3 gün sonra...
8. GÜN
Luke yine gece yarısı evden gizlice çıkıp bir bara gelmişti. Maria'nın erkenden uyuması işine gelmişti. Onun bu kadar uykucu olmasına şaşıyordu doğrusu. Üç gündür evde vakit geçirmişlerdi. Luke ondan sıkılmaya başlıyordu ama sabretmeliydi. Bu işin sonu eğlenceli olacaktı.
Barmenden beşinci viskisini istedi ve dikkatini yanında oturan kadına verdi. Oldukça dikkat çekiciydi. Aynı Angela gibi...
Üzerinde kısa deri bir etek ve göğüslerini zar zor kapatan büstiyeri vardı. Kadın Luke'un onu süzdüğünü farkedince gülümsedi ve dudağını ısırdı.
Luke kahkaha attı. Bu kadını sevmişti. Barmenin getirdiği viskiyi tek dikişte içerek kadını kucağına çekti. Kadın bir kedi gibi mırıldandı. Halinden memnun olduğu açıkça ortadaydı. Luke kadının kulağına eğildi.
"Eğer bu gece beni reddetmiş olsaydın son gördüğün surat benim suratım olacaktı."
Kadın hiçbir şey anlamayacak kadar sarhoştu. Ayağa kalktı ve Luke'un elini tutarak üst kattaki odalardan birine götürdü.
***
Luke sabaha karşı eve gelmişti. Kendini yorgun hissetmesi gerekirken oldukça dinçti. Sessiz olmaya çalışarak duşa girdi. Üzerindekileri çıkararak soğuk suyun vücudunu rahatlatmasına izin verdi. Dün geceki kadın aklını başından almıştı. Keşke Angela'da onun gibi uslu durmayı becerebilseydi.
Luke banyodan çıktı ve odasına gitti. Üzerine bir eşofman ve tişört geçirerek saçlarını kuruttu. Ardından uykusuzluğunu gidermek için yatağa girdi.
***
9. GÜN
Maria sabah uyanmış güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Luke'u uyandırmak için onun odasının yolunu tuttu. Odaya geldiğinde Luke kötü bir kabus görüyor gibiydi. Tereddütle ona yaklaştı ve elini terleyen saçlarına değdirdi. O anda Luke hızla kadının bileğini tutarak onu yatağa çekti.
Maria onun bu sert tavrından korkmuştu. Ne yapacağını bilemez halde nefes nefeseydi. Luke olanları kavrayınca kadını serbest bıraktı.
"Üzgünüm. Kötü bir kabus görüyordum."
Maria doğruldu. Hala nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.
"Evet anladım. Ben sadece seni kahvaltı için uyandıracaktım. Her neyse ben çayları koyuyorum."
Maria aceleyle yataktan kalktı ve odadan çıktı. Luke'u ilk defa böyle görüyordu. Normalde neşeli biriydi. Ne olursa olsun gülümsüyordu.
Maria kendini toparladı ve çayları koymaya başladı. Luke'da yüzünü yıkayıp mutfağa geldi. Maria'nın karşısında yerini aldığında oldukça neşeli görünüyordu. Az önceki halinden eser kalmamıştı.
"Ee bugün ne yapıyoruz?"
Maria şaşkın bir şekilde ağzına salatalık atan Luke'a baktı.
"Aa şey.. Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Sence ne yapmalıyız?"
Luke dudaklarını büzdü.
"Aslında ben bu konuda biraz düşündüm."
Maria merakla ona baktı.
"Amacımız katili bulmak. Onu kendimize çekmeliyiz. Geçen gün konuştuklarımızı hatırla. Onun küçükken biri tarafından boğulmuş olabileceğini düşünmüştük. Eğer tahminlerimiz doğruysa onu kendimize çekebiliriz."
"İyi de nasıl?"
"Maria yapmamız gereken tek şey bir çocuk bulmak."
Luke gözlerini kısarak gülümsedi. Maria ise hiçbir şey anlamamıştı.
