7. Bölüm: "PAPATYA KOKULU"

1.5K 878 716
                                    

Merhaba! En uzun bölüm oldu bu :D Tam 1575 kelime☆
Keyifli okumalar♡♡♡♡♡

Bölüm müziği:
Kahraman Deniz= Böyle Sever

Multideki müzikle dinleyebilirsiniz.

------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim."

Kelimeler boğazımda düğümlenmiş konuşamayacak kadar bitap hale düşmüştüm. Peşimde Bora gibi birisinin olması yetmezmiş gibi bir de bu kişi çıkmıştı. Tüylerim diken diken olmuş tir tir titriyordum. Kime ne yanlışım olmuştu benim? Ölümle tehdit edilecek kadar ne yapmıştım ben bunlara? Peki ya ablam? Onun bu işle alakası neydi?

Korkudan kafamı kaldırıp etrafa bakamıyordum bile. Sanki kaldırsam o psikopatı görecek ve ölümün yaklaştığına inanacaktım. Hayır! Böyle olmayacaktı. Elimdekileri çöpe atıp hızlı adımlarla odama doğru yürüdüm. Bela peşimi bırakmıyordu ve ben 3 ay önceki sakin, tek gayesi dersler olan biri olmak istiyordum. Ama her şey için çok geçti. İç sesimi duymazdan geldim.

Hızlı adımlarla koridorda yürürken bir yandan da arkama bakıyordum. Tetikteydim ki eğer birinin takip ettiğini hissedersem tüm gücümle çığlık atacaktım. Neyse ki öyle olmadı ve ben sapasağlam odama geçtim. Mert hala kış uykusunda her şeyden habersizdi ve ben kararsızdım. Acaba olanları aileme söylemeli miydim? Ciddi miydi bu mesele? Ciddiydi. Ama daha hiç tehlikeli bir durumla karşılaşmadığım için basit bir tehdit de olabileceğini düşündüm. Ama ablamı biliyorlardı. Ya onun katilleriyse! Yakalanmışlardı ama ben onlar olduğuna hiçbir zaman inanmamıştım. Parayla her şey halloluyordu ve bana kalırsa bizim durumda da parayla olayı kapama derdindeydiler. Kim olduklarını bulmak, neden ablama kıydıklarını bilmek istiyordum. Ama istemekle kalıyordum işte! Elimizde hiçbir delil yoktu ki o tutuklananlar da kendileri teslim olmuştu. Bir insan birini öldürüp neden 'pişmanım' desin ki?

Tüm bu olan olaylar beynimi aşırı derecede yoruyordu. Bozuk bir plak gibi sürekli yerimde sayıyordum ve bu beni sinirlendiriyordu. Benim melek gibi ablam onlara ne yapmış olabilirdi ki?
Düşünmeyi bırakıp kafamı iki yana salladım içindeki sorulardan kurtulmak için. Bugün olanlar yeterince canımı sıkmıştı ve bir de ablamı düşünerek daha çok üzülmek istemiyordum. Elbet bulucaktım katilini ve onu yaşarken öldürecektim. Birine zarar vermek hiç benlik değildi ki kaldı onu öldüreyim. Hapislerde süründürecektim onu.

Yavaşca hasta yatağına doğru ilerledim. Ayakkabılarımı sessiz olmaya özen göstererek çıkardım ve yatağın hemen yanına yere bıraktım. Yatağa uzandığımda hala ağrılarım vardı. Sanki bir tır geçmişti üzerimden ve kalkamayacak kadar bitkin konuşamayacak kadar halsiz bırakmıştı. Gözlerimi kapadım ağrılar geçsin diye ve ağrıyan koluma yavaşca masaj yaptım. Ağrısı biraz dinmişti ve mayışmaya başlamıştım. Saate baktığımda 04.15 olduğunu gördüm ve zaten var olan uykumun karanlık girdabına kendimi bıraktım.

Okyanus Karası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin