Bölüm 24: Bitmeyen gece...

3.3K 229 159
                                    

Merhabalar efenim, Friends Reunion izlediğim için arkadaşlık üzerine bol bol diyalog yazmak istedim. Benim için anlamı çok büyük olan bir dizi. 17 sene sonra yeniden aynı kadroyu izlemek beni fazlasıyla duygulandırdı. Uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarıma kavuşmuşum gibi hissettirdi. Umarım bu bölümü okurken siz de arkadaşlık üzerine güzel duygular hissedebilirsiniz.

Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Yanmışım Sönmüşüm Ben

(Spotify'da Sarı Deva adlı çalma listesinde tüm şarkılar mevcut) + Kendime ait birkaç listeyi daha paylaştım

Görsel, Çetin Soyhan

Bölüm sonuna yine soru bıraktım 🖤 (Ben bu işi sevdim)

Keyifli okumalar...

Oğuz'un içten bir şekilde söylediği, fazlasıyla duygusal bir cümlenin ardından gelen gülme isteğim yüzünden kendi kendime sinirlenmeye başlamıştım. Yüzlerimiz arasında iki parmaklık mesafe kalmışken kahkaha atmamak için kendimi tutuyor olmam, kesinlikle alkol yüzünden olmalıydı. İlişkimizin duygusal tarafın katili olmaya başlamıştım ve bu durumdan hoşlandığım söylenemezdi.

"Birilerinin keyfi yerine gelmiş gibi duruyor."

Sesine yansımış olan gülümsemeyi duyduğumda kendimi tutmayı bırakıp gülmeye başlamıştım.

"Başından beri yakınımdaydın bal böceğim. Şimdi de seni tutan biri yok."

Aramızdaki mesafeyi açıp ellerimle kendimi gösterdiğimde de gülmeye devam ediyordum.

"Nehir Özbey karşında ve sana karşı çıkmaya çalışan duvarlarını kendi elleriyle parçaladı. Bundan sonrasını da sana bıraktım."

Benimle birlikte güldüğü sırada aramızdaki mesafeyi yeniden kapatmıştı.

"Demek topu bana atıyorsun... Oysa ben, golü atan kişi olmak için tehlikeli pozisyonlara giren, golü atma ihtimali neredeyse yüzde yüz olan adama sırf bu yüzden pas atmayan bir orta saha oyuncusu olduğunu düşünüyordum."

Tamam hayatım şu sıra futbola olan ilgim arttı, evet her türlü desteğe de açığım. AMA BUNU BÖYLE BİR GECEDE KONUŞUYOR OLMAMIZ NORMAL Mİ?

Sen de farklı sayılmazsın.

Haklı olmandan nefret ediyorum iç ses! Benim tarafımda olmalısın.

"Her zaman golü atan kişi olamam ya? Bazen de senin gibi yeteneklerin potansiyelini görmek lazım."

Gamzelerini ortaya çıkarmış Oğuz Tekinsoy görüntüsüne daha fazla dayanamayacağımı anladığımda, kollarımı bir yılan gibi boynuna dolamıştım.

"Gamzelerini seviyorum."

Tam da gamzesinin üstüne küçük sayılmayacak bir öpücük kondurduğumda, gülümsemesi de büyümüştü.

Bakışlarımı gözlerine sabitlediğimde boyumun birkaç santim daha uzun olmasını ve gözlerinden öpebilmeyi dilemiştim. Sahi, bunu şu anda da yapabilirdim değil mi?

"Biraz eğilir misin? Gözlerinden öpeceğim."

Bir anlığına şaşırdığını fark etmiş olsam da isteğimi geri çevirmemişti. Bu defa da gözlerinden öpmüştüm.

"Mavilerini de seviyorum. Ara ara tonunun değiştiğini, yeşil bir şeyler giydiğinde yeşile çalan bir renge dönüştüğünü görmeyi de..."

Yaramaz parmaklarım dudakları üzerinde dolaşmaya başladığında mavileri şu sıra aşinası olduğum koyu tona ulaşmıştı.

"Dudaklarını da seviyorum."

Sarı DevaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin