Özel Bölüm° Güzelim

1.9K 156 183
                                    

Hongjoong günlerdir tek başına baktığı, daha çok bakmaya çalıştığı oğluyla cebelleşirken telefonu çalmıştı.

Tae Oh yemek istemediği yemeğini, babasının telefona dönmesiyle masada bırakıp odasına kaçarak kapıyı kilitlediğinde Hongjoong telefonla konuşuyordu.

"Seonghwa ya, gel artık!" Günlerdir görmediği eşini hem özlemişti, hem de Tae Oh, Seonghwa olmadan çok huysuzdu.

"Güzelim, Londra'dan Seul'e gelmek kolay mı? İşlerim bitince geleceğim." Hongjoong oğlunun yokluğunu farkedip onu aramaya koyulduğunda konuşmaya devam etti.

"Park Tae Oh, sensiz duramıyor." Kendi odası ve mutfak dahil hiçbir yerde göremeyince kapısı kapalı odaya ilerledi.

"Öyle mi? Kim Hongjoong bensiz durabiliyor yani?"

"Dalga geçmenin sırası mı pezevenk, eve gel ölüyorum hasretimden." Tae Oh'un odasının kapısını açmaya çalıştığında açılmayınca ofladı. "Aç kapıyı!"

"Ne?"

"Yavrum dur, Tae Oh! Kaç kere kapıyı kilitleme diyeceğim? Aç şunu!" Eli ayağına dolaşmıştı, odanın camı açıktı en son.

"Bebeğim, bağırma ve sakin ol. Anahtarı alıp aç."

"Ben salak mıyım Seonghwa? Anahtar içerideydi. Tae Oh, yalvarırım aç şunu!" Sesi titremişti.

"Telefonu hapörlere al, sesimi duyarsa oyunu bırakır belki." Hongjoong gözleri dolarken dediğini yaptığında kapıyı tıklatmaya devam ediyordu. "Açtım."

"Park Tae Oh, sesimi duyuyor musun? Aç kapıyı konuşalım hadi, çok özledim seni." Hongjoong kapıyı zorlamaya devam ederken Tae Oh kapıya vurmaya başladı.

"Baba! Babacım, burada kaldım açamıyorum!" Hongjoong'un ağzından hıçkırık kaçtığında Seonghwa derin bir iç çekti.

"Çekil kapının arkasından." Hongjoong panik halinde, resmen çığlık atmıştı titreyen sesiyle.

"Birazdan yine arayacağım, burası da karıştı." Hongjoong bir şey demeden telefonu kapatıp arkasındaki odadaki yatağa doğru attıktan sonra derin nefes aldı. Tae Oh ağlamaya başlamıştı ve kapıyı açmaya çalışıyordu.

"Babacım, gücüm yetmiyor çevirmeye, sıkışmış!"

"Camdan uzak dur bebeğim, yatağına gidip otur çıkaracağım seni."

"Korkuyorum!" Hongjoong derin bir nefes alıp yüzünü sıvazlayarak gözlerini kapattı. Kırmaya çalışmaktan başka seçeneği yoktu.

"Yatağında mısın?"

"Evet!" Henüz kelimelerin çoğunu tam çıkaramayan küçük oğlu için endişelen bir babanının yapacağı gibi, bütün gücünü kullanarak kapıya tekme attı. Açılmamıştı.

Tekme attıktan sonra içeriden gelen korku dolu çığlıkla ne yapacağını şaşırsa da, birkaç hafta önce Seonghwa'nın kapıyı nasıl açtığını hatırladı. Kilidi yerinden çıkarmıştı.

Çekmecede duran tornavidalardan birini alıp yere çökerek hızlı hareketlerle kapının kilidini çıkarıp, gevşettikten sonra tüm gücüyle itmişti. Kapı açıldığı gibi içeri girdi.

Hongjoong kocaman yatakta dizlerini kendine çekerek oturan miniğine yaklaşıp kollarının arasına aldığında, Tae Oh yumruk yaptığı elleriyle gözlerini ovdu.

"Özür dilerim, bir daha kapıyı asla ama asla kilitlemeyeceğim." Kucağına oturan ufaklığın saçlarını öpüp, küçük bedenine sıkıca sarılarak başını göğsüne bastırdı.

FRIENDS || SEONGJOONGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin