"UYANIN ARTIK KAHVALTIYA GİDELİM AÇIM!" Seonghwa'nın dün akşam verdiği söz üzerine erkenden uyanıp, bütün herkesi uyandırma görevini üstlenmişti.
Alarm sesinden daha etkili olan Wooyoung çığlığıyla herkes uyanırken, birkaç komşunun küfrü evlerinden bile duyulmuştu.
Aynı anda uyanan ev ahalisinin tek derdi önce banyoya girecek kişi olmaktı. Yeosang odasından depar atarken, Hongjoong ve Seonghwa odadan birbirini çıkarmamaya çalışıyordu. Sonunda pes etme olgunluğunu gösteren Seonghwa olunca, Hongjoong'da Yeosang'a fırsat vermişti. Seonghwa tuvalete en son gireceği için hazırlanmayı tercih edip sonra da Wooyoung'un yanına geldi.
"San meselesini bugün hallederiz. İyi hissediyorsun değil mi?" Küçük olan olumlu mırıltılar çıkararak büyüğünün saçlarını dağıttı.
"Siz sevgili olsanız daha iyi hissedeceğim." Kıkırdayarak konuşup eliyle öpüşme işaretleri yaptı.
"Ne kadar gevşek bir adam olduğunu daha önce söylemiş miydim?" Seonghwa küçüğünün ellerine vurarak saçını karıştırdı.
"Yaklaşık üç senedir bunu sürekli söylüyorsun yakışıklı hyungum."
Wooyoung'un poposuna inen şaplakla kahkaha atöası bir oldu. "Bir Seonghwa'ya yürümediğin kalmıştı, ben seni böyle mi büyüttüm? O senin hyungun hyungun." Hongjoong gülümseyerek Wooyoung'u azarladığında, her şeyin eskiye döndüğü kanıtlanmış olmuştu. Wooyoung da rahatlayarak kocaman gülümsedi.
Hongjoong ve Yeosang da odalarında hazırlandığında evden çıkmak üzere hareketlendiler.
Seonghwa makete birkaç parça eklerken, Hongjoong da arkadaşının bileklerinden tutup onu kapıya sürüklemeye başladı. "Eve gelince yaparız Seonghwa, hadi gidelim. Wooyoung bebek gibi sızlanıyor."
"Tamam dur, elimde yapışkan var eline bulaşacak! Ellerimizin yapışması iyi olmaz~" Seonghwa ilk kez tatlı şekilde kelimeleri söylemişti.
"O kadar güçlü değil, bekle! Sen tatlılık mı yaptın?" Ve Hongjoong üç senedir beraber yaşadığı, aynı odada kaldığı arkadaşının ilk kez bir cümleyi tatlı bitirdiğine şahit olmuştu.
"Hayır, yanlış duydun herhalde.. Hah, ben ve tatlılık yapmak? Komik olma!" Seonghwa ise hatasını farkedip anında düzelterek, aceleyle suçu Hongjoong'a yıkmıştı. Havalılığından ödün veremezdi.
Seonghwa'nın itirazları ve konu dağıtma çabası eşliğinde sonunda evden çıktıklarında, sürücü koltuğuna Hongjoong oturmuştu.
Konunun anında dağılmasından memnun olan Seonghwa koltuğa yayılmış dışarıyı izlerken, kendi kendine şarkı mırıldanıyordu.
"Seonghwa hyung yine CD yutmuş." Yeosang'a hepsi gülerken, Seonghwa şarkı söylemeyi bırakmıştı.
"Susdaydın yol boyu dinlerdik." Wooyoung'un isyanıyla tekrar gülüştüler.
"Siz söyleyin o zaman?" İkidi de aynı anda kafasını iki yana sallayarak onaylamayan sesler çıkardığında, Seonghwa kahkaha attı. Küçüklerinin çekingen oluşuyla uğraşmak hoşuna gidiyordu.
"Söylüyorsa Seonghwa söylesin yoksa siz susun." Aslında seslerinin ne kadar muhteşem olduğunu biliyordu Hongjoong, birçok kez banyoda konserler veren küçükler tüm evden duyulmuşlardı ama bunu bilmeseler daha iyiydi. Yoksa her gün evde CD yutmuş gibi bağırarak konser verebilirlerdi.
"Hyung hep agresifsin bence seni yumuşatacak bir sevgiliye ihtiyacın var."
"Sana bakmam son bulursa kendime sevgili bulurum ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FRIENDS || SEONGJOONG
FanfictionSeonghwa ve Hongjoong üniversitede tanışan iki gençtir, beraber eve çıkmışlardır. Hongjoong'un kesinlikle çılgın bir kuzeni vardır ve başlarına en çok belayı o açmaktadır. (Wooyoung) Her gün gürültülü olan 2 odalı evde, iki sessiz insanın sabrı sın...