FRIENDS || SEONGJOONG

18° Yunho

Sözlünün üzerinden bir hafta geçmişti, bu akşam yarışa gideceklerdi. Hongjoong, gelen bildirimi açtığı gibi koşarak salonda uzanan Seonghwa'nın yanına gidip, yere oturdu. "Notlar açıklanmış!"

Seonghwa dikkatini heyecan dolu bedene verdiğinde, Hongjoong derin bir nefes alıp puan tablosunu açtı. Kendi puanına baktığında, 80 yazdığını gördü. "Seonghwa, sen bir dahisin! Oha.. Bu dersin ortalamasını sabit tutuyordum ama sen onu mükkemmel şekilde yükseltmişsin." Seonghwa güldü. Hongjoong onun notunu ararken, ortalamasını düşüreceğine emindi ama bunu sorun etmedi. Hongjoong'un notu yükseldiği için attığı sevinç çığlıklarına değerdi.

"Ortalamanı çok düşürmüşüm. 60 almışım sınavdan. Özür dilerim.."

Seonghwa koltukta küçük bedene yer açıp kollarını araladı. "Sorun değil, düzeltirim. Gel hadi." Hongjoong arkadaşının yanına uzanıp ona yaslandığında Seonghwa kollarını küçük bedene doladı. Eskiden de çok temas etseler de, hastaneden beri daha çok temas ediyorlardı. "Benim notumu düşürmemek için kendini zorlayıp bu dersten şu ana kadarki en yüksek notunu almışsın. Hem teşekkür ederim, hem tebrik ederim."

Hongjoong kedi gibi büyük bedene sokulurken başını kaldırdı. "Evet, önceden 50 sınırında notlar alıyordum, 60 aldım. bence harika bir yükseliş. O yüzden bu geceki yarışı kazan da bunu kutlayalım." İkisi de gülerken eve giren WooSan, koltukta uzanan ikiliyi görünce sanki yanlış bir şey görmüş gibi tepkiler vermeye başlamışlardı.

"Oh, yoo! Özür dileriz hemen odaya geçiyoruz rahatınızı bozmayın." Wooyoung dalga geçerken San gülerek onun odasına yürümüştü.

"Sizi dövmüyorsam bilin ki enerjimi yarışa sakladığımdandır!'' Seonghwa söylendiğinde Hongjoong gülerek yanından kalkıp, uzun olanın bacağına vurmuştu. "Kalk hadi yemek yiyelim."

Küçük bedeni onaylayıp mutfağa geçtiklerinde, Wooyoung üzerini değiştirirken San onun yatağına uzanmış telefonla ilgileniyordu. İkisi de rahat kıyafetler içinde yatağa girdiklerinde Wooyoung film açtı. "Bu gece yarışa gidecek misin? Ben gitmeyeceğim, Yeosang da gidiyor."

"Gitmem gerekiyor, Seonghwa hyung benim sponsorluğumdaki yarışçı."

"Peki, size iyi eğlenceler." Wooyoung sevgilisine sokularak gözlerini ekrana çevirmiş, başının üstündeki ağırlıkla gülümsemişti. Arkasından sarılan San başını, sevgilisinin boyun boşluğuna yerleştirip, hafifçe kafasına yaslanmıştı. Kendininkine göre daha tombik olan bedeni sımsıkı kavrarken kokusunu içine çekti. "Çok hoşuma gidiyorsun sen he.."

"Nereden geldi şimdi bu?" Wooyoung filmi durdurup karanlık kalan ekrandan kendilerine baktı.

"Öyle, geldi işte. Neye bozuksun sen, neden gitmiyorsun yarışa?" San sevgilisinin kendisine dönebilmesi için yavaşça başını kaldırıp bir kolunu bedeninden ayırarak dirseğini yatağa yasladı ve yukarıdan bakmaya başladı.

Wooyoung sırtüstü dönünce karnına gelen eli iki eliyle tutup yavaşça oynamaya başladı. "Yeosang'la aramız bozuk gibi. Ne olduğunu da bilmiyorum.."

"Ne zamandan beri bozuksunuz?" San ilgiyle konuşurken, elini onunla oynayan ellerden yavaşça çekerek sevgilisinin yanağını okşadı. "Yapabileceğim bir şey var mı?''

Wooyoung dudak büzerek başını iki yana sallayıp San'ın ince beline sarılarak başını göğsüne koydu. "Bir haftadır falan, eskisi gibi davranmıyor. Sorunca cevaplamıyor, konuşmuyor benimleyken suratı asık oluyor ama hyunglara çok güzel gülüyor." Geri çekilip, tekrar sırtüstü uzandı.

"Bunu ona sormayı denedin mi?" San, alnına düşen kahküllerini nazikçe geriye atarak açtığı alnı öptü. Wooyoung bu sırada başıyla onaylamıştı. "Hiçbir şeyin olmadığını söyleyerek çizimlerini alıp gitti."