15. Bölüm: "YANGIN"

989 725 306
                                    

Merhaba Papatyalarım♡ Biraz geç geldi bölüm kusura bakmayın lütfen...Seviliyorsunuz♡

Keyifli okumalar♡

Multideki müzikle dinleyebilirsiniz.

---------

"Umut, şimdi hiç görmeyen birineGökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Umut, şimdi hiç görmeyen birine
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız..."

Bazı insanlar 'ölmek istiyorum' lafını ne çok kullanırlar...Oysa onlar sadece hayattan bıkmış ve yorulmuşlardır. Düşünün elleriniz bağlı denize atılıyorsunuz...Ne kadar süre o halde kalabilirsiniz? Bir süre sonra orada çırpınarak kurtulmaya çalışırsınız değil mi? Ölmek istiyorum diyenlere soruyorum...Hani ölmek istiyordunuz? Sadece 5 dakika gibi kısa bir süre sonra isteğinizi gerçekleştirebilirdiniz. Neden bunu yapmadınız? Cevap şu ki kimse gerçekten de ölmeyi dilemez. Sadece geçici bir istekten ibarettir. Hayat bu gibi istekler için de maalesef ki çok kısa...

----

Her yerde duman vardı ama biz gerçek dünyadan soyutlanmış gibi birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. 'Maskesini çıkarırsa bakar mısın?' diye sorarsanız bakmazdım. Onun bana kendiliğinden gelmesini istiyordum zorla değil. Dışarıdaki insanları sorun etmediğine göre muhtemelen onlar Bora'nın yüzünü daha önce görmüştü. Ben neden göremiyordum açıkçası bu hep kafamı kurcalayan bir soruydu.

"B-bakmam tam-mam." Duman fazla solumuş olmalıyım ki nefesim kesiliyordu ve kısık kısık konuşuyordum. Bir anda kendimi Bora'nın dizine otururken buldum. Bir koluyla sabit tutuyordu diğer koluyla da muhtemelen maskesini çıkaracaktı.

"Kapat gözünü" Dediği gibi gözlerimi kapattım ve kendimi ona teslim ettim. Yersiz bir güven duyuyordum ona ki pişman da değildim.

Bir kaç hışırtı sesinden sonra dudaklarımı bir bez kapadı. Bora'nın maskesi... Sonra tekrar kucağına aldı beni ve yürümeye başladı. Gözlerimi hala açmamıştım ama korkuyordum. Sesler git gide yükseliyordu ve yoğun duman kokusu Bora'yı da etkiliyebilirdi. Kendi canından daha çok mu seviyordu beni?

"Gözlerini açmıyorsun değil mi?

"Hayır açmıyorum." Bir an yüzümde izleniyormuş hissine kapıldım. Muhtemelen teyit etmişti. Maskesinden gelen çikolata ve sigara kokusu tuhaf ama güzel kokuyordu. Sadece çıkışı beklemekten başka yapabilecek bir şeyim olmadığı için ve gece yerimi yadırgayıp uyumadığımdan uykum bile gelmişti. Bu yüzden esnedim. Bir gülüş sesi duydum o sırada.

"Uykum geldi demeyeceksin herhalde"

"Uykum geldi"

"Ben burada çıkışı bulmak için ecel teri dökeyim ama sen uyu vay be!" Bu sefer de ben gülmüştüm. Bir ses duyuldu sonra...Baya gürültülü bir şekilde yere düşen bir şey...Neydi o? Bora ufak bir küfür savurdu ve tutuşu sertleşti.

Okyanus Karası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin