.6.

1K 62 34
                                    

"Bu- bu tuzak! Lanet olsun."
...

Biri benimle oyun oynuyordu. Ama bu oyunda eğlenen tek taraf oydu.

Hemen ayağa kalktım ve arabama bindim. Yerde cam parçaları vardı. Bu şekilde dikkat çekeceğim açıkça ortadaydı. Polis sirenleri daha duyulur hale gelmişti. Arabadan inerek yola çıktım ve koşmaya başladım.

"Üzgünüm Rodney çok üzgünüm!"

Gözlerim dolmuştu. Önümü göremez hale gelmiştim. Daha bugün kendime bir daha ağlamayacağım için söz vermişken şimdi yine ağlıyordum.

Nefes nefese kalmıştım. Birilerini aramalıydım. Durdum ve ceplerime baktım. Olamaz telefonum yoktu! Orada unutmuştum.

"Lanet olsun!"

Geri dönemezdim. Polisler çoktan oraya varmışlardır. Çaresizce tekrar koşmaya başladım. Bu sefer aklıma gelen düşüncelerle boğuşuyordum.

Polisler telefonumu bulup beni tutuklarsa? Angela'nın intikamını alamadan hapse mi düşecektim? Ama benim suçum yoktu. Bunu kanıtlayamazlardı.

Belki de kanıtlayabilirlerdi. Bara gitmiştim. Onunla konuşup telefonunu almıştım. Bardaki kameralar bunları çekmiş olmalıydı. Birde Rodney'e ve onun telefonuna dokunmuştum. Parmak izim bile vardı. 

Ama ateş eden kişi ben değildim. Yani biri karşıdan ateş etmişti. Bu ben olamazdım değil mi? Sağlıklı düşünemiyordum. Arkamdan gelen korna sesiyle küçük bir çığlık attım.

Arkamı dönmeye korkuyordum. Ellerimi teslim olurcasına havaya kaldırdım ve yavaşça arkamı döndüm. Farların parlak ışığından gözlerimi açamıyordum. Birden konuşmaya başladım.

"Yemin ederim benim hiçbir suçum yok! Lütfen bana inanın."

"Hey! Sen iyi misin?"

Duyduğum tanıdık sesle gözlerimi açmaya çalıştım. Luke farları kapatınca ellerimi aşağı indirdim.

"Aa şey.. Ben iyiyim. Sadece korktum."

"Atla seni eve götüreyim. Berbat görünüyorsun."

Bu teklifi geri çeviremeyecek kadar çaresizdim.

"Peki. Teşekkür ederim."

"Önemli değil. Hadi bin."

Yavaşça yürüyerek arabaya bindim. Gözlerimi silerek nefesimi düzenledim. Luke konuşmaya başlayınca ona döndüm.

"Arkadaşın hakkında söylediklerim için özür dilerim. Ben sarhoştum ve ne dediğimi bilmiyordum."

"Önemi yok. Bende gergindim." dedim. Aslında önemi vardı ama bu konuyu kapatmanın başka yolu yoktu.

"Bu arada sana ne oldu? Hiç iyi görünmüyorsun. Üstün batmış. Birde ağladın mı sen?"

İşte şimdi yanmıştım! Ne diyecektim ki?

"Ben. Ben hava almak için çıkmıştım. Sonra yere düştüm. Sanırım kolumu incittim. Kolum acıyınca da...ağladım."

Ağladım mı dedim ben? Bakalım daha ne kadar rezil olacaktım?

"O zaman seni hastaneye götüreyim."

"Yok yok yok! Yani önemli birşey değil."

"Bence ağladığına göre ciddi birşey olabilir."

"Hayır gerçekten önemli değil. Benim sinirlerim bozuktu. Birazda onun için ağladım."

"Emin misin?"

CİNAYET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin