Merhaba, güzel bir gün geçirdiğinizi umuyorum. Her şeye rağmen mutlu olmak öylesine zor ki, umarım bunu başarabilen şanslı kesim içerisinde yer alıyorsunuzdur. Bölümü Salı günü atmayı planlıyordum ama baktım yazasım var, hatta yazmış bulunmuşum. Dedim bekletmenin alemi yok, paylaş gitsin. 😄
Nehir'i severek yazıyorum. Onun kendinden emin duruşunu seviyorum, sizin de sevmenizi istiyorum 🖤
Görsel: Nehir Özbey
Bölüm Parçası: Sertab Erener - Karbeyaz (Spotify'da Sarı Deva adlı çalma listesinde tüm şarkılar mevcut)
+ Kendime ait birkaç listeyi daha paylaştım
"Olmaz Şirin."
Elimdeki fırçayla tuval üzerindeki portreyi şekillendirmeye devam ederken, telefon yoluyla yaptığı ısrarlardan sonuç alamayınca evime kadar gelmiş olan sekreterim Şirin'i başımdan defetmeye çalışıyordum.
İki haftalık iznimi evimde devam ettirme kararı almıştım. Bu kararımı da yalnızca Şirin ile paylaştığım için tam da şu sıralar pişmanlık duyuyordum. Telefonlarını açmadığım, yalnızca mesaj yoluyla iyi olduğumu belirttiğim kuzenlerimle evimde olduğum bilgisini paylaşmak istemiyordum. Özbey ailesinde dedikoduların yayılma hızı tahmin edilemeyecek kadar hızlıydı ve ben şu sıra kimseye açıklama yapmak istemiyordum.
"Bir haftadır kimseyle görüşmüyor hatta konuşmuyorsunuz. Sizin için endişeleniyorum Nehir Hanım."
Birkaç dakikadır aynı pozisyonda olduğu için ağrıyan boynumu iki yanıma doğru hareket ettirmiştim.
"Seninle görüşüyorum ya Şirin! Tatil yapmamı isteyen sizlerdiniz diye hatırlıyorum. Benim tatil anlayışım iletişimsizlikten geçiyor."
Başımı boğaz manzarasıyla bütünleşmiş olan odamda gezdirdiğimde, ev tercihim yüzünden kendimi bir kere daha takdir etmiştim. Aşiyan'da bulunan evimi seviyordum.
"Sanırım bir sonraki kaçamağımda haber verdiğim tek insan olma unvanını kaybedeceksin."
Kaçamak kelimesiyle birlikte aklıma düşen görüntüler ve sesler duraklamamı sağlamıştı.
Sakin ol Nehir, yaşanmamış farz et.
"İyisiniz değil mi Nehir Hanım?"
İyiydim değil mi?
"İyiyim Şirin, beni rahat bırakırsan çok daha iyi olacağım."
Şirin'in bakışlarındaki tereddütü görebiliyordum. İyi olduğuma inanmak istiyordu ama bundan emin olamıyordu. İnanmasını sağlamak için benim de elimden bir şey gelmezdi. Kendim emin değilken onun emin olmasını beklemek aptallık olurdu.
"Gitmeden önce şirkette yaptığın o güzel kokulu kurabiyelerden yaparsan sevinirim."
Şirin'in zencefil ve tarçından yaptığı kurabiyelerin düşüncesi içimi ısıtmıştı. Sonrasında spor yapacağımdan emin olsamda bu kurabiyelere bayılıyordum.
"Hemen yapıyorum Nehir Hanım."
Nehir Hanım. Birçok insan için Nehir Hanım olduğumdan dolayı bu seslenişe çocukluğumdan beri alışkındım. Gerçi o zamanlar benden yaşça büyük olan insanların bana Nehir Hanım olarak hitap etmesi oldukça tuhaf hissettirirdi.
Yeniden önümdeki tuvale döndüğümde tanıdıklık hissi boğazımı karıncalandırmıştı. Karşımdaki yüzü belirsiz olan adam benim için çok da belirsiz sayılmazdı. Hissettirdikleri tanıdıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Deva
RomanceNehir Özbey işkolik bir kadındı ve bu durumu sorgulamayı uzun bir süre önce bırakmıştı. Özel hayatında da patron gibi davranmaya alışmıştı. Her alanda yönetici olabileceğini düşünen bu takıntılı kadın, hayatına aniden girecek olan Beşiktaş aşığı Oğ...