5.Bölüm-Sabır!!

539 255 251
                                    

Medyada Mertin Karameli Derya..

Mert prensip meselesi kadınlara el kaldırmadığı için ellerini bize bakıp sırıtarak teslim olurcasına kaldırdı ve kenara geçti.

Bizde Derya ile birbirimize bakıp güldükten sonra çantalarımızı Mert'in yanına bırakmıştık. Deryanın Cerenin karşısına geçmesiyle Cerenin yumruk atması aynı zaman diliminde olduğu için Deya kendini savunamamıştı bile. İlk hamlede onlardan geldiğine göre bizde kendimizi savunmaya geçmiştik. İlk hamlenin onlardan gelmesini bekliyorduk zaten çünkü ceza almaya ne ben ne de Derya istiyordu.Ne de ailelerimiz isterdi tabi. Derya Cemre ye aynı yumruğun daha sertiyle cevap verince bende diğer ikisine doğru yöneldiğimde ortam iyice karışmıştı.

Derya da bende dövüş konusunda iyiydik. Ben yaşananlardan sonra hem kafamı dağıtmak için hem kendimi korumayı öğrenmek için dövüş sporlarına yönelmiştim.

Aslında her kadının kendini koruyabilmesi lazım bence. Erkeklere gücün onlarda olmadığını hiç bir kadına el karmamaları gerektiğini öğretmemiz lazım. Onların karşısında korkup titremek değilde dimdik ayakta durabilip uygulayacakları şiddetin onlara katbe katını uygulayabileceğimizi bilmeleri gerekiyor. Aslında bunu erkeklere değil kendini erkek sanıp istediklerini yaptıramadığında şiddete baş vuran insan denilmeyi bile hak etmeyen varlıklara kanıtlamamız gerekiyor.

Hiçbir kadın asla erkek olarak adlandırdığımız varlıklar tarafından şiddeti, tacizi, tecavüzü hak etmiyor. Ne yapmış olursa olsun. Ne kadar kötü olursa olsun...

Bir anne asla kızının gözleri önünde boğazının kesilmesi sonucu ölümü beklerken ÖLMEK İSTEMİYORUM diye yalvarmamalı. Hiç bir kadın tecavüze uğramak istemiyor diye öldürülmemeli. Hiç bir kadın yemeğin tuzu az olmuş diye çocoğunun gözleri önünde dövülmemeli...

Eskiden sokakta rahatça saklambaç yada yakar top oynarken şimdi sokakların çocuklara yasak ilan edilmesi çocuklara büyük bir haksızlık. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki artık kimse en yakınına bile güvenemiyor. Çocuklarını emanet edip evinden ayrılamıyor.

Ya da kızlarımız akşam tek başına evinin hemen yanındaki markete gidemiyor. Neden peki?

"Ya bana biri zarar verirse."

"Ya biri beni taciz ederse. "

"Ya biri bana tecavüz ederse."

"Ya biri beni darp ederse."

"Ya biri...."

"Ya biri......."

Liste ne kadar uzun öyle değilmi?

Halbuki bizim bunları aklımızın ucundan bile geçirmememiz gerekir. Yaş fark etmiyor ister 14 yaşında olsun ister 20, ister 40, bi sınırı yok. Her kadının aklında mutlaka bu sorular bulunuyor.
Çünkü ülkemiz buna fazlasıyla elverişli. Kadına şiddet uygulayan erkek!! bir kaç ay ceza alıp bazen bu para cezasına da dönüştürülebiliyor, basit bir cezayla yaptığının ne kadar basit, yapılabilir bir şey olduğunun farkına bir kez daha varıyor.

Bu yüzden biz kadınları koruyacak kollayacak olan yine biziz.
Bu yüzden kendimizi korumayı en iyi şekilde bilmemiz gerekiyor.

Beni eşim, kardeşim, babam, abim, amcam, dayım, sevgilim korur demeyin. Çünkü kadınlırın bir çoğu darbeyi eşinden, ailesinden almadımı?
Ya da töreye kurban gidip daha töre nedir bilmeyen kardeşinin eline silah verilip öldürülmedi mi?

Bu dünya her zaman güçsüzü ezen, muhtacı yok sayan, zalimi yükselten, kimin parası varsa ayakta onun kaldığı bir yer oldu.

Bunun için her kadının kendi ayaklarının üzerinde kalıp kendini koruması gerekiyor. Kimseye boyun eğmeyip hak edene hak ettiğini vermesi gerekiyor. Biz kadınları yine bizden başka kimsenin koruyamayacığını yine biz kadınların bilmesi gerekiyor.

SİRİUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin