.
Babam biz doğdumuz için mi yok edememiş?
Biz melez doğunca bizi öldürürler diye mi sakladı?
Bizi saklamamış olup da dünyayı kurtarsaymış keşke. Hayatım daha birinci yıldan belaya girmişti. Ekinin müdürle konuşması peki. Ona sormayacağım çünkü anlatıcaksa ya o anlatsın yada ben anlayayım.
Birden bir yere çarptım. Nereye çarptığıma bakınca bankı gördüm. Banka oturdum.
Hava çok güzeldi. Daha bir yıl önce insanlarla aynı seviyedeyken şimdi insanlar benden daha da güçsüz. hayat hiç adil olmuyor.
Şuan buraya gelip senin babn yaşıyır deseler inanırım, hatta biri ölüsün deseler yine inanırım çünkü vampit olfuğuma inandım peki neden ölü olduğuma inanmayayım?
Bunlar bir rüya mı? Bacağımı hafif cimcikledim. Acıdı. Rüya değilmiş ama rüya olmasını isterdim.
Ah zalim dünya ah. Bir yıl öncesinde bunlar olmasaydı. Ne güzel leyler yapardım. Belki de birine aşık olurdum diyeceğimde zaten aşığım, ekine. Neyse burayı geçelim. Belki de sevgilimle dışarıya çıkacaktım. Arkadaşlarım ve sevgilimle yüzücektik. Oyunlar oynayacaktık. Güneşlenecektik. Felan filan ama şimdi eskisi gibi değil. Biraz daha oturduktan sonra odaya geçtim. Odada kimse yoktu. Ah neden kimse yoktu? Acaba derse mi gitmişlerdi? Yada önemli bir gün müydü ? Dışarı neden çıktılar peki? Bilmiyorum, o yüzden onları aramak en mantıklısı. Telefonumu alıp hepsini aradım .
Kimse cevap vermeyince onları aramak için dışarı çıktım. Erkeklerin odasına gittim ama yoktular. Bir tek ayaz vardı. O da benimşe aramaya gelmek istemedi. Keyfi bilir.
Kafeteryaya gittim orada da yoktular. Bende bahçeye çıktım. Bahçeye bir göz atarken bizim grup gizli gizli bir şey konuşuyordu ama içinde ayaz yoktu. Zaten biliyorsunuz ki ayaz odasında duruyor. Onların yanına gittim. Ne konuştuklarını bilmiyordum ama çok hararetli konuşuyorlardı. Beni bile farketmemişlerdi.
-selamlar, neler konuşuyorsunuz? Hemde bensiz.

Hepsi benim konuşmamla bana baktı. Benden bir şey saklıyorlardı ama ne? Selin birden konuşmaya başladı.
-çağla bir git yaa, biz senle konuşmuyoruz.
-ne? Şakamı yapıyorsunuz?
-hayır, çağla bir daha bizle konuşma.
Dedi
- peki ben ne yaptım?
Diye soru sordum. Cevap vermediler.
Bende oradan uzaklaştım. Onlar benle konuşmazsa ben hiç konuşmam. Ayazın yanına gittiim. Ona ekingille aran bozuk mu dedim ama hayır dedi. Sadece biraz selinle arası bozukmuş. O yüzden dışarı çıkmıyormuş. Olaya bakarmısınız? Ayaz seline çok güzelsin demiş. Selinde şimdi sen herkese öyle diyorsundur diyip küsmüş. Ekingil teselli etmiş ama hiçte teselli olmuş gibi değil.
Sonra kendi odama gittim. Bügün ilk derse girecrktik. O yüzden hazırlandım. Derse on yedi dakika vardı ama ben ne olur ne olmaz erkenden sınıfa gittim.
Sınıfta çok fazla kişi yoktu.on dakika sonra herkez doluşmaya başladı ama ekingil hala gelmedi. Hoca derse girince ekingil hala gelmemişti. Hoca bir erkekti. Genç gibi duruyordu. 26, 27 yaşlarında gibi gözüküyor. Hoca konuşmaya başladı.
-merhaba arkadaşlar ben mehmet , sizin yeni savunma öğretmeninizim.
Savunma derken, kendimizi savunmayı mı öğrenicez?
-şimdi ben size kısaca kendimi anlatayım. Ben mehmet. Derste izinsiz konuşanlarla pek aram iyi değildir ama bazı zamanlar parmak kaldırmadan konuşabilme zamanları olacak. Ben zamanları size söyleyeceğim. O yüzden ben demeden konuşmayın. Derse geç kalırsanız...
Hoca tam devamını getirirken kapı çaldı. Herkes kapıya döndü. Ekingil içeri girdi. Ayaz benim yanımda oturduğu için onlarla muhattab olmadım. Onları gördükçe sinirim bozuluyordu. Durduk yere neden küsmüştüler? Sebebini bile demiyorlar.
-neyse cümlem yarıda kesildi. Devam edeyim. Derse geç kalırsanız aramız kötü olur. Bu seferlik sizi affediyorum çünkü dersinize yeni girdim. Benim az önce dediklerimide arkadaşlarınızdan alın. Neyse ben size kendimi kısaca anlattım. Sizide zamanla tanırım. Benim gözüme ne kadar hızlı girerseniz o kadar hızlı isminizi ezberlerim. İster derste ki başarınızdan ister güzelliğinizden isterde yakışıklı olup kızları hayran bırakanlar benim gözümden düşerek isimlerinizi hatırlarım.
Herkes gülmüştü.
Bazı kendi beğenmiş kızlar "ah o zaman ben güzel olduğum için ismimi hızlı hatırlayacaksınız" gibi şeyler demişti. Bazı kendini beğenmiş erkekler ise "o zaman ben yakışıklı olduğum için gözünüzden düşüp ismimi hızlı hatırlayacaksınız" gibi şeyler dediler. Kendini beğenmiş itler.
Bir saat sonra ders bitti. Hafif hareketler öğrendik. Zorlara ilerledikçe geçicekmişiz. Odama gidip rahat kiyafetler giydim. Gerçekten canım sıkılmıştı. Biraz daha öylece durdum ama hala canım sıkkın. Ne yapacağım?
Şuan hiç vampir olmaaydım. Ah pardon melez olmasaydım. Masanın üstünde ki kahveyi görünce almak için kalkıcaktım ki belki ben onu cadı güçleriyle getiririm diye düşünerek elimi bardağa uzattım. Bardağa gel diye söyledim. Olmadı, bir daha denedim yine olmadı. Bir daha denedim, bir tane daha , birdaha denedim ama olmadı. Off niye olmadı?
Pes ettim daha denemiyorum ama keşke gelseydi. Birden masanın üstünde canlanma oldu. Masaya bakınca kahve hafif kalkmıştı. Demek ki getirmek istediğin şeye odaklanman lazım.
Aklımdaki bütün herşeyi sildim, sadece kahveyi düşündüm. Birden kahvenin bardağı değilde içinde ki kahve gelmeye başladı. Tam kafamın üstüne gelmiştiki aklımı boşaltamadığım için kahve üstüme döküldü. Ah yandım, yandım. Hemen kazağımı çıkartıp mutfağa koştum. Mutfakta dolaptaki suyu alıp üstüme döktüm. Ah rahatladım. Suyun etkisi iyi gelmişti. Kıyafetlerimi çıkartıp duşa girdim. Saçım filan hep kahve olduğu için yapış yapıştı. Duş aldıktan sonra dışarı çıktım. Kıyafet dolabımı açtım. Elbise giyecektim. Dolabımı açınca hiç bir kıyafetim yoktu. Bir kıyafet dışında ama o da benim değildi. Sanki biri tüm kıyafetlerimi almış ki bu elbiseyi giyeyim. Elbise sanki düğüne gidermişsin gibiydi veya işte doğum günü kızı yada evlilik yıl dönümünde akşam yemeği için giyilen elbise gibiydi. Ben bunla nasıl rahat olacaktım ama kıyafetsiz de olamayacağıma göre off mecburdum. Elbiseyi alıp giydim. Tam koltuğa oturacaktım ki kapı çaldı. Daha oturmadan gidip kapıyı açtım.Ayaz gelmişti.

AYAZDAN
Canım sıkkındı çünkü selin çok fazla saçma bir olaydan benle konuşmuyor. Ne kadar saçma değil mi?
Ama işte bazen kızlar deli olabiliyor.
Telefonuma gelen sesle irkildim. Telefonumu alıp mesaja girdim.
-özür dilerim. Senle barışmak istiyorum. Bahçeye gel ama takım elbise giy. Sebebini sorma ve çağlayıda al ama benim çağırdığımı deme sanki sen istemişsin gibi. Çağlanın ne giyeceğini ben ayarladım dolabına koydum.

Bende hemen mesaj yazmaya başladım çünkü çağla diğer kıyafetlerini giyer.
-iyide çağla onu giyeceğini nerden biliyorsun?
Aradan bir dakika geçmeden mesaj geldi.
-ben bilirim.
İçimden iyi peki dedim. Sonuçta hatasını anlamıştı. Takım elbise giymemi neden istiyordu?
Neyse takım elbisemi giydim. Kapıdan çıkıp çağlanın odasına gittim. Kapıyı çaldım, açtığında üstünde ki kıyafeti görünce acaba başkasıyla mı buluşacak diye düşünmeden edemedim.

ÇAĞLADAN
Ayaz bana başkasıyla mı buluşucan dedi. Bende dolab kabusumu anlattım. O da ha şimdi anlaşıldı dedi. Ney şimdi anlaşıldı diye sorsamda cevap vermedi. Beni çağırdı ama ben bu kıyafetle bir yere gitmem. Zar zor ikna etti. Bende içeriden telefonumu alıp odadan çıktım. merdivenlerden indik bahçeye gittiğimde her yer süslenmişti. bu ne ya derken selingil karşımızda bize sürpiz diye bağırınca ne olduğunu hala anlamamıştım.
neden süpriz yapıyorlardı. selin sahneye çıktı.
-merhaba arkadaşlar belliki çağla ve ayaz hala neden süpriz yaptığımızı anlamadı.
Diyince herkes güldü.
-bügün sizin doğum gününüz.
Ah gerçekten mi? Nasıl unuturum.
-ve çağla sana sabah yaptıklarım için özür dilerim ama yapmasaydım yanımda olacaktın ve bizde parti organize edemeyecektik. Ayaz sendede öyle. Çağla partiden sonra kıyafetlerini benim dolabımdan alırsım.
Ne yani bu elbiseyi giymem için kıyafetlerimi mi sakladılar?
Ah canlarım benim. Parti gece yarısına kadar sürdü. Hediyeler verildi ve okuldaki öğrencişer ayrılmaya başladı. Bizde kalkıp odalara gittik.kıyafetlerimi alıp dolabıma yerleştirdim. Sonra yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım.

..........

Merhaba Arkadaşlar. Sizi çok seviyorum ve mesajlarınızı bekliyorum. Bir daha ki bölümde görüşürüz.

Melez İkizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin