.16.

580 49 15
                                    

Maria odasının kapısını açarak hizmetçinin getirdiği alışveriş çantalarını içeri aldı. Kadına bahşiş verdikten sonra kapıyı kapatarak çantaları yatağına boşalttı. İstediği herşey buradaydı. Peruk makyaj malzemeleri farklı kıyafetler...

Genç kadın sabırsızlıkla üzerindekileri çıkardı ve yatağın üzerinden aldığı sosyetik elbiseyi giydi. Saçını topuz yaptıktan sonra sarı kıvırcık peruğu kafasına tutturdu ve kendine abartı bir makyaj yaparak sırtına parlak bir ceket aldı. Aynaya baktığında gördüğü kişi kendisi değildi. Bugün herşey yolunda gitmeliydi. Hazırladığı bavulu da yanına alarak otel odasından ayrıldı. Artık burada kalmaycaktı. Hızlı adımlarla otelden çıktı ve geçen bir taksiyi durdurdu. Şuan katil onu izliyorsa bile tanıyamayacaktı. Maria bavulunu bagaja koydurduktan sonra taksiye binerek deponun yerini tarif etti. Planın geri kalanı için şimdiden heyecanlanmıştı bile.

Luke hala oteli gözetliyordu. Maria ortalıkta görünmüyordu. Saat 12.00'dı. Bu saate kadar uyanmamış olması garip olurdu. Maria her zaman erken kalkardı. Belkide bugünü otelde geçirecekti. Luke birkaç saat daha beklemeye karar verdi. Maria otelden çıktığında onu bir şekilde depoya götürecekti ve sonrası çok daha eğlenceli olacaktı.

Maria depoya geldiğinde içerisi oldukça karanlıktı. Depodaki spot ışığı açarak içeriyi aydınlattı. Üzerindeki elbise ve peruğu çıkararak bavula koydu. Bavuldan çıkardığı kazak ve pantalonuda giydikten sonra makyajını temizledi. Şimdi kendini daha rahat hissediyordu. Gözlerini depoda gezdirdi. Köşede duran benzin bidonunu gördüğünde gülümsedi.

Luke hala Maria'nın otelden çıkmasını bekliyordu. Gerekirse gece yarısına kadar bekleyecekti. Gözden kaçırmış olma ihtimalini düşündü. O sırada telefonu çaldı. Luke şaşırarak telefona baktı. Arayan Maria'ydı.

"Alo?"

"Merhaba Luke. Biliyorum seni aramama şaşırdın fakat yardımına ihtiyacım var. Şuan katilin deposundayım. Onunla burada bir kez konuştum. Yani eninde sonunda buraya gelecek. Sen ondan önce gelmelisin. Onunla tek başıma mücadele edemem. Lütfen beni yalnız bırakma. Sana son günlerde kötü davrandım. Bu yüzden çok özür dilerim. Şimdi gelecek misin?"

Luke Maria'nın söylediklerine daha çok şaşırdı. Hangi ara depoya gitmişti ki?! Bunun bir önemi yoktu. Maria bilmeden katili ayağına çağırıyordu. Luke'un dudakları zevkle kıvrıldı.

"Yarım saate oradayım."

Maria telefonu kapatarak kapının arkasındaki yerini aldı. Bir elinde levye diğer elinde ise deponun köşesindeki benzin bidonuna bağlı olan ipin ucu vardı. Luke gelince ipi çekecek ve benzin bidonunu devirecekti. Böylece Luke Maria'nın orada olduğunu düşünecek ve oraya gidecekti. Maria'da kapının arkasından çıkarak levyeyi Luke'un kafasına indirecekti. Bu çok riskli bir plandı. Katil Luke değilse herşey boşa gidecekti. Katil başka biriyse ve Luke'dan önce gelirse Maria tam anlamıyla hapı yutmuştu.

Yaklaşık yarım saat sonra Luke depoya vardı. Kapıyı iterek içeri girdi. Karanlıktan hiçbirşey görünmüyordu. Kapıyı açık bırakmayı düşündü fakat Maria'nın olanları anlayınca kaçma ihtimali aklına geldi ve bu fikirden vazgeçerek kapıyı kapattı. Maria olduğu yerde nefes almadan bekliyordu. Luke kapıyı kapatır kapatmaz ipi çekti ve benzin bidonunu düşürdü. Luke sesin geldiği yöne gitmeye başladı.

"Maria? Benim Luke. Çıkabilirsin."

Maria yavaş ve sessiz adımlarla Luke'un arkasından gitmeye başladı. Kalp atışları oldukça hızlıydı. Luke Maria'nın hala neden çıkmadığını düşündü. O anda aklına tuzağa düşürülmüş olma ihtimali gelince hızla arkasını döndü ama çok geçti. Sert cismin kafasına inmesiyle yere yığıldı.

Maria koşarak Luke gelmeden önce kapattığı spot ışığı açtı. Luke'un yanına giderek gerçekten bayılıp bayılmadığını kontrol etmek için karnına sert bir tekme geçirdi. Luke'un tepki vermediğini görünce onu sürükleyerek deponun ortasındaki sandalyeye oturttu. Bavulundan kelepçeyi alarak önce ellerini sonrada bacaklarını sandalyeye sabitledi. Her ihtimale karşı getirdiği halatla onu bir kez daha sandalyeye bağladıktan sonra yere oturdu. Kalp atışları giderek yavaşlıyordu. Luke'un uyanınca ne tepki vereceğini merak ediyordu.

Luke uyanmaya başladığında hava kararıyordu. Maria ayağa kalkarak onun karşısına geçti.

"Sonunda uyanabildin."

"Maria sen ne yaptığını sanıyorsun?"

"Boşuna rol yapma! Katilin sen olduğunu biliyorum."

Luke çabalamayı bırakarak gülümsedi.

"Etkilendim. Zeki kadınmışsın."

Maria artık onun katil olduğundan tamamen emin olmuştu.

"Neden?"

Luke gözlerini devirdi.

"Bu soruyu cevaplamam gerekiyor mu cidden?"

"Sırf reddediliyorsun diye kadınları öldürmen mi gerekiyordu?"

"Tabiki evet! Kadınların beni aşağılayıp başlarından savmalarına katlanamıyorum!"

"Seninde bir ablan vardı. Nasıl olurda kadınlardan bu denli nefret edebilirsin?!"

Luke'un kahkahası boş depoda yankılandı.

"Benim bir ablam yok. Annem babam da yok. Ben yetimhanede büyüdüm. Sana söylediğim herşey yalandı."

Maria kaşlarını çatarak genç adama baktı.

"Sana güvenmiştim!"

"Evet bu koca bir hataydı."

"Peki neden tüm kadınları boğarak öldürüyorsun?"

"Senin katilin boğulmayla ilgili bir geçmişi olduğuna inanmanı sağlamak için elbette. Bir nevi şaşırtmak içindi. Ayrıca daha temiz oluyor. Kan falan yok yani. Tavsiye ederim."

"Kes sesini! Sen tam bir psikopatsın!"

Maria yere oturdu. Ağlamak üzereydi ama ağlarsa onun karşısında güçsüz görüneceğinin farkındaydı. Şimdi ne yapacaktı? Polisi mi aramalıydı? Asla! Hapis bir ceza değildi. Ne de olsa kısa süre içinde serbest bırakılırdı. Onun cezasını kendisi verecekti. Angela olsa ne yapardı diye düşündü. Aniden ayağa kalkarak Luke'un yüzüne bir yumruk geçirdi. Sonra bir tane daha ve bir tane daha. Angela olsa kesinlikle bunu yapardı. Maria yerdeki benzin bidonunu gördü. Angela olsa... Aklına gelen fikirle gülümsedi. Luke'un yüzü tamamen kana bulanmıştı.

"Polisi aramadığına pişman olacaksın seni sürtük!"

Maria benzin bidonunu alarak Luke'a döndü.

"Emin misin?"

Eveett! Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumları unutmayın. Sizleri seviyorum💚


CİNAYET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin