Bir ay sonra...
Alarm sesi odanın içinde yankılanıyor Maria huysuzca yatağında kıpırdanıyordu. Sonunda dayanamayarak birkaç küfür savurdu ve kalkıp alarmı kapattı.
"Harika. Psikiyatrist zamanı!"
Adımlarını banyoya yönlendirdi ve yaşadığı son bir ayı düşündü. Bob'un iyi bir avukat tutması ve Luke'un hayatta kalmasıyla, ki şu an günlerini lanet olası bir kodeste geçiriyordu, para cezası ile yırtmıştı. Fakat ruh sağlığının yerine gelmesi için psikiyatriste yönlendirilmişti. Psikoloğu kafayı boşanmış eşine takmış çatlak bir kadındı. Resmen kendisinden daha deliydi. Aslında Maria onunla bazen eğlenebiliyordu. Yine de her sabah kalkıp oraya gitmek berbat hissettiriyordu.
Banyodaki işlerini halleden Maria odasına geçerek üzerini değiştirdi ve alt kattaki küçük ama kullanışlı mutfağına giderek kendine mısır gevreği hazırlamaya başladı. Bir ay içinde değişen başka birşey ise eviydi. Eskiden kaldığı apartman dairesini boşaltmıştı ve Bob'un ona hediye ettiği iki katlı minik eve sahip olmuştu. Bir kez daha Bob'un hakkını asla ödeyemeyeceğini düşündü.
Kasedeki gevreği bitirdikten sonra ortalığı son kez toparlayarak evden çıktı. Biraz yürüyüp caddeye ulaşınca ilk geçen taksiyi durdurarak bindi ve adresi verip arkasına yaslandı. Yaklaşık iki haftadır düzenli olarak gittiği psikoloğa iki hafta daha gitmesi gerekiyordu. Az kaldı diye geçirdi içinden. Bunlar bitince bir iş bulacak ve hayatını düzene sokacaktı.
Taksi dört katlı binanın önünde durunca Maria parayı ödeyerek taksiden indi. Binaya girer girmez asansöre yönelip en üst kata çıkmak için tuşa bastı. En üst kata ulaştığında doktorunun adının yazdığı kapıya doğru yürüdü ve derin bir nefes alarak içeriye girdi.
-Ella Wilson-
"Hey! Maria ne öğrenmiştik? Kapıyı çalmalısın. Lütfen bu kadar kaba olma. Ah! Aynı Nicolas gibi. O da çok kaba davranırdı."
Maria kendini koltuğa atarak gözlerini devirdi. Yine başlamıştı ışte. Nicholas Ella'nın eski kocasıydı.
"Sana da günaydın Ella."
"Üzgünüm. Bugün nasılsın?"
"Her zaman ki gibi."
Ella tedirgin bir şekilde ayağa kalktı.
"Hayır hayır! Böyle olmamalısın. Bir robot gibi yaşama Maria. Sabah uyandığında gülümse ve derin bir nefes al. Eminim günün daha anlamlı ve güzel geçecek."
"Peki. Bunu denerim."
"Pekala. Sana her konuda yardım edebiliyorken neden Luke hakkında hiç bir gelişme kaydedemediğimi düşünüyorum?"
Maria dudaklarını büzerek düşünmüş gibi yaptı.
"Çünkü öyle."
Ella morali bozuk şekilde pencerenin önündeki sandalyeye oturdu.
"Neden böyle olmak zorunda? Boşandıktan sonra kendi hayatımı düzene sokamadım ve sizin gibiler için uğraştım. Fakat anlaşılan bunu da beceremiyorum."
Maria pişman olarak oturduğu yerde dikleşti.
"Özür dilerim. Aslında hayatımı yoluna sokmamda emeğin büyük. Fakat Luke'u düşünmek bile sinirimi bozuyorken onunla geçen zamanlarımla yüzleşemem. Lütfen anla beni. Ben deli değilim. Bir psikopatta değilim. Sadece arkadaşımın intikam hırsı gözümü kör etti. Bende böyle olsun istemezdim ama kadınları öldüren bir pislik neyi hakediyor ki?"
"Haklısın. Erkeklerden nefret ediyorum. Özellikle Nicholas gibi olanlardan. Benden neden boşandığını anlatmış mıydım?"
"Hemde onlarca kez." dedi Maria bıkkın bir ifadeyle.
"Bana çok konuştuğumu ve sürekli onun hakkında şikayette bulunduğumu söyledi. Lanet olası! Daha bir sene bile olmamıştı. Peki benimle neden evlendi ki? Ne yani ben onun için geçici bir heves miydim?"
Maria geriye yaslanarak Ella'yı dinlemeye koyuldu. Sanırım bu seansta Ella'nın öfkesini kusmasıyla geçecekti.
***
Maria eve geldiğinde baş ağrısından ölmek üzereydi. Hemen soğuk bir duş alarak ağrı kesici içti. Uyumayı düşündü fakat uykusu yoktu. Ella onu çok yoruyordu. Eski kocasıyla olan sorunları Maria'yı ilgilendirmiyordu. Bunu ona defalarca söylemesine rağmen Ella hayıflanmaktan vazgeçmiyordu.
Maria çalan kapı sesiyle düşüncelerine bir son vererek kapıyı açmaya gitti. Kim gelmiş olabilirdi ki? Kapının deliğinden baktığında kimseyi göremedi. Bu onu biraz korkutsada cesaretini toplayıp kapıyı açtı. Hiç kimse yoktu. Sadece yerdeki paspasın üzerinde bir gazete gördü. Merakla eğilerek gazeteyi alan genç kadın son kez etrafa baktı ve kapıyı kapatıp oturma odasına gitti. Koltuğa oturup gazeteyi incelemeye koyuldu. Sıradan haberler vardı. Maria bir sayfa çevirdiğinde yere bir kağıt parçası düştü. Maria kâğıdı aldı ve üzerinde yazan küçük yazıyı okuyunca adeta kanı donmuştu.
"Seni izliyorum."
Evet arkadaşlar Maria'nın macerası henüz bitmedi. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar!