Bölüm 12: II. Harun Operasyonu

9.1K 554 118
                                    

Her hafta bölüm atabildiğim için kendime şaşırıyorum 😄 Normalde Nehir gibi düzenli olduğunu iddia eden biri değilimdir. Vizelerimden yırttım derken Finaller başladığı için buradan İstanbul Üniversitesi'nin sevgili(!) hocalarına da selam gönderiyorum. Olmasaydınız daha uzun bölümler paylaşırdım. Varsınız, engelsiniz, beni de kolayca bir sonraki sınıfa geçiriveriniz :)

Not: Nehir'in kararsızlığına gelen olumsuz yorumları bu 🤨 yüz ifadesi ile okuyorum. Hepimiz birçok şey için kendimize söz verip, kısa bir süre sonra farklı tercihler ile yolumuza devam etmişizdir. İnsanız efenim, hatalarla yaşıyoruz.

Bu defa 200 yıldız görür müyüm acaba? 🤔

Bölüm Parçaları: Orhan Gencebay - Yarabbim,
Sezen Aksu - Her Şeyi Yak,
Sagopa Kajmer - Kötü İnsanları Tanıma Senesi,
Birkan Nasuhoğlu & Elçin Orçun - Bi' Fazla

(Spotify'da Sarı Deva adlı çalma listesinde tüm şarkılar mevcut) + Kendime ait birkaç listeyi daha paylaştım

Keyifli okumalar...

Baş ağrıma rağmen vücudumda garip bir dinginlik vardı. Sanırım içtiğim onca içkiye rağmen akşamdan kalma değil de, Oğuz'dan kalmaydım. Bu düşünce bir anlığına yatakta sırt üstü uzanmama neden olmuştu.

Ne düşünüyorsunuz?

Seni kendi hâline bırakıyorum Nehir. Beni bile saf dışı bıraktın. Daha doğrusu o sinsi bal böceğin yüzünden saf dışı kaldım! Şaka gibi gerçekler içerisinde yaşamaya devam etmek çok zor...

Kusuruma bakacağını bildiğim için seni ikna etmeye çalışmayacağım, sevgili kararlı Nehir. Artık sana laf yetiştirmeye çalışmıyorum. Keyfinin istediği şekilde düşünmeye devam ettiğini biliyorum.

Bu adamın beni başından beri kendine çeken tarafları vardı. Öfkeli adamları daima ateşli bulmuşumdur...

Yanımda olduğunu bilmek güzel, sevgili asabi Nehir. Ateşli konusuna gelirsek, sana katıldığımı söylemeliyim.

Bilirsin, her zaman umut vardır. En karanlık anda, fırtına ortasında, çöl sıcağında, Oğuz Tekinsoy söz konusu olduğunda...

Keyfinin yerinde olduğuna sevindim, sevgili umutlu Nehir.

"Ben hâlâ İspanya'da bıraktığın adamım. O geceyi seninle geçiren, sabahına sensiz uyanan, öfkelenen ama her şeye rağmen yine sana dönen o adamım."

Böyle söylemişti. Tüm sarhoşluğuma rağmen onun yanındayken ayılmış olacağım ki, sözleri bir kulağımdan girip diğerinden çıkmamıştı. Gerçi bu lanet adama dair hiçbir şey kolay kolay zihnimden silinmiyordu. Zihnim ile anlaşma yapmış olabilir miydi? Muhtemeldi. Söz konusu kişi Oğuz Tekinsoy olduğunda edilen yeminlerin, atılan imzaların silindiğini bizzat deneyimlemiştim.

Kesinlikle Neşet Özbey ile tanışmalıydı. Bu iki deli adam birçok yönden birbirine benziyordu.

Düşünmeye devam edeceğim sırada telefonum çaldığı için aklımdaki Nehirleri beklemeye alıp kayıtlı olmayan numaranın çağrısını yanıtlamıştım.

"Merhaba?"

Ses hafızam kuvvetli olduğu için telefonun ucundan konuşan kişiyi tanımadığımı anlamıştım.

"Merhaba, ben Harun'un arkadaşıyım. Kendisi içkiyi biraz fazla kaçırdığı için araba kullanabilecek durumda değil. Telefonunda son aranılanlar kısmında kurtarıcım olarak kayıtlı olduğunuzu görünce bu numarayı aradım."

Sarı DevaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin