Bir kız düşünün...ablasını cinayete kurban edilen. Kahramanı olan ablasının öldüğünü öğrenen bir kız düşünün. Hayatının yalandan ibaret olduğunu öğrenen bir kız düşünün. Düşündünüz mü?
Bu kız Ece Göksun...nam-i değer Okyanus Gözlü Kız.
Bir adam düş...
Merhaba canlarım♡ Nasılsınız? Biliyorum geç oldu çoook özür dilerim:( Telafi edeceğim emin olabilirsiniz ♡
Keyifli okumalar ♡♡♡♡
Multideki müzikle dinleyebilirsiniz.
---------------
Papatya kız kaç gün oldu bilinmez odasından çıkmaz yemek yemez olmuş. Şövalye yaptığının doğru olduğunu bilse de içten içe onun için üzülüyormuş. Artık anlatması gerektiğini düşünmüş ve kızın odasına doğru sarsak adımlarla yürümeye başlamış.
Papatya kız acı çekiyormuş. Aşk acısı...Korkuyormuş.Kaybetme korkusu...Bir daha göremeyeceği için içten içe ağlıyormuş. Neden prensin öyle dediğini bilmemesi, şövalyenin o hareketi sürekli aklını karıştırıyormuş.
Küçük kız şövalye her kasabaya indiğinde o uçuruma koşuyormuş. Ancak artık prensten ümidini kesmiş. Prens, Papatya'sından vazgeçmiş...
Bir gün yine o uçuruma gittiğinde farklı hissediyormuş. Ruhu ölü, mutsuz ve bitik. Bunlardan farklı olarak içinde tarifsiz bir sıkıntı varmış.
Uçurumun kenarına gelip onunla ilk tanıştığı andaki gibi kollarını açmış ve gözlerini kapamış. Rüzgardan saçları uçuşuyor, ilerdeki gül bahçesinden eşsiz bir koku geliyormuş. Ve o an aklına gelenlerle olduğu yerde donakalmış.
1 ay önce:
Prens ve Papatya yine buluştuklarında prensin ona süprizi varmış. Ellerini arkasına saklayıp yavaş yavaş onun yanına uçuruma doğru yürüyormuş. Kusursuz güzelliği karşısında Papatya kıza aşık olmuş ancak bunu ona söyleyemezmiş. Duydukları karşısında Papatya onu asla affetmezmiş.
Prens kızın yanına geldiğinde kız yerden kalkmış ve karşısına geçmiş. Yine güler yüzü ile onu etkiliyormuş.
"Sana bir hediyem var Papatya" Kız heyecanlanmış.
"Ne hediyen var Prens?" Arkasından Papatya tacını çıkarıp kızın saçlarına takmış. Prens içinden 'her şey onda bir başka güzel' diye geçirmiş.
"Ya çok sevindim Prens çok teşekkür ederim." Papatya kız ona sarılmak istese de çekiniyormuş.
"Eğer olur da ben buraya gelemezsem Papatya-"
"Gelmeyecek misin artık?" Hüzünlü sesi Prens'i de kahrediyormuş.
"Olur da gelemezsem şuradaki gül bahçesinde tek bir papatya var. O seni bana getirecek."
----
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gözlerim kan çanağı, benimle döner misin?"
Sizin hiç güveninizi kırdılar mı o çok güvendiğiniz kişiler tarafından? 'O onu yapmaz öyle biri değil' dediniz ve pişman oldunuz mu hiç? Şu an ben tam da dediğim gibi duygular yaşıyordum. Bora elindeki bıçağı Bartın'ın boynuna dayamış öfkeyle bakıyordu. Bade ağlıyor diğerleri ise sadece seyrediyordu. Neden kimse onu durdurmak yerine olacakları izliyordu?
