Klasik bir başlangıç konuşması yapayım, öhöhöm. Öncelikle buralara bir yujae daha kazandırdığım için çok mutlu ve gururluyum inşallah bu bitince yine yazacağım. Ama şöyle bir sorun var; uzun fic yazamıyorum. Neyse elimden geldiğince sıkmadan uzatırım. İnşallah. Bu kitabımı da çokça sevin lütfen çünküü bambaşka bir kurgu ve üzerinde çok düşündüğüm emek harcadığım bir fic. Sizi seviyorum ♡
___[Ay Manzaralı Oda]
Yuta
Son kontrollerden de sağlam çıkan zümrüt yeşili arabama gülümseyerek baktım. Açık ara farkla buradaki arabaların zirvesindeydi ve kendime olan güvenimin şaha kalkmasının başlıca sebeplerinden biriydi. Adından söz ettirebilecek kadar şık bir Bugatti Divo'ydu kendisi, bugün onunla bir kez daha pistin tozunu dumana katacaktık.
"Güzel araba ama rengi çok sırıtıyor be. Değiştirsen mi artık?"
Arabamın kaputuna birkaç kez vurmadan önce konuşan Mark'a ifadesizce baktım, gelmemesini söylemiştim ancak yapacak daha iyi bir işi olmadığından peşime takılmıştı. Gruplarına katıldığımdan beri genel olarak bir yakamı bırakmama çabası veya huyu vardı zaten.
"Seni ne ilgilendirir?"
"Bizi temsil ediyorsun, gayet ilgilendirir."
Göz devirip saçlarını karıştırmaya başladığımda sertçe elimi ittirmişti, sinir olduğunu biliyordum ve kasten yapmıştım. Çünkü arabamın rengine karışacak kadar yeterli bir neden değildi onları temsil etmem.
"Diğerleri hiç şansları olmadığının farkında. Sen de kasıla kasıla dolaşıyorsun ya, bitiyorum ben buna."
Cümleleri kahkaha atmama sebep olurken ukala bir tavırla omuz silktim, doğru söze ne denirdi ki? Diğerlerinin karşısında ben varken şansa fazlasıyla ihtiyaçları olacağı kesindi. Başlangıç çizgisindeki yerimi almak üzere gideceğim sırada aniden önüme geçip durdurmuştu beni.
"Bir şey unutmuyor musun?"
Cebinden sabah barda unuttum diye tedirgin olduğum bilekliğimi çıkardığında ilk defa ondan beklenmeyecek bir hareketle sevindirmişti beni. Elindeki abimin bilekliğiydi ve her yarışta takardım. Ondan bana kalan sayılı şeylerdendi bu bileklik, bana şans getirdiğine inanıyordum. Bileğimi uzatıp takmasına yardım ettim, sırtıma birkaç kez vurup desteğini gösterdikten sonra geri çekildi. Ve nihayet artık pistteki yerimi alabilirdim.
Katıldığım diğer yarışlar kadar kalabalık bir izleyici kitlesi yoktu ama kayıtlara geçecek önemli bir yarıştı. Başlama noktasına geldiğimde diğer arabalar sağ ve sol yanıma dizilmişti, hiç birinde bakışlarımı oyalamadan başlama komutunu verecek kadına odaklandım. Bütün arabalar birinci hizada başlayacaktı bu yüzden orta sırada olmak benim için avantajdı. Önce çıkarsam diğerleri birbirini sıkıştırmaya çalışırken sıyrılabilirdim.
Dikiz aynasını düzeltirken görüş açıma arkalarda beni izleyen Mark girmişti. Gözündeki bariz güven ve kazanacağımdan emin tavırları bana inanılmaz zevk veriyordu. Diğerlerinin taraftarları da gayet emindi çünkü insiyatifi ele almıştım, kazanan bendim. Aynadan bakışlarımı çekip tekrar kadına odak kesildim. İki elindeki bayrakları havaya kaldırıp geri saymaya başladı.
"3, 2, 1, başla!"
Komutla birlikte lastikleri inleterek çıkışımı yaptım, dediğim gibi olmuştu ve bir tık öndeydim. Peşimde sağ tarafımdaki kırmızı araba vardı, beni zorlayabilecek tek eleman o gibi görünüyordu. Hiç dokunmadan peşimden gelmesine izin verdim. Sıralı virajlarda işini bitirecektim. Asfalt pistte yenilme gibi bir şansım yoktu. Yaklaşmaya başlayan virajlarda hala peşimde olan arabayı kontrol ettim. Hemen arkasından da başka bir araba geliyordu, bana yetişmesine şaşırdığım bir araba. İlk viraja girdiğimde hızımı biraz yavaşlatarak kırmızıyla yan yana olacak şekilde sürmeye devam ettim, beni geçmesine izin vermiyordum çünkü sağımda kalıyordu. Arkamızdaki üçüncü araba bizi geçmeye yelteneceği sırada planladığım şeyi yaptım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siesta 'YuJae
FanficSeninle bambaşka bir dünyada rast gelelim isterdim. [Jaehyun + Yuta] *satır arası yorumları tarafımdan yenilmiş bir kitap